Güncelleme Tarihi:
Prefabrik ev denince aklımıza deprem gelse de bu yapıların taşınmasının kolaylığı, işlevsel yapılması ve modülerliği gibi çeşitli avantajları ön plana çıkıyor. Coğrafi şartlara göre değişiklik gösteren prefabrik evleri her yerde görmek mümkün. İsterseniz bir dağ başında ya da merkezi bir lokasyonda…
Amacına göre geniş ve uzunlukları değişken çevre koşuları da dikkate alınarak imal edilen prefabrik evler, ses-ısı yalıtımı, yangın ve depreme dayanıklılığı bakımından uluslararası standart ölçülerinde hazırlanıyor. İsteğe göre değişik seçenekli malzemeler de kullanılabilir. Özel bir temel gerekmeden ve vince ihtiyaç duymadan en önemlisi de çevreyi kirletmeden kısa sürede monte edilebiliyor. Özellikle bağ evi, yazlık ev, kışlık ev, motel ve tatil köyleri için pratik ve ekonomik bir çözüm. Bu tip konutlar Türkiye’de genellikle mevsimlik konut olarak kullanılıyor. Yani insanlar prefabrik evleri, yılın büyük bölümünü geçirdikleri evlerine ek olarak kısa dönemler içinde gidip kalabilecekleri, tatillerini geçirebilecekleri, genellikle şehre uzak bölgelerde, memleketlerinde ya da tatil bölgelerinde mevsimlik müstakil konutlar olarak yaptırıyorlar. Bunun yanında daha çok şehir merkezi dışındaki yerleşim bölgelerinde sürekli kullanım amacıyla yapılan prefabrike konutlara da rastlamak mümkün.
Prefabrik konut nedir?
“Prefabrik kelime anlamı olarak bilinenin aksine ‘Geçici ve sökülüp tekrar monte edilebilir’ demekten ibaret değil, ön üretimli demektir” diyen Nestavilla Satış Yöneticisi Mimar Özgül Yücel, prefabrike konut dendiğinde estetiği, yapı sistemi ve malzeme kalitesi ile fiyatları birbiriden çok farklı olan 3 konut tipinin akla geleceğini söylüyor. Yücel, “Bunları fiyat aralıklarını da belirterek ortaya koymadan önce bahsedeceğimiz bu üç tip konuttan çok daha düşük fiyatlarla satılan yaşam konteyneri, baraka, acil yerleşim ünitesi gibi çadırdan daha konforlu denebilecek ürünleri ise konut diye nitelendirmenin zaten mümkün olmadığını vurgulayalım. Dolayısıyla onları sıralayacağımız bu 3 farklı ürünün arasında saymaya bile gerek olmadığını düşünüyoruz” diyor.
15 günde teslim
Bir prefabrik konutun üretim dâhil anahtar teslim kurulumu, projenin şekline, boyutuna, tek katlı ya da iki katlı olmasına ve kurulumun yapılacağı bölgenin özelliklerine göre 15 ile 45 gün arasında tamamlanıyor.
25 bin TL’den başlıyor
Yücel, “Birincisi şantiyelerde kullanılan binalardan hareketle üretilen ve 100 metrekarelik bir binanın ortalama 25 bin TL’ye satıldığı konutlar. Aslında bu tip üretimlerin konut olarak piyasa sunulmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü şantiyelerde kullanılan geçici kullanıma uygun ekonomik prefabrike binaların bir konutta olması gereken asgari konfor, estetik ve yalıtım şartlarını yerine getirmesi mümkün değil” diyor ve şöyle devam ediyor: “İkincisi 100 metrekarelik bir konutun ortalama 40 bin TL olduğu ve pratik hazır konut diye isimlendirilen Nestavilla. Nestavilla, marka olarak ortaya çıktığı 2004 yılından bu yana bir konutta bulunması gereken estetik ve konfor şartlarını tam anlamıyla yerine getiriyor. Deprem yönetmeliğine uygun statik hesap yöntemleri kullanılarak projelendiriliyor ve en son prefabrike yapı teknolojisi kullanılarak üretiliyor. Nestavilla, Türkiye’deki farklı iklim bölgeleri için farklı yalıtım, rüzgâr ve kar yükü değerlerini dikkate alarak her bölgeye uygun üretimler gerçekleştiriyor. Bunun yanında her bölgenin ve yörenin kültürel ve mimari talep ve beklentilerini karşılayacak tasarımlar ortaya koyuyor. Üçüncüsü hafif çelik yapı sistemi kullanılarak yapılan ve 100 metrekarelik bir binanın ortalama 80 bin TL’ye alıcı bulduğu konutlar. Bu konutları prefabrike konut kategorisinden tamamen çıkarmak gerekiyor. Çünkü bu tip konutlar bilinen klasik yapı sistemlerine alternatif olarak üretilen, gelişmiş ülkelerde kalıcı konut kullanımında yüksek oranlara sahip olan konutlar. Hafif çelik sistemle üretilen konutlar bir kalıcı konutta olması gereken tüm şartları fazlasıyla yerine getirebilen çok daha teknolojik, lüks konutlar olarak dikkat çekiyor.”
