Poz vermek nasılmış bir de siz görün
Güncelleme Tarihi:
Ayten SERİN
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2003 01:58
Genç fotoğrafçı Ömer Serkan Bakır, hayatı objektifin arkasında geçen ustaları ortaya çıkarmak için kolları sıvadı. Ara Güler'den İzzet Keribar'a, Coşkun Aral'dan Gültekin Çizgen'e Türkiye'nin önde gelen 60 fotoğrafçısının peşinde iki yıl koştu, onları objektif karşısına geçmeye ikna etti.
Kimi omuzlarını kastı fotoğrafı çekilirken kimi dişlerini gıcırdatıp çenesini yamulttu, objektife bakamadı. 27 yaşındaki Bakır, ustalarının siyah beyaz portrelerini ‘‘Türkiye'de Fotoğrafçı Olmak’’ başlığıyla sergiliyor.
Ömer Serkan Bakır'ın fotoğrafa ilgisi ilkokul yıllarında babasının körüklü makinesiyle uğraşarak başlamış. İstanbul Üniversitesi'nde Kontrol Sistemleri Teknolojisi Bölümü'nü bitirmiş ama fotoğraf peşini bırakmayınca Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü'ne girmiş. O günlerde Fotoğraf dergisiyle başlayan tanışıklığını bugün hálá aynı derginin haber sorumlusu olarak sürdürüyor. Ayrıca Türkiye'nin ilk dijital fotoğraf dergisi olan Photo Digital'in de yayın yönetmeni...
Bakır ‘‘Türkiye'de Fotoğrafçı Olmak’’ projesini ‘‘fotoğrafçılara yönelik ne yapabilirim’’ diye düşünürken geliştirmiş, proje danışmanı fotoğrafçı Merih Akoğul'un önerileriyle son şeklini vermiş: ‘‘Biz aramızda sürekli fotoğraf sanatının arka plana atıldığından, fotoğrafçıların diğer sanatçılar kadar önemsenmediğinden yakınıp dururuz. Ben de bu noktada onları bir araya getiren bir proje hazırlayarak daha çok fotoğraflarını bildiğimiz ama kendilerini tanımadığımız usta isimleri fotoğraflamak istedim.’’
SEVDİKLERİ MEKANLARDA ÇEKİM YAPILDI
Ömer Serkan'ın projesi aslında 100 fotoğraf için oluşturulmuş, 60 kişilik sergi bunun ilk bölümü. Bundan sonraki adım, listeye kalan 40 fotoğrafçıyı ekleyip elindekileri kitaplaştırmak. Çünkü fotoğraf bölümü öğrencisiyken bile böyle bir kaynağın olmayışının sıkıntılarını yaşamış.
Projeye haber fotoğrafçıları, stüdyo fotoğrafçıları, deneysel çalışanlar gibi çok geniş çerçevede fotoğrafçıları katmış. Ara Güler, Faruk Akbaş, İbrahim Zaman, İsa Çelik, İzzet Keribar, Yusuf Tuvi, Gültekin Çizgen, Sabit Kalfagil, Ersin Alok gibi birçok ünlü isimle yaptığı çekimlerin her biri onun için zor ama bir o kadar zevkli maceralar olmuş.
‘‘Fotoğraf çekmeyi sürdürenleri seçtim. İlk 60'ın içinde daha çok hocalar, üstatlar var. Her fotoğrafçının görüntülenmek istediği veya en sevdiği mekanı seçtik. Mesela Faruk Akbaş'la Fethiye ve civarında bir hafta dolaştım. Sualtı fotoğrafları çekmeye hazırlanırken ben de onu görüntüledim. MSÜ'nün eski hocalarından Cafer Türkmen'i evindeki karanlık odasında çektim. İsa Çelik, İzzet Keribar'ı stüdyolarında, Coşkun Aral'ı en sevdiği mekanlardan Ortaköy'de çektim.’’
