Güncelleme Tarihi:
Yeraltı suları, karbonik asitle zenginleşip, asit özelliği taşıyarak, kireç taşlarını eritip yeraltına mağaralar oluşturuyor. Zamanla mağaralardaki sular çekiliyor. Mağaraların üzerindeki toprak örtü de kendini taşıyamıyor. Toprak örtü, büyük gürültü ve patlamayla çöküyor. Ağız çapları derinlere doğru genişleyen çukurlar oluşuyor. Bu çukurlara ise 'obruk' adı veriliyor.
Konya’da Tuz Gölü’nden başlayıp Karapınar, Çumra ve Akören ilçesine kadar uzanan bir yay üzerinde eriyebilir kayaçlar bulunması nedeniyle sık sık obruk oluşuyor. Bölgede irili- ufaklı 300’ün üzerinde meydana gelen obruk, ekili alanların yanı sıra yerleşim yerlerini de tehdit ediyor. Bazı bölgelerde oluşan obruklar, yerleşim yerine 100- 200 metre uzaklıkta yer alıyor.
Obrukların, eriyebilir kayaçların suyla temas etmesi durumunda meydana geldiğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, şunları söyledi:
"Obruklar yeraltındaki karstik çöküntüler olarak söylenebilir. Özellikle Tuz Gölünden başlayarak güneye Karapınar’a, Çumra’ya, Akören’e kadar giden bir yay, Konya’nın il merkezinin çevresini kuşatan bölgenin tamamında bu suyla karşılaştığında eriyebilir nitelikle tabakalar bulunduran genç formasyonlar var. Bunlar asidi yüksek yağmur suyuyla ya da Karapınar bölgesindeki sönmüş volkanlardan ayrılan asidi yüksek sularla karşılaştığı zaman kolaylıkla eriyebiliyor. Karapınar’dan Tuz Gölü’ne doğru giden bir gömülü fay hattından söz ediyoruz. Bu fay hattının olduğu bölgelerde kayaçlar daha kırık olduğu için bunların olduğu bölgede su akışları kuzeye doğrudur. Dolayısıyla obrukların yoğunlaştığı bölge genellikle bu fay hattının yanında, yöresinde ya da üzerinde meydana geliyor. Su akımı da etkili. Bu doğal jeolojik faktörlerdir."
İnoba Mahallesi’nde yaşayan çiftçi Hasan Köroğlu, obruklarla yaşamaya alıştıklarını belirterek, ”Obruklara alıştık artık. Yapacak bir şey yok. Ekmeğimiz burada. Zemin sağlam, diyorlar; ertesi gün çöküyor. Gitmek istesek de bu kadar insan nereye gidecek" diye konuştu.