POSTMODERNÄ°ZM NEDÄ°R? Ortalıkta bir postmodernizm lâfıdır

Güncelleme Tarihi:

POSTMODERNİZM NEDİR Ortalıkta bir postmodernizm lâfıdır
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 02, 2001 00:00

POSTMODERNÄ°ZM NEDÄ°R? Ortalıkta bir postmodernizm lâfıdır gidiyor. Postmodernizm şöyle, yok postmodernizm böyle.. Üşenmedim, sizler için literatürü tarayıp bu konu üzerine bazı bilgiler derledim. Artık 'Modaya uyup nasıl Postmodern olacağım' diye düşünüp kafayı yemeyeceksiniz. (Lâf aramızda, bu iÅŸe harcadığım efor ve zamanı üniversitede tez yazmaya ayırsam, ÅŸimdiye kadar akademik kariyerin en kralını yapmış olurdum). Eh, gayret benden, takdir sizden. Okuyalım görelim… Postmodernizm kavramı Ä°kinci Dünya Savaşı'nın ardından ortaya çıktı. Savaşın yarattığı korkunç yıkım, Batı dünyasının ahlaki ve etik deÄŸerlerini altüst etmiÅŸti. O zamana kadar entellektüel çevrelerde geniÅŸ kabul gören dünya görüşü ve anlayış, (ki buna o zamanlar 'modern düşünce' deniyordu) geçerliliÄŸini kaybetmeye baÅŸladı. Yani 'daha iyi ve daha güzel bir dünyaya duyulan özlem ve hayaller' artık sona ermiÅŸti. 'Toplumsal refah' , 'anlamlı bir hayat' vb. kavramlardan geriye bir avuç hayalkırıklığı kalmıştı. Freud ve Marx'ın yöntemleriyle insan ve toplumun kavranabileceÄŸi, deÄŸiÅŸtirilebileceÄŸi ve geliÅŸtirilebileceÄŸine dair inanç da yavaÅŸ yavaÅŸ ortadan kalktı. Ä°ÅŸte postmodernizm terimi, bir önceki dönemden kopuÅŸ anlamında, 'modernizm'in sonrasını, 'ötesini' belirtmektedir. Ä°kinci Dünya Savaşı ertesinde sanat, edebiyat ve bilimsel etik alanındaki inançların ve iyimserliÄŸin kaybolmasını ifade eden bir düşünce biçimi olarak da tanımlanabilir. Modernizmin kaybolmuÅŸ düşlerinin yerine; postmodernizm yeni bir ütopya koymak amacında deÄŸildi. Postmodernizm, yeni bir lisan, yeni kavramlar getirerek, modernist vizyonun gözden kaçırdığı açıları ve ufukları farketmemizi amaçlamaktaydı. Bu yeni dil dinamik bir oyuna benzetilebilir: anlamlar sürekli deÄŸiÅŸmekte ve geliÅŸmektedir. Postmodernizmi anlamak demek, aslında bu yeni dili okuyabilmek ve anlamak demekti. Bu da kolay iÅŸ deÄŸildi doÄŸrusu.. Birilerinin çıkıp bu yeni dilin yorumunu ve aslında ne anlamlara geldiÄŸini de açıklaması gerekiyordu.. O zaman da ortaya bir sürü laf salatası çıktı: dil oyunu, metaforik yapı, parazitsel lisan, mevcudiyet matafiziÄŸi, dialojik düşünce vs..vs. Tam da bu noktada, 'Bu da ne demek?' sorusunu sormayı öğrenmemiz gerekiyor. İçimizdeki dinamik bir güç; baÅŸkaları bizi aptal veya cahil sanmasın diye bu soruyu sormamızı engellemekte. Postmodernizmin yumuÅŸak karnı (aynı zamanda postmodernizmi anlamanın anahtarı) iÅŸte burası: 'Yani sen ne demek istiyorsun ÅŸimdi? Bu da ne demek?' sorularını sorabilmeli ve bu soruya verilecek açık ve inandırıcı bir yanıtın takipçisi olabilmeliyiz. Sanatsal anlamda ise postmodernizm; filmlerde, televizyonda, gazete karikatürlerinde ve pop müzikte 'kitle kültürünü' üstün kılarak, 'yüksek sanatlara' yaslanan elitizmi tahtından indirme ÅŸeklinde kendini gösterir. Çok cafcaflı bir laf oldu. Biraz açalım: resim, heykel, tiyatro, bale ve klasik müzik gibi anlaması ve tadına varılması belli