Prof. Dr. Kalaycı için üniversitede tören

Prof. Dr. Kalaycı'nın cenazesi, İÜ Rektörlüğü'nde düzenlenen törenin ardından Ataköy 5. Kısım Camii'ne getirildi. Prof. Dr. Kalaycı için burada düzenlenen törene, ailesi, yakınları ile İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Valisi Muammer Güler, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ve çalışma arkadaşları katıldılar.

Törende başsağlığı dileklerini kabul eden Kalaycı'nın eşi Nurlan Kalaycı, oğlu Gökhan Kalaycı ve yakınları tarafından teselli edildi.

Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı'nın cenazesi, öğle vakti kılınan namazdan sonra aralarında Aksu, Akdağ, Güler, Ağar ve Tantan'ın da bulunduğu kalabalık tarafından eller üzerine taşınarak, cenaze aracına konuldu.

Prof. Dr. Kalaycı'nın cenazesi, daha sonra Kazlıçeşme Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Prof. Dr. Kalaycı'nın eşi Nurlan Kalaycı, gazetecilerin soruları üzerine, hekimliğin dünyanın en kutsal mesleği olduğunu belirterek, ”Doktorlara sahip çıkılsın. Eşim saat 03.00-04.00'te kalkıp işine giderdi” dedi.
  �
SAĞLIK BAKANI AKDAĞ
  �
Tören sonrasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hekimliğin büyük fedakarlıklar isteyen ve hekimlerin büyük bir riski üzerine aldığı meslek olduğunu söyledi.

Toplumun bunu iyi algılaması gerektiğini ifade eden Akdağ, şöyle konuştu: “Dolayısıyla zaman zaman sağlık çalışanlarına, hekimlere yönelik bir şikayet söz konusu olduğu anda, bunun toplumu bilgilendirenler tarafından adeta savcılık, hakimlik görevi yaparcasına ön yargıyla sonuçlandırıldığını görüyoruz. Yani inceleme, araştırma yapılmadan.Dolayısıyla sağlık çalışanlarına, hekimlerine, ben ülkenin Sağlık Bakanı olarak mutlaka insaflı davranılması, hukuklarının en üstün düzeyde korunması meselesi üzerinde önemle durmak istiyorum.”

İnsanların bazen hizmetin çok iyi verilmediğini düşündüklerinde şikayetçi olabileceğini anlatan Akdağ, yöneticilerin bunu dikkate alması gerektiğini ifade ederek, bu konuda sağlık çalışanlarına hiçbir zaman ön yargılı davranılmaması gerektiğini bildirdi.

Kalaycı'nın vefatını böyle bir sebep-sonuç ilişkisine bağlamayı doğru bulmadığını da hatırlatan Akdağ, “Sonuçta kendini bilmez birinin zalimce, hunharca bir işidir. Bunu topluma şamil tutmak doğru olmaz” dedi.

Sağlık çalışanlarının çok önemli bir görev yaptıklarını belirten Akdağ, “Sağlık çalışanlarına asla yargısız bir şekilde suçlayıcı ifadeler takınmamalıyız” diye konuştu.   Akdağ, Kalaycı ile ilgili, Ahmet Cevahir'in yakınlarından ya da başka hastalardan kendilerine herhangi bir başvuru yapılmadığını da vurguladı.
  �
İÇİŞLERİ BAKANI AKSU
  �
İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu da, üzüntülerinin büyük olduğunu belirterek, “Milletçe çok değerli bir bilim adamı, değerli bir tabip, insanlara şifa veren, çok değerli gençler yetiştiren, bir değerli insanımızı kaybettik. Bunun derin üzüntüsünü duyuyoruz” dedi.

Toplumun bazı şeyleri hep birlikte düşünmesi gerektiğini ifade eden Aksu, “Kafa yapımızı, değer yargılarımızı yeniden gözden geçirmemiz lazım. Ben başta ailesi olmak üzere tıp camiasına, değerli arkadaşlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

Aksu, “Hastanelerdeki güvenlik görevlileriyle ilgili bir düzenlemeye gidilecek mi?” şeklindeki bir soruya da “Var” şeklinde yanıt verdi.
  �
VALİ GÜLER
  �
İstanbul Valisi Muammer Güler de soruşturmayla ilgili çok yoğun bir çalışmanın sürdüğüne dikkati çekerek, şunları söyledi:“Sosyolojik boyutunu, pedagojik boyutunu, psikolojik boyutunu, diğer boyutlarını düşünmemiz lazım. Şu aşamada hazırlık tahkikatı aşamasında. Olayın faillerinin ya da failinin kimler olduğunun, azmettirenlerin, her aşamada ne olabileceği konusunda İstanbul emniyetimiz Fatih Cumhuriyet Başsavcımız nezaretinde çok yoğun bir şekilde çalışmayı sürdürüyor. Önemli ipuçları ile arkadaşlarımız şu anda uğraşıyorlar.”

İstanbul polisinin en kısa zamanda, bütün delilleriyle bu olayı açığa kavuşturacağını kaydeden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan herkesin emin olmasını istiyorum. Biz faillerini bulup adalete teslim edeceğiz. Yapılacak şey adaletin takdiridir, ancak tabii böylesine bir düşünce yapısı içinde olması insanın; bir insanı hangi sebebe dayanırsa dayansın katletmesi insanlığa sığmayacak bir suç.Çünkü zaten kendisi, kendini insanlığa adamış, bu kadar hayat kurtarmış bir insan. Kim olursa olsun, hangi görevliye, insana karşı olursa olsun bu şekilde bir öç alma veya başka bir saikle yapılmış olan bir hareketi kınamak lazım.”
  �
MEHMET AĞAR
  �
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da gazetecilerin soruları üzerine, olayın önemli olduğunu, hafife alınamayacağını belirterek, “İnsanları rahatlatacak bir sonuçla bu işin sonuçlandırılması lazım” diye konuştu.

Ağar, Türkiye'de can güvenliği meselesinin çok genel bir sıkıntı halini aldığını da savunarak, “Doktorlar müşterek değerimizdir. Hepsi mutlaka korunma altın alınmalıdır” dedi.

MESLEKTAŞLARI KALAYCI İÇİN YÜRÜYECEK

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, 1980 yılından sonra sağlık sorunlarının ağırlığı nedeniyle doktorların hedef haline geldiğini söyledi. Sağlık sorununun insanların en hassas sorunu haline geldiğine dikkat çeken Gürsoy, bunun çözülmemesi durumunda şiddete başvurulduğunu ifade etti. Gürsoy, yarın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünden Çapa Tıp Fakültesi’ne doğru beyaz gömleklerle yürüyüş yapacaklarını, Prof. Kalaycı’nın öldürüldüğü yere karanfil bırakacaklarını dile getirdi.

Prof. Kalaycı, 11 Kasım günü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin otoparkında sabah saatlerinde aracından inerken silahlı saldırıya uğramıştı. Kalaycı, İÜ Tıp Fakültesi Hastenesi Acil Cerrahi bölümünde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.