Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2003 00:00
ABD Dışişleri bakanı Colin Powell’in Türkiye ziyareti borsacıların “yeni tezkere geliyor” tezini güçlendirdi. Ama kısa vadede bu ziyaretin rakamlar üzerindeki etkisini görmeyi beklemeyin. Yatırımcılar bu kez daha temkinliBirinci tezkerenin reddedilmesi, ikinci tezkerenin kapsamının daraltılması, ABD’nin Irak operasyonunda beklediğinden çok daha ciddi kayıplar vermeye başlaması, operasyonun çok daha uzun süreceğinin itiraf edilmesi, Kürtlerin Kuzey cephesinde ABD’nin istediği ölçüde etkin olmadığının görülmesi... Aslında daha bir sürü stratejik ve taktik sebep sayılabilir fakat bu işi emekli paşalara ve TV anchorlarına bırakalım. Borsacılara bu kadarı yeterli oluyor. Bu gelişmeleri izleyen borsacılar iki haftadır yeni bir tezkerenin hükümet gündemine gelebileceğini söylüyorlardı. Bunun rakamsal yansımasını şu ana kadar izlememiştik. Kısa vadede de göremeyeceğiz. Ama borsacılar yeni bir tezkerenin Meclis gündemine geleceği konusundaki inançlarını ve beklentilerini biraz daha güçlendirdiler. Bunun en önemli nedeni de yurtdışı ziyaretlerden kaçındığı bilinen ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın ani Türkiye ziyareti kararı.Bu gezide neler konuşulacağı, neler söyleneceği, nelerin masaya getirilip, nelerin isteneceği belli değil. Belki de hakikaten bir “gönül alma” ziyareti olacak bu. O nedenle de borsacılar bu gelişme ile ilgili olumlu beklentilerini rakamlara yansıtmak için biraz bekleyecek.Fiyat artış adımları değiştiBu arada bir başka gelişmenin daha altını çizmekte fayda var. Borsa yönetimi hisse senetlerindeki fiyat adımlarını değiştirdi. Buna göre:- 10 lira 2.500 liraya kadar hisse senedi fiyatları 10 lira- 2.500-5.000 lira arası 25 lira, - 5.000 lira 10.00 lira arası 50 lira- 10.000 lira 25.000 lira arası 100 lira- 25.00 lira 50.000 lira arası 250 lira- 50.000 lira 100.000 lira arası 500 lira- 100.000 lira 250.000 lira arsı 1.000 lira- 250.000 lira 500.000 lira arası 2.500 lira- 500.000 lira ve üzeri ise 5.000 liralık fiyat adımları ile artacak.Resmi olmayan açıklamalarda bu değişiklik şöyle anlatılıyor. Mesela bir önceki uygulamada 10.000 lira ile 25.000 lira arasındaki fiyat adımı 250 liraydı. Piyasada o anki cari fiyat durumunu düşünelim. 10 bin lira alışta, 1 .in 250 lira satışta. Yani alış satış arasında yüzde 2.1 oranında fark var. Bu ciddi bir kazanç ya da kayıp. Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde belki bu kadarlık bir fark kaldırılabilir ama düşen bir enflasyon ortamında ya da en azından hedef enflasyon düşüşü ise bu ciddi bir fark. Piyasa da kendini bu düşen ortama göre ayarlamak zorunda.Yine aynı cari fiyatlarda elinde hisse senedi olan bir yatırımcı yüzde 2’lik bu fark nedeniyle satıştan vazgeçebiliyordu. Oysa şimdi daha küçük fiyat adımları nedeniyle piyasaya giriş-çıkışlar kolaylaştırıldı. Daha küçük fiyat adımları nedeniyle piyasadaki fiyat geçişi daha yumuşak ve akışkan hale getirildi.Oyuncular rahatsızAma piyasa oyuncuları bu düzenlemeden rahatsız. Onlar bu düzenleme ile birlikte başka düzenlemelerin de getirilmesini istiyor. Başta da komisyonların serbest bırakılmasını. Çünkü bu fiyat adımları ve mevcut komisyon oranları, tek adımlık işlemlerde eski adımlara kıyasla karı bir hayli eritiyor. Özellikle de karın iyice düşük olduğu 2.500 liraya kadar olan hisse senedi fiyatlarında. Yani 2.480 liradan hisse senedi aldınız ve bunu hisse senedini 2490 liradan sattınız. Bu işlem için alış sırasında 4.96 lira alış komisyonu, 4.98 lira satış komisyonu ödeyeceksiniz. Toplam 9.94 lira. Geriye kalan karınız hisse senedi başına 0.06 lira. Yani kar yok. Piyasa oyuncuları özellikle komisyon iadesi alamayan ve Anadolu’da daha yüksek komisyon ödemek zorunda kalan küçük yatırımcının mağdur olacağını savunuyor. Bir yandan da kriz nedeniyle piyasanın iki yıldır birer kademelik atışlardan medet umduğunu hatırlatarak bu düzenleme ile işlem hacminin düşeceğini savunuyor. Bun karşılık borsa yönetimi ise tek kademedeki kar marjının azalmasıyla, eski kar rakamına ulaşmak isteyen yatırımcının birkaç kademe daha beklemesi gerekeceğini ve bunun oynaklığı azaltacağını, ya da eskisinin iki katı işlem hacmi gerçekleştirmesinin gerekeceğini ve bunun da sonuçta toplam hacmi artıracağını ifade ediyor. Borsa yönetiminin teorisi ile fiyatların daha iyi belirleneceği ve piyasanın eskisi gibi kolay kazanç, kumar yeri imajından yapısal olarak sıyrılacağı görülebiliyor. Ama tabii ki her şey teorideki gibi gitmiyor. Şimdi bekleyip göreceğiz. Bakalım 14 Nisan’da uygulamaya girecek bu yeni adımlara piyasa nasıl tepki verecek.
button