OBJEKTİF KARŞISINDA HEYECANLANDILAR
Çekimlerde ustalarını rahatlatmak için elinden geleni yapan Ömer Serkan yine de yaşanan tedirginliklere, kasılmalara şaşırdığını söylüyor:
‘‘Amacım sadece doğal poz vermelerini sağlamaktı. Ama inanın çekimlerin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Yıllarca hep fotoğraf makinelerinin arkasında kalmış ustaların bu kez objektife bakıp doğal davranmalarını istiyorsunuz, ama kimse size başlangıçta yardımcı olamıyor. Yine de sonuçta 60 fotoğrafçının gerçekten doğal hallerini yansıtabildiğime inanıyorum.’’
Ömer Serkan, çektiği binlerce kareden 60'ını seçmek için de Prof. Sabit Kalfagil, Halim Kulaksız, Nadir Ede ve Merih Akoğul'un proje danışmanlıklarından faydalanmış. Proje sponsorluğunu Canon- Erkayalar yaparken, Euro Color, Kodak ve Epson da katkıda bulunmuş.
Bakır'ın 11 Ekim'de Galatasaray Meydanı Tütüncü Çıkmazı'ndaki Fotoğrafevi'nde açılacak sergisi 17 Ekim'e kadar gezilebilecek.
ARA GÜLER
En rahat poz verenlerden
Ara Güler'le birkaç kez çalıştık. Kendi atölyesinde, kendi karanlık odasında yıkarken ve basarken, çalışma odasında... Sergiye giren fotoğrafı ise Galatasaray'da çekildi. Dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak kabul edilen, Leica ustası seçilen Ara Güler aynı zamanda en rahat poz veren fotoğrafçılardan biri. Siz kendisine bir şey demeden o size bakarak ya da bakmadan gayet doğal pozlar veriyor, fazla müdahale etmedim. Bu pozu onun klasik duruş ve bakışlarından biri ama sigarası yok.
ERDAL YAZICI
Sıkılgandı uzaktan çektim
Tarlabaşı ve çevresinde bir gün dolaşıp hem kendimiz için fotoğraf çektik hem de ben Erdal Yazıcı'yı çektim. 20 yıllık fotoğrafçıdır. Fakat sıkılgan bir kişiliği var. O yüzden uzaktan çektim. Duruşunun Erdal Yazıcı'yı yansıttığını düşünüyorum.
ARİF AŞÇI
Sevdiği mekan Kuledibi
Arif Aşçı uzun ve planlı yolculuklar yaparak foto- röportaj yaklaşımlı belgesel fotoğraflar çekiyor. İpek yolu yolculuğunun fotoğraflarından oluşan 'İpek Yolunda Son Kervan' isimli bir kitabı var. Bir kasım ayında Kuledibi'ndeki evinde çalıştım. Ama sergide yer alan fotoğrafı Galata Kulesi’nin önünde çekildi. Kendisi o çevreyi çok seviyor. Çekimden önce çayımızı içip sohbet ettik. Bu onu biraz daha rahatlattı.
İBRAHİM ZAMAN
Fotoğraf dünyasının renkli ismi
Bakırköy'de kurduğu Stüdyo Saray ile tanınır. Fotoğrafçılığa Adapazarı’nda başlayıp İstanbul'a gelmiş. 40 yılı aşkın süredir sanat fotoğrafçılığıyla ilgileniyor. Birçok sergi açmış. ‘‘Türkiye'de Zaman’’ isimli bir de albümü var. Fotoğraf camiasının en renkli, en sevilen isimlerinden. Onun fotoğrafını nisan ayında yıllarını verdiği Bakırköy'de çektim.
COŞKUN ARAL
Belgesel yaklaşımında önemli yeri var
Sergide yer alan fotoğrafı ocak ayında Ortaköy'de çekildi. Onun en sevdiği mekanlardan biri. Savaş ve haber fotoğrafçılığı yaptı. TV'deki Haberci programıyla tanıyor ama 30 yıllık tecrübesiyle fotoğrafçılığımızda, belgeselciliğimizde önemli bir yeri var.
