Güncelleme Tarihi:
Dünya genelinde 30'dan fazla ülkede görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına, Türkiye'de de İç Anadolu'nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun kuzeyinde yoğun olarak rastlanılıyor. Özellikle Erzincan, Sivas, Tokat, Çorum, Yozgat, Giresun ve güneylerinde daha çok görülen hastalık, 2021 yılında havaların ısınmasıyla tekrar gündeme gelmeye başladı. Önceki yıllarda mayıs ayında ortaya çıkan kene vakaları son yıllarda ise nisan ayında görülmeye başladı. Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulunan SCÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, aşı çalışmalarındaki son durum hakkında da bilgiler verdi.
'ŞU ANA KADAR 50 VAKA, 3 ÖLÜM VAR'
KKKA hastalığının 1940 yılında Kongo ve Kırım'da tespit edildiğini Türkiye'ye ise 2002 yılında Tokat'ta bir sağlık çalışanının hayatını kaybetmesiyle girdiğini hatırlatan Prof. Dr. Çetin, "Şu anda özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi güneyi, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzey kısımlarında daha çok görülmekte. Bizim endişemiz Batı Karadeniz’in özellikle güney kısımları ve Marmara Bölgesinin güney kesimlerinde görülmeye başlaması ve kene popülasyonunun artışta olduğu görüyoruz. Buna karşı tedbirlerin artırılmasını arzu ediyoruz. Bu sene de daha erken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını görmekteyiz. Normal de bizler mayıs ayı sonlarına doğru görmekteyken 2 senedir nisan ortalarından itibaren vaka görmeye başladık. Şu ana kadar Sivas bölgemizde 50 civarında hastamız oldu. Maalesef 3 hastamızı bu hastalık yüzünden kaybettik" dedi.
'ÖLÜM ORANI KORONAVİRÜSTEN FAZLA'
KKKA'daki vaka ile ölüm oranının koronavirüsten daha fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Çetin, "Normalde bu hastalık koronavirüse göre 3-4 kat daha öldürücü seyreden bir hastalık. Yüzde 7 ile 10 arasında bir öldürücülük oranı var. Bunun için de çok daha dikkatli olunması gerekiyor. Özellikle arazide çok sayıda kenenin olduğu ve kene popülasyonunda ciddi bir artış olduğunu biliyoruz. Dikkatli olmakta fayda var. Sivas’ta hayvanlar için mart ve nisan aylarında ilaç dağıtıldı. Keneler, insan yerleşim yerlerine yayılım hayvanları ile daha fazla gelmekte. Bunlarla mücadele konusunda çalışmalar var. Tarımla uğraşanların kenenin üzerine yapışmamasına çok dikkat etmesi gerekiyor. Geçen sene özellikle koronavirüse yoğunlaşılmasından dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile mücadelede zaman zaman aksaklıklar oldu. Ancak bu sene tedbirlerin çok daha önceden alındığını görüyoruz. Tabi ki arazide var olan kene popülasyonunun yüksek oranlarda olmasının önüne geçilmesi zaman alacak ve uzun soluklu bir mücadele gerekiyor. Hayvanlara dağıtılan ilaçların olumlu etkisi olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
'KORONAVİRÜS NEDENİYLE KKKA AŞISI İKİNCİ PLANDA KALDI'
Aşı çalışmaları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Çetin, "Bu sene mart ve nisan aylarında hayvanlara karşı olan mücadele ile ilgili ilaç dağıtımı yapıldı. Bunun olumlu etkilerinin olacağını düşünüyoruz. KKKA alanında bir kaç aşı çalışması var. Erciyes Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma vardı. Şu anda faz 3 çalışmasına geçilen grup tarafından yapılıyordu. Tabi ki gündem koronavirüse kaydığı için KKKA aşısı ikinci plana atıldı. Bizim üniversitemiz tarafından da bir çalışma var. O çalışma da ikinci faz aşamasındaydı. Ancak KKKA aşı çalışmaları hem Avrupa'da hem de ülkemizde ikinci plana kaldı. Devam ediyor çalışmalar ama istediğimiz hızda değil" dedi.