Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü cezaevi öncesi gözyaşlarını tutamadı

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimi ve Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Renan Pekünlü, 2011 yılının Mart ayında fakülte binasına türbanıyla girmek isteyen öğrencilerine tutanak tutup izin vermeyince, YÖK'e şikayet edildi. Bunun üzerine, YÖK'de, iznine rağmen türbanlı öğrencilerini almayan Renan Pekünlü, hakkında “Öğrenim özgürlüğünü engellediği" gerekçesiyle şikayetçi olunca, 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

PROF. RENNAN GÖZYAŞLARINA BOĞULDU / FOTO GALERİ

Bu davadan Pekünlü'ye verilen 2 yıl 1 ay hapis cezası, Yargıtay tarafından da onandı. “Anayasa'ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan itirazın da reddedilmesi üzerine Prof. Dr. Renan Pekünlü için, AİMH'e de başvuruldu. Ancak bu süreç devam etmesine rağmen, hakkındaki cezanın onanmasından dolayı, infazı ertelenmedi, cezaevi süreci başladı.

SON DERSİNİ HALKA AÇIK VERDİ

Davalar sürerken emekli olan Prof. Dr. Rennan Pekünlü'den, öğrencileri, öğretim üyesi arkadaşları cezaevine girmeden önce son bir ders vermesini istedi. Bunun üzerine Prof. Dr. Pekünlü Bornova Belediyesi Nikah Salonu'nda "Evrim ve Evren" konulu ders verdi. Bornova Belediyesi'nin yanı sıra, Ege Öğretim Elemanları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Dokuz Eylül Öğretim Elemanları Derneği, Eğitim İş ve İzmir tabip Odası'nın desteklediği etkinlikte, Prof. Dr. Renan Pekünlü ve eşi Belma Pekünlü, salonundakilerin, “Renan Hoca yalnız değildir" ve “AKP diktatörlüğü yıkılacaktır" sloganlarıyla içeriye girdi.

Salondaki kalabalıktan dolayı, arkadaşlarıyla merdivenlerde oturmak zorunda kalan Prof. Dr. Renan Pekünlü, özgeçmişinin okunmasının ardından son dersini vermek üzere kürsüyü çağırıldı. Uğurlamaya gelenlerin bu sırada bir kez daha, “Rennan hoca yalnız değildir" sloganları atıp uzun süre alkışlaması üzerine, Rennan Pekünlü, gözyaşlarını tutamadı. “Beni ağlattılar" diyerek dinleyenleri selamlayan Pekünlü, “Bu desteğiniz için çok teşekkür ederim. Beni ben yapan sizlersiniz. Bu son dersimiz değil. Daha yapacak çok işimiz var. Daha sona gelmedik" dedi. Prof. Dr. Rennan Pekünlü, daha sonra da, “Evrim ve Evren" dersini vermeye başladı.

İKİ DAVASI DEVAM EDİYOR

Bu arada Renan Pekünlü, aynı gerekçeyle, dört öğrencinin şikayeti üzerine, 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle halen 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde, yargılanmaya devam ediyor. Geçen ay yapılan ilk duruşmanın ardından yargılama, 5 Şubat 2014 tarihine ertelendi. Bunun yanı sıra Prof. Dr. Renan Pekünlü'ye, yine dört kız öğrencinin aynı gerekçeyle açtığı bir başka dava ise, 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, rektörlükten yargılama için izin alınmadığı gerekçesiyle, 2013 yılının nisan ayında iade edildi. 12 yıla adar hapis cezası istenen bu dosyayla ilgili olarak ise, Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün henüz izin vermediği, izin verilmesi halinde de o dosyalardan da bir kez daha Pekünlü'nün hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.

SEVGİ GÖSTERİLERİYLE UĞURLANDI

Prof. Dr. Renan Pekünlü, son dersini de öğrencileriyle akademisyenlere verdi. ’Evren ve Evrim’ dersini tamamlayan Prof. Dr. Pekünlü, ’Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ sloganları eşliğinde, yaptığı son konuşmasında, "Bu bildiğimiz anlamda bir ayrılık değil. Birleştirici etkisi olan bir ayrılık olacak" dedi.

Prof. Dr. Pekünlü, daha sonra kendisini en önde yere oturarak dinleyen eşi Belma Pekünlü ile birlikte, alkışlar arasında kendisini bekleyen araca bindi. Bu sırada da yine uğurlamaya gelen sevenleriyle kucaklaşan, otomobilden uzanıp ellerini tutan Prof. Dr. Pekünlü, "Yakında mücadeleye yanınıza geliyorum" dedi. Belma Pekünlü ise, eşinin arkasında olduğunu ve laiklik mücadelesini beraber sürdüreceklerini dile getirdi.

2 KİLOMETRE YÜRÜDÜ

Pekünlü, teslim olmak için Foça Açık Cezaevi’ne geldi. Cezaevi kavşağında kendisini karşılamaya gelenlere selam vermek için aracından inen Prof. Dr. Rennan Pekünlü, anayol kavşağından cezaevi nizamiyesine kadar 2 kilometrelik yolu, beraberindekilerle yürüyerek gitti.Yolda sık sık ’Türkiye laiktir, laik kalacak’ sloganlarına da eşlik eden Pekünlü, aslında Atatürkçülükle ilgisinin olmadığı, ’Pekünlü’ olan soyismini ünlü yapmak için çaba gösterdiği esprisini yaptı.

Cezaevi girişinde de, Rennan Pekünlü, kendisini karşılamaya gelenlerden Fransız Devrimi’nde Bastil Hapishanesi’nin basılarak mahkumların salıverilmesi gibi, kendisi için de, Foça Cezaevi’nin basılmasını esprisinde bulundu.

İKİ KİTABI YANINDA GÖTÜRDÜ

Son olarak yanında John Steinbeck’in ’Gazap üzümleri’ ile çok sevdiği yabancı bir karikatüriste ait kitabı yanında götürdüğünü anlatan Rennan Pekünlü, yaşanan bu süreci bir kitapta da toplayabileceğini açıkladı. Prof. Dr. Rennan Pekünlü, daha sonra eşi Belma Pekünlü ile arkadaşlarına tek tek sarıldıktan sonra cezaevinin bahçe kapısından içeriye girdi. Bu sırada, yanına gelen 7 yaşındaki Vedat Doğa Yeşilyurt’un üzerinde ’Seni seviyorum Rennan amca’ yazılı resmi alan Pekünlü, bunu da herkese gösterdikten sonra cezaevi görevlileriyle birlikte, valizlerinin kontrolü için teslim noktasına geçti.