bir kültür birikimi gerektiren sanatlara 'yüksek sanat' deniyor. Bunlar, adı üstünde 'yüksek' olduÄŸundan bunlara herkes eriÅŸemiyor, eriÅŸse de çoÄŸu insan bu tür sanattan birÅŸey anlamıyor ya da zevk almıyor.. O zaman ne olacak? Ä°nsanları düşündürmek ve eÄŸlendirmek için 'kitle kültürü'nü ön plana çekeceksiniz. Bunun sonucunda estetik deÄŸerler aşınıyor, sanat metalaşıp 'tüketilebilir' bir kavrama dönüşüyor. Ama ne gam! Meselâ, oturma odasına yeni aldığı tablosunu överken 'Çok deÄŸerli bir eser… On bin dolar saydım ben buna..' diyen görgüsüz yeni zengini küçümsüyor ve hatta ona acıyoruz. Ama, 'Hollywood'da bütün zamanların en yüksek bütçeli filmi… Amerika'da giÅŸe rekorları kırdı..' diye bir filmi 'iyi ve baÅŸarılı bir film' diye tanımlayabiliyoruz.. O filmin yapılması için harcanan bütçe ve o filmin kazandığı gelirler, aslında rakkamsal bir takım göstergeden ibaretken, söz konusu filmi 'iyi film' diye deÄŸerlendirmemize neden oluyor. Aynı ÅŸekilde, en yüksek rating alan kanal kendini en iyi kanal ilan ettiÄŸinde, nicel kriterler kullanararak, kendine nitel deÄŸerler atfetmiÅŸ oluyor. Biz de bunu normal karşılıyoruz. Ä°ÅŸte, aldığı resmin sanatsal deÄŸerini ona ödediÄŸi parayla ölçtüğü için kızdığımız ve hatta acıdığımız adamın yaptığı ÅŸeyi; kendimiz de seyrettiÄŸimiz film veya televizyon kanalını nitelerken yapıyoruz ve bundan rahatsızlık duymuyoruz. Bu bize ters ya da yanlış gelmiyor. Neden? Kitle kültürünün , postmodernizm marifetiyle, üstün kılınmasıyla. Postmodernizm aynı zamanda, sol tandanslı akademik çevrelerin Marxizm'den boÅŸalan yere koydukları birleÅŸtirici bir felsefe iÅŸlevi de görmektedir. Kimleri bunu 'Marxizm postmodernizme dönüştü' diye ifade etmekteler. Bir felsefe olarak postmodernizm, takipçilerine 'herÅŸeyi' ve 'herkesi' eleÅŸtirme (ve hatta aÅŸağılama) hakkı verir. Postmodernist bir akademisyene sorulacak olursa, hiç birÅŸeyin (ahlaken, hukuken, estetik veya bilimsel olarak) 'doÄŸru' olduÄŸu ispatlanamaz. Tabii ki postmodernizmin kendisi bu kuralın istisnasıdır. (DeÄŸiÅŸmeyen tek ÅŸey deÄŸiÅŸimin kendisidir' sözünü hatırlayınız) Özetin özeti: Postmodernizm; kuralsızlığın kural , ilkesizliÄŸin ilke olduÄŸu bir görüş açısı veya yaÅŸam tarzını ifade eder. Herhangi bir nedenle, sizi ya da yaptığınız iÅŸi veya ileri sürdürdüğünüz fikirleri, ÅŸu ya da bu nedenle eleÅŸtirmeye, kategorize etmeye, yargılamaya kalkarlarsa, 'Benimki postmodern bir yaklaşım.. Sen bunu nerden bileceksin ki?' dediniz miydi, akan sular durur. Bu çıkışınıza cevap verecek adam zor bulunur. Postmodernizm ne iÅŸe yarar? diye soracak olurlarsa, onlara bu cevabı verebilirsiniz. Evet arkadaÅŸlar, iÅŸte postmodernizm dedikleri ÅŸey budur. Bu yazının temiz bir printer çıktısını alın ve cüzdanınıza koyun. Yarın veya öbür gün dostlar meclisinde sohbette veya akademik bir tartışmanın orta yerinde size 'Sen postmodernizmin ne olduÄŸunu biliyor musun ha?' diye soracak olurlarsa, çıkar gösterirsiniz. 'Hayır, postmodernizm bu deÄŸildir!' diyecek babayiÄŸidin alnını da benim için karışlamayı unutmayın sakın! Alper EÄžMÄ°R- 2 Åžubat 2001, Cuma Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!