Güncelleme Tarihi:
Amerikan Beyin Cerrahları Birliği, dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil'i ‘yüzyılın adamı’ seçti. Birliğin önemli ve saygın yayın organı ‘Neurosurgery’ de kasım ayı sayısına ünlü Türk doktorunu kapak yaptı. Dergi, Prof. Dr. Gazi Yaşargil için 81 sayfa ayırdı. Prof. Yaşargil'in biyografisine ve beyin cerrahisinde öncü sayılan yeniliklerin de aralarında bulunduğu çalışmalarına yer verilen dergide dünyaca ünlü beyin cerrahları ‘maestro’dan, övgü ve saygıyla söz ettiler.
Amerikan Beyin Cerrahları Birliği, 2 ay önce yaptığı son kongresinde Prof. Dr. Harvey Cushing'i 1900-1949 dönemi, Prof. Dr. Gazi Yaşargil'de yüzyılın ikinci yarısı için ‘yüzyılın adamı’ olarak belirledi. Beyin cerrahlarının önemli bilimsel yayın organı olan Neurosurgery'in editörü Michael L. J. Apuzzo, derginin başyazısında, Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in 1950 sonrası yüzyılın bilim adaylığına gösterilen 140 kişi arasından seçildiğini söyledi. Dergide yeralan yazılarda Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in, beyin cerrahisine (nöroşirürji) mikroskobu sokarak özellikle beyin damarlarındaki anevrizmaların (balonlaşmanın) ameliyatında çığır açtığı anlatıldı. Araştırmacı yönünü sürekli ortaya koyan Prof. Dr. Yaşargil'in ayrıca ameliyatlarda kullanılmak üzere geliştirdiği teknik ve cihazlardan da söz edildi. Prof. Dr. Yaşargil, beyin loplarını açmada kızının adını verdiği ‘Otomatik Leyla Ekartörü’ ve ‘Yaşargil Anevrizma Kliplerini’ dizayn etmişti
ONA BORÇLUYUZ
İçinde bulunduğumuz yüzyılda beyin ve sinir cerrahisi konusunda çok büyük gelişmeler kaydedildiğini belirten Apuzzo yazısında, ‘‘Bütün bu yüzyılı ikiye ayırarak inceledik. 1900-1942 ve 1951-1999. Derginin yayın kurulu bu 2 dönem için 2 ayrı önemli isim aradı. 2 yarı yüzyıl için toplam 340 isim belirlendi. Bu kişilerin seçiminde sadece bilimsel veriler değil hümanistik bir perspektiften bakıldı’’ dedi.
‘‘Gazi Yaşargil bizim aramızda yürüyen bir devdi’’ diyen Apuzzo, beyin ve sinir cerrahisinin, şu anda içinde bulunduğu durumu Harvey Cushing ile Gazi Yaşargil'e borçlu olduğunu söyledi. Apuzzo, Cushing ve Yaşargil'in beyin ve sinir cerahisinin bilimini ve sanatını kökten değiştirdiğini ifade etti. 74 yaşındaki Prof. Dr. Gazi Yaşargil meslek yaşamını ABD'de Arkansas Tıp Bilimleri Üniversitesi'nde sürdürüyor. Beyin dokusu ve damarsal yapıların ameliyatları konusunda çok sayıda yayını bulunan ve çeşitli ülkelerden binlerce doktora eğitim veren Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in bilimsel makalelerinden bugüne yaklaşık 5 bin alıntı yapıldığı belirtiliyor.
23 yılda 3 bin hekim yetiştirdi
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 6 Temmuz 1925'de doğan Yaşargil, ilk ve orta okulu Ankara'da bitirdi.
1943'de Ankara Erkek Lisesi'nden mezun olduktan sonra tıp eğitimi için Almanya'ya gitti. Jena Thüringen Friedrich Schiller Üniversitesi'nde başladığı tıp eğitimine, İkinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında İsviçre Basel'deki fakültede devam etti. 1949'da buradan mezun olduktan sonra nöropsikiyatri, dahiliye ve genel cerrahi asistanlığı yaptı. 1953'de Zürih'de
Prof. Dr. Hugo Krayenbühl'ün
yanında beyin cerrahisi çalışmaya başladı. 1953-64 yılları arasında çalışmalarını beyin damarları ve anjiyografisi üzerinde yoğunlaştırdı. 1965 yılında ABD'de
mikrovasküler laboratuvarında çalışmaya başladı. 14 aylık dönem boyunca, mikroskop altında beyin damarlarına müdehale olanaklarını araştırdı. 1967'de Zürih'e döndü ve mikro cerrahi tekniklerini ameliyatlarında uygulamaya başladı ve başarılı
oldu. Çalışmalarını sürdürdüğü
Beyin Araştırma Enstitüsü'nde dünyanın her yerinden gelen
beyin cerrahlarını eğitti. 25 yılda yaklaşık 3 bin hekim verdiği eğitimlerden yararlandı. 1973 yılında ordinaryüs oldu. 1992'ye kadar klinik şefliği yaptı. 1993'de emekli oldu. Çalışmalarını ABD Arkansas'da sürdürüyor.
Argoyu uzak denizler ve alkol getirmiş
MARMARA Üniversitesi Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin düzenlediği ‘Türk Kültüründe Ayrıntılar’ toplantılarında, bu kez ‘argo’ masaya yatırıldı. Açılışta konuşan Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Türkçe argonun Kasımpaşa ve Tophane'yle ilintili olduğunu belirtti. Gürsoy-Naskali, 2 semtin de geçmişte denizlere açılan ve uzaklardan gelen denizcileri ağırladığına dikkat çekti. Bu arada Devlet Konservatuvarı öğrencileri, konuya uygun olması için konserlerine ‘Karakolda Ayna Var’ türküsüyle başladılar.
Özcan Köknel kolunu kırdı
Prof. Dr. Özcan Köknel, kırık koluyla kürsüye geldi. Bir kolu gömleğinin içinde duran Köknel, izleyicilere ‘Merak etmeyin, konuya uygun olsun diye ‘külhanbeyi' kılığında gelmedim. Dün, İstanbul'un bilinen çukurlarından birine takılarak, kolumu kırdım’’ diyerek, hem espri yaptı, hem başına geleni anlattı.