Güncelleme Tarihi:
Gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Tarkan Karakan, probiyotiklerin, genel sağlığın korunması için tüketilebilecek ürünler olduğunu, ancak, bunların iyi dizayn edilmiş çalışmalar yapıldıkça ilaç olarak kullanılmasının mümkün olabileceğini söyledi. Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Karakan, probiyotiklerin tıp alanındaki kullanımının son 10 yılda artış gösterdiğine dikkati çekti.
Bunun çeşitli nedenleri olduğunu ifade eden Karakan, antibiyotiklere karşı oluşan direncin gün geçtikçe arttığını, enfeksiyon hastalıklarıyla uğraşan bilim dallarında bununla ilgili yeni bir arayış ortaya çıktığını belirtti.
Yapılan bir araştırma sonucunda, antibiyotik kullanan kadınlarda bağırsak florası dengesizliğinin aylarca düzelmediğinin ortaya çıktığını anlatan Karakan, “Bu açıdan bakıldığında soğuk algınlığı gibi nedenlerle alınan ve genellikle bir kaç gün alınıp bırakılan antibiyotiklerin bile yan etkileri aylarca devam ediyor. Probiyotikler bu açıdan yararlı olabilir” diye konuştu.
Çağın hastalığı olarak gösterilen obezite ile bağırsak florası arasında da yakın bir ilişki gösterildiğini, alerjik, romatizmal ve nörolojik hastalıklarla bazı karaciğer hastalıklarının da zaman zaman konuyla ilişkilendirildiğini belirten Karakan, şunlara dikkati çekti:
Probiyotikler spesifik hastalıklar için önerilmiyor
“Ancak probiyotiklerle yapılan ve olumlu sonuç alınanlar kadar, azımsanmayacak kadar olumsuz sonuç alınan çalışmalar bulunduğunu da unutmamak gerekiyor. Probiyotikler henüz kılavuzlarda spesifik hastalıklar için önerilmiyor. Bu nedenle gerek hekimler, gerekse hastalar probiyotikleri hangi hastalıkta, ne zaman, ne kadar süreyle ve en önemlisi de hangi dozda kullanacağını bilmiyor. Güvenlik, hepimizin üzerinde durduğu bir konu. Bazı probiyotiklerin güvenilirlik verileri oldukça güçlü. Yıllardır çok sayıda hasta üzerinde kullanılmış. Fakat bazı probiyotikler hakkında yeterli veri yok.”
Türkiye'de geçen yıl piyasaya dahil olanlarla birlikte toplam 3 firmanın probiyotik ürünü bulunduğunu, bunların dışında marketlerde yoğurt ve süt ürünü olarak satılanlarla kefir olarak tüketilen probiyotikler de olduğunu kaydeden Karakan, oldukça heterojen, yaklaşık 20 bakteri ve mantar içeren değişken bir karışım olan kefir içeriğiyle ilgili bilimsel çalışma yapmanın zorluğunu dile getirdi.
Karakan, “Probiyotiklerin ilaç mı, yoksa besin takviyesi mi olduğu” tartışmaları konusunda, “Genel sağlığın korunması için tüketilebilecek ürünler olmakla birlikte, gelecekte iyi dizayn edilmiş çalışmalar yapıldıkça probiyotiklerin ilaç olarak kullanılması mümkün olabilir. Ancak bu ürünler için şu anda 'ilaçtır' demek biraz erken gibi gözüküyor” değerlendirmesinde bulundu.