Güncelleme Tarihi:
Lüleburgaz’da katıldığı bir söyleşide konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, "Endüstrinin bize kakaladıklarından uzak durmamız gerekiyor" dedi.
Karatay, sözlerine şöyle devam etti:
''"Ben geleneksel ve doğal olanı hatırlatıyorum. Türk mutfağı en sağlıklı mutfak. Derdimiz kilo vermek değil, vücudun sağlıklı olması demektir. Endüstrinin bize kakaladıklarından uzak durmamız gerekiyor. Aile nasıl beslenirse çocuk da öyle beslenir. Babam, annem, aile büyüklerimin hepsi şeker hastasıydı. Annem, babama insülin yapardı. Hayatımdan şekeri o zaman çıkardım.
GRİP AŞISI YAPTIRMAYA GEREK YOK
Aşıların içinde alüminyum var. Alüminyum Alzheimer nedenidir. Aşı vurulmaya gerek yok. Bunun yerine D vitamini kullanımı çok önemlidir. Meyve insülin direncini artırır. Yemeyin çatlamazsınız. Ayçiçek ve mısırözü yağı çiğ olarak tüketilebilir. Sık sık yemek yemek ve deli gibi danalar gibi koşmak da insülin direncini yükseltir. Bize senelerce yumurtanın sarısını yedirmediler. O yüzden hepimiz aptallaştık. Dünyada açlık önlenemedi ama bazı insanların ceplerinin açlığı önlendi.''
"BEN HİÇBİR DİYETİ ÖNERMİYORUM"
‘D vitaminin dışarıdan alınması doğru mudur?’ sorusu üzerine Karatay, “Vitamini dışarıdan almak tamamen ticari. D vitamini köy terayağında ve sakatatlarda da var. Dışarıdan almak yükseltir ama yeterli olmaz. Ben hiç bir diyeti önermiyorum. Vücudumuz bize her şeyi söylüyor. Bel çevreniz biraz genişlemeye başladıysa gizli şekeriniz var. Şeker hastalığı sinsi ve öldürücü bir hastalık ama önlenebilir" cevabını verdi.
Kolesterol konusunda ise Prof. Dr. Karatay, ''Kolesterol en yüksek antioksidandır. Vücutta bir bozukluk olduğu zaman kolesterol vücuttaki yangını söndürmek için yükselir. Kolesterol ilacı kullanmak demek, bu yangını söndürmeye barikat kurmak demektir" dedi.