Prefabrik yapı kötü mü?
Prefabrik sektörünün önemli sorunlar ile boğuşmaya devam ettiğinin altını çizen Yücel, “Öncelikle sektör temsilcilerinin dağınık bir görüntü sergilemesi önemli bir sorun olarak görünüyor. Bu dağınıklığın bir sonucunu 1999 yılında yaşadığımız Marmara depreminin ardından yapılan uygulamalardaki aksaklıklar nedeniyle gördük. O dönemde devletin açtığı ihaleler ile prefabrike yaşam alanı ihtiyaçlarını gideren yaklaşık 50 firmanın sadece 2 tanesi bu sektörde faaliyet gösteren firmalardı. Yine sektörün kendi içinde bir denetim mekanizmasına sahip olmaması da diğer önemli sorun. Bu sayede yeterli teknik alt yapıya sahip olmadan yapılan üretimler piyasada alıcı bulabiliyor ve yaşanan kalite ve standart yoksunluğu sorunları tüm sektöre mal edilebiliyor” diyor.
Sektör temsilcileri bir araya toplanmalı
Bu sorunların çözümüne yönelik yapılabileceklerin başında sektör temsilcilerini bir araya getiren ve sektörü layıkıyla temsil eden bir kuruluşun ortaya çıkması olduğu mesajını veren Yücel, bu sayede tüm sorunların kaynağı gibi görünen dağınıklık ve denetim eksikliğinin önüne geçilebileceğini söylüyor. Yücel, “Sektörün kalite standartları belirlenebilir, bu standartlara uyan üreticiler öne çıkarılabilir ve her şeyden önemlisi prefabrike konut kullanıcılarının bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetlere imza atılabilir” diyor.
50 bin TL’den yılda 1000 konut
Sektörde yaşanan sorunların bir sonucu olarak sektörün büyüklüğüne ilişkin kesin ölçümlerin yapılabilmesinin de mümkün olmadığını belirten Yücel, “Ancak kendi kapasitemiz ve ciromuzdan yola çıkarak prefabrik konut sektörünün yıllık yaklaşık 50 milyon TL’lik bir büyüklüğü olduğunu söyleyebiliriz. Bu da ortalama 50 bin TL’den yılda 1000 adet konutun yapıldığı anlamına geliyor” diyor.
Merdiven altı üretime dikkat!
Prefabrik sektörü ile ilgili değerlendirmede bulunan Vefa Prefabrike Yapılar Ticari Koordinatörü Ali İhsan Sağlamkaya, 1999 Marmara depreminin ardından ihtiyaçları hızlı bir şekilde karşılamak için çoğu işinin ehli olmayanlar tarafından üretilen standarttan yoksun uygulamalar nedeniyle prefabrike yaşam alanlarının kötü olduğu algısının oluştuğunu söyledi. Sağlamkaya, “Hâlbuki o dönemde devletin açtığı ihaleler ile prefabrike yaşam alanı ihtiyaçlarını gideren yaklaşık 50 firmanın sadece 2 tanesi prefabrike yapı sektöründe faaliyet gösteren firmalardı. Neredeyse hiçbiri prefabrike yapı üreticisi olmayan bu firmalar, çoğunu demir doğrama atölyelerinde ürettirdikleri, içinde yaşayanları mağdur eden yaşam alanları ile sektörümüzün hiç de hak etmediği “prefabrike yapı kötüdür” algısını insanların bilincine yerleştirdi. Aslında prefabrike yapı sektörü bugün itibarıyla dünyanın dört bir yanında büyük projeler üstlenen müteahhitler ve büyük inşaat firmalarının projelerinin şantiyelerini ve kamplarını başarıyla kuruyor. Sadece Türkiye’deki değil, çevre ülkelerdeki prefabrike uygulamalarının önemli bir kısmı da Türkiye’deki prefabrik üretimlerinden karşılanıyor. Yani Türkiye sadece kendi ihtiyaçları için değil, çevresindeki Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve hatta Avrupa’nın talepleri için de bu alanda bir üretim üssü haline gelmiş durumda. Ayrıca Güney Amerika’ya kadar da çözümlerini ulaştırmayı başarmış durumda. Dolayısıyla yüksek üretim kapasitesi, teknolojik altyapısı ve hızlı çözümleri ile prefabrike yapı sektörü bugünkü ihtiyaçlarımızı eksiksiz ve başarılı şekilde karşılayabilecek düzeyde. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta merdiven altı diye tabir edilen standarttan yoksun üretimlere itibar etmeyerek teknolojik altyapısı yeterli olan, dünya çapında tecrübe kazanmış firmaların seçimine özen göstermek.”
