Güncelleme Tarihi:
Galler Prensesi Diana'nın ilk çocuğu Prens William, Şili'deki ‘hayat deneyimi’ serüvenindeki her haliyle ‘anasının oğlu’ dedirtiyor. Çarpıcı fiziğiyle babası Prens Charles'a hiç benzemeyen 18 yaşındaki prens, esrarengiz bir kazada yaşamını yitiren annesinin özgün hatlarının yanı sıra kalbini ve ruhunu da taşıyor. Asil, zarif, asi, iyi kalpli, masallardaki prenseslere benzeyen Diana gibi her gittiği yeri güneş misali aydınlatıyor, ısıtıyor, hayatları renklendiriyor, umut saçıyor.
‘‘ÖNCE insanım. Kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Prenses de olsam özgürüm ve mutluluk benim de hakkım' deyip İngiliz Kraliyet ailesine meydan okuyan Prenses Diana'nın yetiştirdiği Prenses William şu günlerde bir Latin Amerika ülkesinde unutulmaz zamanların, müthiş deneyimlerin peşinde. Şili'nin güneyindeki Tortel köyünde resmen hayatı öğreniyor.
Gençlerin dünyayı açılmasını, yaşamı daha engin kucaklamasını savunan bir yardım kuruluşu olan Raleigh International'ın programı Prens William'a cazip geldi ve öğrenimine bir yıl ara verdi. Gelecek yıl St.Andrews Üniversitesi'ne başlamadan önce farklı bir kültürle haşır neşir olan Prens William'ın katıldığı programın süresi 2.5 ay. Gençlere doğanın korunması, topluma sahip çıkılması, misafir oldukları ülkenin geliştirilmesi ve derin dersler çıkaracakları, hayata bakış açılarını şekillendirecek sorumluluklar veriliyor ve serüvenler sunuluyor.
DAĞDA BİR PRENS
Tüm bu olanaklar ise William'ın canına minnet. Kocaman, sevgi dolu yürekli, kanları kaynayan Latinler, delidolu Prens'in tam kafadarları, gönül yoldaşları. Yakışıklı William, Şili'nini güneyindeki Tortel köyünde kah bir köşeye çekilip kitap okuyor, kah İngilizce öğretiyor. Altısı kız 8 öğrenciye birkaç kelime İngilizce belletmeye çabalıyor. Nelli Munoz-Vargas da öğrencilerinden biri ve montunun içine gizlenip sevimli kıza şaka yapmayı da ihmal etmiyor. Bazen de köylülerle birlikte odun kesiyor, inşaat projelerinde görev alıyor. Fondaki And Dağları ile kütük taşıyan yağız İngiliz Prensi çok ilginç bir manzara oluşturuyor.
Genç prensin İngiltere'den ayrılırken tek bir isteği vardı: ‘Basın peşimi bıraksın, Şili'de hayatımı yaşayayım.' Ancak annesi gibi paparazziler peşindeydi ve teleobjektiflere yakalanmış görüntüleri OK! dergisinde yayınlanınca kıyamet koptu. Basın Şikayet Komisyonu, özel yaşamları ihlal ve tacizden OK! fotoğraflarına yasak getirdi. Ancak bu fotoğraflar, Kraliyet ailesinin izniyle çekildi.