Güncelleme Tarihi:
HAMSİ DE AZALDI LÜFER DE: “2000’li yıllarda biz denizlerimizin tamamında 500-600 bin ton arasında seyreden bir balık alıyorduk. Şu anda 2021 yılı istatistiklerine göre 300 bin tonun azıcık üstünde bir avcılık yaptık. Yarı yarıya azaldı. Ne avlıyorduk o yıllarda? Hamsi avlıyorduk, şu anda da olduğu gibi çoğunlukla. Ne kadar avlıyorduk? 350 bin tonlar civarında hamsi avlıyorduk. Geçen yıl avladığımız hamsi ne kadar? 150 bin ton civarında. Yarı yarıya azaldı. İstavrit, lüfer, sardalya, çaça hepsinde azalma var. Dip balıklarından bahsetmiyorum bile. En kıymetli balıklarımızdan lüfer 25 bin tonlar civarında avlanıyordu, 5 bin tona geriledi.”
SEZONA DEĞİL, BÜYÜK RESME BAKALIM: İklim değişikliği ve denizlerdeki kirliliğin yanı sıra balıkçılık politikasının da balık miktarındaki azalmada etkisi var. Sezonluk bakmayalım, büyük resme bakalım. Büyük resim düzenli bir şekilde balıkçılığımızın gittikçe kötüleştiğini gösteriyor. Türkiye 1940’lı yıllardan itibaren uyguladığı balıkçılık yönetiminin politikasını değiştirmek zorunda. Deniz bitti rotayı değiştirmemiz lazım. Bu rotayı Amerika ve Kanada 90’lı yıllarda değiştirdi. Avrupa Birliği 2022 yılında değiştirdi. Şili 2013’te, Japonya 2003 yılında değiştirdi. Biz halen eski politikayı sürdürmeye devam ediyoruz.”
ACI REÇETEYİ YAZMAK LAZIM
Tüm paydaşlarla yeni rota belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sarı, “Tüm taraflar, paydaşlar, ilim idare yönetim otoritesi, balıkçılar bir araya geleceğiz, bu acı reçeteyi önümüze koyacağız. Acı reçeteye uygun bir yeni rota belirlememiz gerekiyor. Balık stoklarını sürdürülebilir bir şekilde avlamak üzerine bir politika belirlememiz gerekiyor" dedi.