Güncelleme Tarihi:
ESKİ Türkiye güzellerinden, Haydarabad Nizamı Mukerrem Bereket Şah'ın 3. eşi Prenses Manolya Onur'un paha biçilemeyen mücevherleri Bebek'te bir banka şubesinin kiralık kasasından kayboldu. Olayla ilgili araştırma başlatan polis, 4 aydır yürüttüğü soruşturmada herhangi bir ipucuna rastlamazken, kaybolan mücevherlerin fotoğrafları satılma ihtimaline karşı kuyumculara dağıtıldı.
Yapı Kredi Bankası Bebek şubesinde geçen Ekim ayı içinde meydana gelen olayda Prenses Manolya Onur, ayrıldığı eşi Haydarabad Nizamı Mukerrem Bereket Şah'dan olma kızı Prenses Nilüfer ile Londra'ya gitmeden önce bankaya uğrayarak mücevherleri kontrol etmek istedi. Bankaya girerek kiralık kasaların bulunduğu bölüme giren Prenses Manolya Onur, kasasını açtığında içinde eski eşinin armağanı olan paha biçilemeyen mücevherlerin olmadığını gördü.
Şikayet üzerine olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, kasada zorlama olmadığını, ayrıca Manolya Onur'un parmak izleri dışında, başka bir kişinin parmak izi blunmadığını belirledi. Hırsızlık Büro Amirliği dedektifleri banka kayıtlarında yaptıkları incelemede, Manolya Onur'un, dört yıldır kiralık kasasını açmadığını gördü.
Polis, satılma ihtimaline karşılık, paha biçilemeyen mücevherlerin fotoğraflarını çoğaltarak, kuyumculara dağıttı.
Bereket Şah'ın olayı öğrendiği zaman ‘‘Canı sağolsun. Ne yapalım. Yapılacak bir şey yok’’ dediği öne sürüldü.
Manolya Onur ilk evliliğini, adı ‘‘milli çapkın’’a çıkan organizatör Süha Özgermi ile yapmıştı. Bankanın üst düzey yetkilileri, olayın Cumhuriyet Savcılığı'na intikal ettiğini ve yapılan ön inceleme sonucunda dava açılmaya gerek görülmediğini söyledi. Savcılığın bu konuda takipsizlik kararı verdiğini belirten yetkililer, şu bilgileri verdi:
‘‘Yasal olarak kiralık kasalar, zaten sigorta kapsamında değildir. Banka olarak kiralık kasalara ne konulup konulmadığını bilmemiz mümkün değil. Bu kasaları açıp çek etmek, bakmak gibi bir sorumluluğumuz da yok. Kiralık kasalar tamamen sahibinin sorumluluğu altındadır. Çok olağanüstü durumlarda, müşterinin mağdur olmasını önlemek için, bazı telafi edici yollara gidilebilir. Daha önce, deprem felaketinde bu yola başvuruldu. Ancak söz konusu son olayda, böyle telafi edici bir uygulama söz konusu değil. Biz, söz konusu kişinin mücevherleri koyup koymadığını bile bilmiyoruz. Yurtdışından getirildiği söyleniyor. Gümrük deklarasyonu var mı acaba, bunlar bile bilinmiyor.’’