Promosyona başladım iyi mi!
Güncelleme Tarihi:
Tadında bırakalım. Kitabı iki kişi götürdü ama, gladyatör bilmecesine (*) birçok doğru cevap geldi. Artık kaçınız cevabı biliyordunuz, kaçınız kendiniz buldunuz... orasını karıştırmayalım. İtiraf ediyorum ki ben bulamazdım ... ama okurlarımla övündüm. Doğru yanlış, çok mantıklı, yaratıcı cevaplar geldi sizden. Ayrıca keyifle katıldınız... Teşekkürler!
Haklısınız, doğru cevap şöyle:
İdam mahkûmu iki nöbetçiden herhangi birine "Diğer nöbetçiye 'ölüme giden yol hangisidir' diye sorsam, bana hangi yolu gösterir?" diye sorar.
Gerçi okurlar da açıklamış ama, cevabın mantığı şöyle :
- Eğer konuştuğu nöbetçi doğrucuysa, diğeri yalancıdır.
Yalancı 'ölüme giden yol' diye 'özgürlüğe giden yolu' gösterecektir.
Doğrucu da bu yalanı tekrarlayarak, mahkûma kurtuluş yolunu gösterecektir.
- Eğer konuştuğu yalancıysa, diğeri doğrucudur.
Doğrucu 'ölüme giden yol hangisi' sorusuna doğru cevap verecek ve doğru yolu gösterecektir.
Ama mahkûmun konuştuğu yalancı ona yalan söyleyecek ve aksi yönü, yani kurtuluşa giden yolu gösterecektir.
Yani, konuştuğu doğrucu da olsa yalancı da, "Diğer nöbetçiye 'ölüme giden yol hangisidir' diye sorsam, bana hangi yolu gösterir?" diye sorduğunda, kendisine gösterilecek yol kurtuluşa giden yoldur.
*
Kısa kestim, tadında bırakalım diye... En hızlı davranan, Selçuk Keskin ve Dilek Uğurtepe'ye bravo... Katılan herkese teşekkürler.
Prof. Dr. Osman Mütfüoğlu'nun Yaşasın Hayat! kitabını bu iki okurumun adresine göndereceğim.
Selçuk Bey (gerçi mesajında vermişti ama olsun) ve Dilek Hanım bana e-posta yoluyla açık adreslerini gönderirlerse...
Ve DOĞAN KİTAP'a teşekkürler! Adresi hatırlatalım: www.dogankitap.com.tr veya www.dk.com.tr
* * *
(*) Mevzuya yeni katılmış olup, "Yahu n'oluyor, konu nedir?" diyenlere:
Sabah bir gladyatör bilmecesi sordum da "kitap ödüllü" (Promosyona başladım ben de, iyi mi!), bu yazı onun devamıdır.
Soru şöyleydi:
Roma halkının taptığı bir gladyatör, rakibini öldürmeyi reddedince idama mahkûm edilmiş. Ancak sezar, ona bir şans daha vermek istemiş. Demiş ki:
Bir yol ayrımına geldin, önünde iki yol var.
Biri ölüme gidiyor bu yolların, diğeri özgürlüğe. Ama hangisi, bilmiyorsun.
İki yolun da başında birer nöbetçi bekliyor.
Bu nöbetçilerden biri yalancı, diğeri doğrucu. Ama hangisi, bilmiyorsun.
Bu iki nöbetçiden birine ve sadece bir sual sorarak özgürlüğe giden yolu bulman lazım.
Tek soru hakkın var. Ne sorardın?