Prof. Kalaycı'nın öldürülmesine ilişkin keşif yapılacak

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Yusuf Cevahir ve Hasan Kokoğlu katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Gündüz Meriç, Halil Doğrusöz ve Halit Uslu, sanıklardan Kokoğlu ile birlikte lunaparkta çalıştıklarını, Kokoğlu'nun kaldığı karavanın herkes tarafından kullanıldığını ve karavanda ele geçirilen mermi ile bombayı oraya kimin koyduğunu bilemediklerini söylediler.

Kokoğlu'nun avukatı Ahmet Duran Öksüz de müvekkilinin olayla ve yakalanan silahlarla bir ilgisinin olmadığını savundu.

Avukat Öksüz, “Müvekkilim de kanser tedavisi görmüştür. Doktorların yardımına müteşekkir kalmıştır. Böyle bir olayda adının geçmesine üzülmüştür. Tahliyesine karar verilmesini istiyoruz” dedi. Yusuf Cevahir'in avukatı Hami Kurtoğlu da müvekkili aleyhine somut bir delil bulunmadığını savunarak, Cevahir'in tahliyesine karar verilmesini istedi.

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, görgü tanıkları Nazlı Karakullukçu, Gonca Emel Karahan, Bülent Çolak ve Ayşe Senem Öztürk'ün hazır bulundurulduğu bir ortamda hastane otoparkında keşif yapılarak tanıkların olay yerine uzaklıklarının tespit edilmesini de kararlaştırdı.
Duruşma, bazı tanıkların dinlenmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın, 11 Kasım 2005 tarihinde İÜ Tıp Fakültesi'nin otoparkında silahla vurularak öldürüldüğü belirtiliyor. Yapılan soruşturma sonucunda Prof. Dr. Kalaycı'nın öldürülmesi olayını Yusuf Cevahir'in gerçekleştirdiği, Hasan Kokoğlu'nun da Cevahir'e her aşamada yardım ettiğinin anlaşıldığı belirtilen iddianamede, Cevahir ve Kokoğlu'nun “kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianamede, Cevahir'in ayrıca 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 1 ile 3 yıl, Kokoğlu'nun da aynı kanunun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 5 ile 8 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.