İZZET KERİBAR
Dia gösterisine hazırlanıyordu
İzzet Keribar daha çok gezerek çalışan ve foto-röportajlar yapan bir sanatçı. Terra- Magica albümünde yer alan Uzakdoğu fotoğrafları her fotoğrafçının hayalini süsleyecek türden. Onu bir yaz günü Sirkeci'deki işyerinde çektim. Bir dia gösterisinin hazırlığını yapıyordu. Işıklı masasında yüzlerce kare dia yayılmıştı.
Ömer Serkan Bakır'ın fotoğrafa ilgisi ilkokul yıllarında babasının körüklü makinesiyle uğraşarak başlamış. İstanbul Üniversitesi'nde Kontrol Sistemleri Teknolojisi Bölümü'nü bitirmiş ama fotoğraf peşini bırakmayınca Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü'ne girmiş. O günlerde Fotoğraf dergisiyle başlayan tanışıklığını bugün hálá aynı derginin haber sorumlusu olarak sürdürüyor. Ayrıca Türkiye'nin ilk dijital fotoğraf dergisi olan Photo Digital'in de yayın yönetmeni...
Bakır ‘‘Türkiye'de Fotoğrafçı Olmak’’ projesini ‘‘fotoğrafçılara yönelik ne yapabilirim’’ diye düşünürken geliştirmiş, proje danışmanı fotoğrafçı Merih Akoğul'un önerileriyle son şeklini vermiş: ‘‘Biz aramızda sürekli fotoğraf sanatının arka plana atıldığından, fotoğrafçıların diğer sanatçılar kadar önemsenmediğinden yakınıp dururuz. Ben de bu noktada onları bir araya getiren bir proje hazırlayarak daha çok fotoğraflarını bildiğimiz ama kendilerini tanımadığımız usta isimleri fotoğraflamak istedim.’’
SEVDİKLERİ MEKANLARDA ÇEKİM YAPILDI
Ömer Serkan'ın projesi aslında 100 fotoğraf için oluşturulmuş, 60 kişilik sergi bunun ilk bölümü. Bundan sonraki adım, listeye kalan 40 fotoğrafçıyı ekleyip elindekileri kitaplaştırmak. Çünkü fotoğraf bölümü öğrencisiyken bile böyle bir kaynağın olmayışının sıkıntılarını yaşamış.
Projeye haber fotoğrafçıları, stüdyo fotoğrafçıları, deneysel çalışanlar gibi çok geniş çerçevede fotoğrafçıları katmış. Ara Güler, Faruk Akbaş, İbrahim Zaman, İsa Çelik, İzzet Keribar, Yusuf Tuvi, Gültekin Çizgen, Sabit Kalfagil, Ersin Alok gibi birçok ünlü isimle yaptığı çekimlerin her biri onun için zor ama bir o kadar zevkli maceralar olmuş.
‘‘Fotoğraf çekmeyi sürdürenleri seçtim. İlk 60'ın içinde daha çok hocalar, üstatlar var. Her fotoğrafçının görüntülenmek istediği veya en sevdiği mekanı seçtik. Mesela Faruk Akbaş'la Fethiye ve civarında bir hafta dolaştım. Sualtı fotoğrafları çekmeye hazırlanırken ben de onu görüntüledim. MSÜ'nün eski hocalarından Cafer Türkmen'i evindeki karanlık odasında çektim. İsa Çelik, İzzet Keribar'ı stüdyolarında, Coşkun Aral'ı en sevdiği mekanlardan Ortaköy'de çektim.’’
OBJEKTİF KARŞISINDA HEYECANLANDILAR
Çekimlerde ustalarını rahatlatmak için elinden geleni yapan Ömer Serkan yine de yaşanan tedirginliklere, kasılmalara şaşırdığını söylüyor:
‘‘Amacım sadece doğal poz vermelerini sağlamaktı. Ama inanın çekimlerin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Yıllarca hep fotoğraf makinelerinin arkasında kalmış ustaların bu kez objektife bakıp doğal davranmalarını istiyorsunuz, ama kimse size başlangıçta yardımcı olamıyor. Yine de sonuçta 60 fotoğrafçının gerçekten doğal hallerini yansıtabildiğime inanıyorum.’’
