‘Pozitif’ çizgi

Güncelleme Tarihi:

‘Pozitif’ çizgi
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 1998 00:00

Lale BARÇIN İMERBaşarılı organizasyonlara imza ata ata artık kendini kanıtlayan şirketlerden biri olan Pozitif, şimdi de İmaj ile birlikte bir prodüksiyon şirketi kurarak organizasyon alanındaki çizgisini buraya taşımayı amaçladı. Doğrusu daha ilk meyvelerinde amaçlarına ulaştılar. Piyasaya sürdükleri İlhan Erşahin'e ait ‘‘Home’’ ve ‘‘Wax Poetic’’ile Craig Harris'e ait ‘‘Nation Of Imagination’’ albümlerini büyük bir keyifle dinliyorum, sizlere de öneririm. Sadece belirli çizgide prodüksiyonlar yapan şirketlerin bir müzik sektörünün ‘‘canlılığına ve sağlığına’’ önemli etkileri vardır. ‘‘Caz... Bir gezegenin etnik müziği’’ görüşüyle yola çıkarak bu çizgiyi kalın bir şekilde çizen Pozitif-İmaj'ın rotasını değiştirmeyeceğine eminim. Ne istediğini ve ne yaptığını bilmeyen yüzlerce müzik üretim şirketinin olduğu sektörde ‘‘uzman şirketlerin’’ sayısının artması ne güzel... Farkı kalitesi!Her gün abartısız neredeyse yeni 10 albüm buluyorum masamda. Ama bilesiniz hepsini dinliyorum. Ve, yapımların müzikal içeriği kadar onu kulağıma yansıtan CD ve kasetin kalitesine de önem veriyorum. Örneğin bazı CD'ler öyle kalitesiz ki disk çalarımca reddediliyor. Ve ne acıdır ki bu ‘‘özürlü’’ diskler genellikle TM damgalılar arasından çıkıyor. Oysa bakıyorsunuz, hareketli bir müzik potansiyeline sahip olan iç piyasamız teknik açıdan Batılı ülkelerden hiç de geride değil. Yani kaset ve CD'lerin daha iyi malzemeden üretilmesi işten bile değil. Ben bu konuya o kadar kafamı taktım ki promosyon amacıyla bana yollanan CD ve kasetlerin kalitesini daha elime alır almaz hissedebiliyorum! Örneğin, EMI'nin kasetlerinden çıkan ses harika. Neredeyse CD kalitesinde kaset dinliyorsunuz, ama onlarda ithal edildikleri için. Polygram, Sony ve BMG'nin CD'lerinde de bir problem yok, ama bu 3 firmanın kasetleri Türkiye'de basıldığından olacak ‘‘farkı’’ hemen fark edebiliyorsunuz. Doğru, kaset sektörü dünyada artık iyiden iyi geriledi, ülkemizde yabancı müzik dinleyenler giderek CD'yi yeğler oldular ancak, bu demek değil ki Türk dinleyicisi CD'deki müziğin keyfine tam varamasın. İşte size bir örnek: Eric Clapton'nun ‘‘Pilgrim’’ isimli son CD'sinin Türkiye'de basılanı ile Avrupa'da basılanı arasında öylesine fark var ki yerli baskıyı dinleyenler adına üzülmemek elde değil. Müzik sektörü son 10, 15 yıl içinde büyük gelişmeler katetti. Raks firması da bu konuda büyük yatırımlar yaptı. Dahası, var olan kalitenin çıtasını daha yükseğe çıkarmaya çabalıyor ama, çalışmalarının adımları biraz daha hızlanmalı diyorum. Hazır söz kasetten açılmışken promosyon kasetlerinin ortasına kocaman bir delik açarak basın mesuplarına gönderen firmaların olması da beni üzüyor bunu da yazayım dedim. ‘‘Promosyon içindir parayla satılmaz’’ sticker'ları kasete daha az zarar veriyor. ‘‘Pop çocuk’’Oldum olası düzeyli çalışmalarıyla dikkat çeken Ali Kocatepe, yine önemli bir işe imza atmış. ‘‘Pop-Çocuk’’ başlıklı bir albüm serisiyle büyük bir eksikliği gidermeye soyunan sanatçı beş kasetle çocukların temel müzik eğitimlerine önemli bir katkı sağlamayı amaçlıyor ve iyi de yapıyor. Aysun-Ali Kocatepe çiftine bu çalışmalarda kızları İlkyaz da katılınca bence tablo tamamlanıyor. İlerde büyük pop şarkıcısı olmak isteyen minik ‘‘pop çocuk’’lara keyifli ve yumuşak bir yolla aktarılan müzik sevgisi ve bilgisi bu albümler dizisini önemli kılan unsurlardan biri. Ki-Ki-Ki Ko-Ko-Ko, Dağ Başını Duman Almış, Annemizin Türküsü, Do-Re-Mi isimli albümler pek güzel de ben özellikle Altın Seven Padişah'a bayıldım... Müzikli masalda müzikleri yazan Bülent Ortaçgil. Keman, flüt ve trombon da ise usta müzisyen Attila Özdemiroğlu'nu dinliyorsunuz. Büyük bir boşluğun yaşandığı bu alanda böyle bir projeyi gerçekleştirmiş olduğu için Ali Kocatepe'yi ve ailesini kutlarken bu yapımlardan sadece çocukların değil, ‘‘içindeki çocuğa kulak verenlerin’’ de zevk alacağına inanıyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!