Güncelleme Tarihi:
Peçe operasyonunu kimseler görmeden geceleyin hayata geçiren Prenses Hicab, ardında reklam panolarındaki kadın -ve bazen erkek- mankenlerin yüzlerine boyayla alelacele boca ettiği simsiyah peçeler bırakıyor.
Kimileri ona çağdaş bir sanatçı olarak bakıyor olabilir, ama Paris metrosu işletmecileri aynı kanıda değil.
Reklam panolarının temizliğine özen gösteren metro, ortalama 45 dakika ile 1 saatlik bir süre içinde peçeleri panolardan titizce sildiğini söylüyor.
Bu süre, cep telefonlarının kamerasıyla peçeli reklam panolarının fotoğrafını çeken Prenses Hicab hayranlarının, çektiklerini internete yükleyip dağıtmaları için yetiyor da artıyor bile.
En son eserlerinden birinde, İtalyan moda evi Dolce and Gabbana'nın reklam panosunda yapılı vücutlarıyla dikkat çeken bir grup mayolu erkek, peçeli halleriyle arzı endam ediyorlar.
Prenses Hicab'ın kimliği bir muamma. Sadece takma adıyla tanınıyor. Hatta bir kadın mı erkek mi olduğu konusunda dahi görüşler muhtelif.
Nadiren verdiği röportajlarda yüzünü göstermeyen Prenses Hicab, reklam panolarına kondurduğu peçelerin maksadı konusunda da çok az ipucu veriyor.
Kamuoyunda Prenses Hicab hakkında farklı tahminler var. Kimileri, köktendinci bir Müslüman kadının Paris'in banliyölerinden geceleri şehre inip Fransız siyasetçilerin yasak kararından bu şekilde öc aldığını düşünüyor.
Kimileri ise Prenses Hicab'ı, kadın cinselliğinin reklam panolarında tüketim aracı olarak kullanılmasını protesto eden sol cenahtan militan bir feminist diye tahmin ediyor.
Ama belki de Prenses Hicab, bunların hepsi.
Geçenlerde İngiltere'nin Guardian gazetesine kimliğini gizli tutmak kaydıyla verdiği mülakatta Prenses Hicab, peçeye günümüzde yüklenen anlamların zenginliğine dikkat çekti.
Prenses Hicab'a göre peçe, tezatların bir kesişim noktası: ''Bir küfür gibi görünebiliyor, ama kutsal da. Hem tüketimin, hem de maneviyatın parçası. İnsanlık halinden tutun, Arap Gotik üslubuna uzanan farklı farklı kültürel okumaları var.''