Prefabrik evlerin diğer konutlara göre avantajları neler?
1. İsteğe göre her türlü yerleşim ve kullanım amacına uygulanabilir.
2. Kısa zamanda, hızlı ve çabuk yapılır.
3. Defalarca sökülüp, istenilen yere montajı yapılabilir.
4. İsteğe göre özel tasarımlar, modern, estetik, yeni projeler üretilebilir.
5. İmalat fabrikalarda yapılıp, montajı kısa sürede yerinde tamamlanıp teslim edilir.
6. Çevreyi kirletmeden, tahribat yapmadan montajı tamamlanır.
7. Vinç gerektirmez, ürünler hafif prefabrike yapılardır.
8. Özel temel gerektirmez, verilen projeye uygun basit grobeton yeterli olur.
9. Dubleks binalarda demirli radye temel hazırlanması yeterlidir.
10. İsteğe göre değişik seçenekli malzemeler kullanılabilir.
Prefabrik konut seçerken dikkat edilmesi gerekenler
1. Müşterilere sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte yapacakları ödeme ve konutlarını teslim alacakları süre kesin olarak belirtilmeli. Müşteriler daha sonra bu anlamda herhangi bir sürpriz ile karşılaşmamalılar. Gerek prefabrik yapı sistemi dışındaki sistemlerine tercih edilmesinde, gerekse kurumsal olmayan firmaların sunduğu prefabrik konut çözümlerinde bunu sağlamak mümkün olmuyor.
2. Prefabrik konut adı altında yapılan üretimlerin yanlış algılamalar nedeniyle çok geniş bir yelpazeye yayıldığını, konut diye nitelenemeyecek üretimlerin ya da farklı amaçlar için üretilen konutların
prefabrik konut diye sunulduğunu belirtmiştik. Prefabrik konut almaya
karar verenlerin bu karmaşıklıktan sıyrılabilmek için öncelikle bir konutta olması gereken asgari konfor ve estetik şartlarını karşılayan ürünleri tercih etmesi gerekiyor. Bunun için de örnek uygulamaları yerinde görmesi, içine girmesi, dokunması önemli.
3. Prefabrik konut seçiminde karşılaşılan en önemli sorunlardan biri de konut üretiminin nasıl yapıldığının tam olarak tespit edilememesi. Bunun için deneyimli üretici firmaların araştırılıp bulunması gerekiyor. Hatta mümkünse showroom ziyaretlerine bir de üretim tesisi ziyaretini eklemek gerekiyor.
4. Firmaların müşterilerine sunduğu yüksek inşaat hızı, taşıyıcı yapı sistemi ve malzeme kalitesi, depreme dayanıklılık, üretimi standartlara uygun yapmak, proje uygulanabilirliği, sağlamlık ve dayanıklılık, estetik, konfor, köklü ve güvenilir bir marka olmak, ihtiyacınız doğrultusunda konutun daha sonra genişletilmeye müsait olması, konutun bulunduğu bölgeye göre ısı ve statik hesaplar yapılarak projelendirilmesi, bakım ve yenileme giderlerinin maliyetinin düşük olması mutlaka aranması gereken kriterler.
5. Prefabrik konut üretim ve uygulamasının hangi aşamalardan geçtiğini ve müşterilerin karşılaması gerekenlerin neler olduğunu da belirtmek gerekiyor.Sözleşme onayının ardından sözleşme ekindeki proje ve teknik özelliklere göre imalat yapılıyor. Bu süreç içinde müşteriden binanın kurulacağı alanda gerekli olan zemin betonu işini tamamlaması ve binanın kurulması için gereken yasal izinleri alması isteniyor. Ardından üretilen ve tedarik edilen tüm malzemeler nakliye için araca yükleniyor ve sevkiyatı yapılıyor. Kaba bina montajına geçiliyor, PVC pencereler ve camlar takılıyor, boyalar yapılıyor, elektrik ve sıhhi tesisatlar çekilerek binanın kurulumu tamamlanıyor. Bina dışı bağlantıları, elektrik ana dağıtım panosu, mutfak dolapları, ısıtma ve soğutma tesisatları ile nakliye masraflarını da müşteri üstleniyor.