Prof. Dr. Öztürk'ten dikkat çeken uyarılar

Haliç'te deniz suyunda meydana gelen renk değişikliği sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçmiş dün Haliç'in farklı noktalarından numuneler alınmıştı.

Geçmiş yıllarda Haliç'in temizliği konusunda önemli görevler yapan Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Haliç'teki renk değişimi ve kirlilik konusunda çağrıda bulundu. Haliç ile ilgili hızlı şekilde bilimsel bir çalışma yapılması gerektiğini ifade eden Öztürk, renk değişiminin birkaç nedeninin olabileceğini belirtti.

"HALİÇ'TE 20 NOKTADAN NUMUNE ALINMALI"

Farklı noktalardan numune alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk, "Haliç'in mevcut durumunu ortaya sermeden Haliç ile ilgili tarafsız, şeffaf, bilimsel çalışmaların acilen yapılması lazım.

Eğer bu çalışmalar yapılmazsa Haliç'in mevcut durumunu ortaya bilimsel olarak koyamayız. Haliç'te 20 noktadan numune alınmalı.

Çamur ve çamur miktarının durumu ortaya serilmeli. Buna göre rengin sebepleri, kirliliğin sebepleri ortaya serilmelidir. Bunun için de hızlı şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi hareket geçmelidir" ifadelerini kullandı.

"RENK DEĞİŞİMİ VEYA FİTOPLANKTON OLAYI KİRLİLİKTEN DOLAYI MI OLDU"

Prof.Dr. Mustafa Öztürk, "Boğazdan Haliç'e her gün 11 milyon metreküp taze su giriyor. Haliç'in suyu, eğer Haliç doğru çalışırsa iki, üç günde bir kendini yenilemesi gerekiyor. Biz zamanında tüm bu esasları göz önüne alarak Haliç'te gerekli temizliği yaptık, gerekli bariyerleri ortadan kaldırdık. Haliç'teki suyun Kağıthane ve Alibeyköy deresine kadar gelmesini sağladık.

Böylece Haliç kefal kaynamaya başladı. Orada iki tane doğal adamız var. O adalar göçmen kuşlarının konaklama yeri oldu. Acaba bu renk değişimi veya fitoplankton olayı kirlilikten dolayı mı oldu? Yani Alibeyköy ve Kağıthane derelerinden gelen kirlilikten dolayı mı oldu bu tespit edilmeli" diye konuştu. 

"TARAMA TEKNİĞİ YANLIŞ MI YAPILIYOR"

Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Haliç'te yapılan temizlik çalışması sırasında tarama tekniğine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Özellikle tarama tekniği yanlış mı yapılıyor? Yanlış tarama tekniği uygulanırsa yani tabanda bir çamur var o örselenir ve zarar görürse Haliç'in canavarı hemen kükrer ardından Haliç'in suyunun kalitesini bozar. Bundan dolayı Haliç'te çamur taraması yapılırken örselenmeden, zedelenmeden, çamurun yüzeyinden itibaren 50 cm aşağıdan yapılmalıdır. Çünkü çamurun yüzeyinde fosfor dediğimiz bir madde var.

Fosfor hassastır, ciddi kirliliklere neden olabilir. Bu sebepten dolayı sabit fosforlu ortamdan çamur taranması gerekiyor. Bunun da tespit edilmesi lazım. Ayrıca ölçümlerin yapılması lazım. Boğazdan gelen su acaba neden Alibeyköy ve Kağıthane deresine kadar ulaşamıyor? Ulaşamama sebepleri belirlenmeli. Buna göre teknik çözümler üretilmeli. Bu yerlerde tarama tekniğini acilen uygulamaya koymak gerekiyor. Haliç hepimizin, mutlaka korunmaya alınması lazım."

"ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI DEVREYE GİRMELİ"

Öztürk, Haliç ile ilgili hızlı şekilde çözüm yollarının bulunması gerektiğini ifade ederek, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yetkililer 'alg patlaması var fitoplankton oluştu' diyorlar. Fitoplankton oluştuysa neden oluştu? Sıcaklıkla oluştuysa azot değeri nedir, fosfor değeri nedir, çözünmüş oksijen değeri nedir, karbondioksit değeri nedir bunların hepsi yapılmadan bilgi verilmez. Bunların analizi yapılacak ve o analize göre bu işi bilen uzmanlar bunun yorumunu yapacak.

Kesinlikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı devreye girmeli. Bakanlık Haliç'in temizlenmesiyle ilgili gerekli adımları atmalı. Hatta İBB'ye bilimsel uyarılarda bulunmalı. Bakanlık el atarak acilen çözüm yollarını uygulamalı. Alg oluştu bu birkaç gün sonra kalkar değil, bunun sebepleri acilen ortaya konulmalı ve çözüm yolları geliştirilmeli" şeklinde konuştu.