Güncelleme Tarihi:
Gölcük'te çadırkentte hizmet veren Fransız Doktor Joel David, kalp çarpıntısı, baş ve mide gibi fizyolojik rahatsızlıklar için gelen hastaların çoğunun, gerçekte ruhsal sarsıntı içinde olduğunu söyledi.
Gölcük, İhsaniye'deki çadırkent yakınına kurdukları dispanserde hizmet veren Fransız itfaiyesinde görevli Doktor Joel David, ana şokun ruhsal sarsıntısından kurtulma aşamasında olan insanların, 5.8'lik artçı şokla, 17 Ağustos sonrası durumlarına döndüklerini söyledi.
Dr. David, fizyolojik rahatsızlıklarla gelenlerin çoğunun gerçekte ruhsal sarsıntı içinde olduğunu belirterek, kalp çarpıntısı, baş, mide ve göğüs ağrılarının çoğunun psikosomatik olduğunu vurguladı. David, ‘‘Uykusuzluk, çarpıntı, sürekli deprem anını hatırlamak gibi, post travmatik nevroz adı verilen rahatsızlıklar var. Deprem bir kere oldu ama ruhsal sarsıntılar sürüyor. Öncelikle insanların bu rahatsızlıklarla kendilerinin başa çıkmaları gerekir. Bu yönde terapi uyguluyoruz’’ dedi.
Fransız İtfaiyesi'nde görevli Dr. David'in ruhsal sarsıntılardan kurtulma önerileri ise şöyle:
‘‘Günlük işlere devam edilmeli. İşi olan işine gitmeli. İşe gidemeyen ve çadırkentlerde yaşayanlar çalışmalara katılmalı. Bence, artık hazır yemek verilmemeli, yemek pişirme, temizlik gibi işe katılmaları sağlanmalı. İnsanlar birşeylerle meşgul olmalı. Çocuklar okullarına geri dönmeli. İlk günlerde, psikologların çocuklarla birlikle olması daha yararlı olur. Öğrencilere deprem anında alınacak önlemler de anlatılabilir.’’
Fransız Grubun Komutanı Girard Courtois de, deprem bölgesindeki okulların genel olarak sağlam kaldığını gözlemlediklerini belirterek, ‘‘Bu çok iyi bir fırsat. Velilere ve öğrencilere okullarının, 2 kuvvetli sarsıntıdan sonra sağlam kaldığı gösterilerek, binalara güven duymaları sağlanabilir. Bence de okullar öğretime açılmalı’’ dedi.
DEPREM RÜYALARI
Bu arada, felaketi Gölcük ve çevresindeki yerleşim bölgelerinde yaşayan, evsiz kaldıkları için İhsaniye'de kurulan çadırkente yerleşen depremzedeler, 5.8'lik artçı sarsıntının, en az ana şok kadar kendilerini sarstığını söylüyorlar. Depremde hem kızının, hem de kendi evinin oturulamaz duruma geldiğini belirten emekli öğretmen Sevim Ergin, ‘‘Her gece kabuslar görüyoruz. Uyumak mümkün değil’’ diyor. Kocaeli Sanayi Odası'nda görevli ekonomist Ebru Ergin ise ‘‘Ana şoktan sonra 'Kocaeli'ni seviyorum' kampanyası başlattık. Ama önceki gün yaşanan artçı şoktan sonra buraları terk etmeyi düşünüyorum’’ itirafında bulunuyor.
Hatice Gümüş de uyuyamadığını, daldığında ise deprem rüyaları gördüğünü söylüyor. Emekli öğretmen Ahmet Özel ve eşi Zehra Özel de, deremin şokunu atmak üzereyken, ikinci şokla sarsıldıklarını belirtiyorlar.
Kaçmadım
MİLLİ Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, deprem bölgesindeki okulların, ‘‘bölgede psikolojik yönden rahatlama başlayınca’’ açılacağını bildirdi. Bostancıoğlu, Başkent Öğretmenevi'nde, ‘‘Dünden Bugüne İlköğretim Okulları’’ konulu serginin açılışında yaptığı konuşmada, bölgede 130 öğretmenin şehit olduğunu, ancak iki gün önceki artçı şok sırasında hiçbir öğretmen ve öğrencinin burnunun kanamadığını belirtti. Bostancıoğlu, ‘‘deprem anında bulunduğu okuldan kaçtığı’’ yönündeki haberlerin doğru olmadığını, okuldan en son kendisinin çıktığını söyledi.