Ömer Serkan, çektiği binlerce kareden 60'ını seçmek için de Prof. Sabit Kalfagil, Halim Kulaksız, Nadir Ede ve Merih Akoğul'un proje danışmanlıklarından faydalanmış. Proje sponsorluğunu Canon- Erkayalar yaparken, Euro Color, Kodak ve Epson da katkıda bulunmuş.
Bakır'ın 11 Ekim'de Galatasaray Meydanı Tütüncü Çıkmazı'ndaki Fotoğrafevi'nde açılacak sergisi 17 Ekim'e kadar gezilebilecek.
ARA GÜLER
En rahat poz verenlerden
Ara Güler'le birkaç kez çalıştık. Kendi atölyesinde, kendi karanlık odasında yıkarken ve basarken, çalışma odasında... Sergiye giren fotoğrafı ise Galatasaray'da çekildi. Dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak kabul edilen, Leica ustası seçilen Ara Güler aynı zamanda en rahat poz veren fotoğrafçılardan biri. Siz kendisine bir şey demeden o size bakarak ya da bakmadan gayet doğal pozlar veriyor, fazla müdahale etmedim. Bu pozu onun klasik duruş ve bakışlarından biri ama sigarası yok.
ERDAL YAZICI
Sıkılgandı uzaktan çektim
Tarlabaşı ve çevresinde bir gün dolaşıp hem kendimiz için fotoğraf çektik hem de ben Erdal Yazıcı'yı çektim. 20 yıllık fotoğrafçıdır. Fakat sıkılgan bir kişiliği var. O yüzden uzaktan çektim. Duruşunun Erdal Yazıcı'yı yansıttığını düşünüyorum.
ARİF AŞÇI
Sevdiği mekan Kuledibi
Arif Aşçı uzun ve planlı yolculuklar yaparak foto- röportaj yaklaşımlı belgesel fotoğraflar çekiyor. İpek yolu yolculuğunun fotoğraflarından oluşan 'İpek Yolunda Son Kervan' isimli bir kitabı var. Bir kasım ayında Kuledibi'ndeki evinde çalıştım. Ama sergide yer alan fotoğrafı Galata Kulesi’nin önünde çekildi. Kendisi o çevreyi çok seviyor. Çekimden önce çayımızı içip sohbet ettik. Bu onu biraz daha rahatlattı.
İBRAHİM ZAMAN
Fotoğraf dünyasının renkli ismi
Bakırköy'de kurduğu Stüdyo Saray ile tanınır. Fotoğrafçılığa Adapazarı’nda başlayıp İstanbul'a gelmiş. 40 yılı aşkın süredir sanat fotoğrafçılığıyla ilgileniyor. Birçok sergi açmış. ‘‘Türkiye'de Zaman’’ isimli bir de albümü var. Fotoğraf camiasının en renkli, en sevilen isimlerinden. Onun fotoğrafını nisan ayında yıllarını verdiği Bakırköy'de çektim.
COŞKUN ARAL
Belgesel yaklaşımında önemli yeri var
Sergide yer alan fotoğrafı ocak ayında Ortaköy'de çekildi. Onun en sevdiği mekanlardan biri. Savaş ve haber fotoğrafçılığı yaptı. TV'deki Haberci programıyla tanıyor ama 30 yıllık tecrübesiyle fotoğrafçılığımızda, belgeselciliğimizde önemli bir yeri var.
İZZET KERİBAR
Dia gösterisine hazırlanıyordu
İzzet Keribar daha çok gezerek çalışan ve foto-röportajlar yapan bir sanatçı. Terra- Magica albümünde yer alan Uzakdoğu fotoğrafları her fotoğrafçının hayalini süsleyecek türden. Onu bir yaz günü Sirkeci'deki işyerinde çektim. Bir dia gösterisinin hazırlığını yapıyordu. Işıklı masasında yüzlerce kare dia yayılmıştı.