Güncelleme Tarihi:
* Bakış sergisinde yer alan seçkiyi nasıl oluşturdunuz?
- Bütün fotoğraf tarihini yansıtacak ve bizim ‘Bakış’ temamıza uygun olacak şekilde yaptık seçkiyi. Sanatçılarının hepsi, fotoğraf tarihinin ikonik isimleri. Portre konusunda uzmanlaşmış, kendi üsluplarını oluşturmuş kişiler.
* Serginin yansıttığı 160 yıllık serüvene baktığınızda, portre fotoğrafının bu süreçte nasıl bir yol izlediğini gözlemliyorsunuz?
- Çok doğrusal bir yolu yok. Bilemiyorum, herkes farklı yorumlayabilir. Portre fotoğrafı, her zaman güncelliğini koruyan ve zaman içinde çok dönüşüme uğrayan bir alan. Hem sanatsal akımlara göre biçim değiştiriyor hem de insanı ele aldığı için toplumsal gelişmelerden hemen etkileniyor.
* Hal böyleyken, belli bir koleksiyondan yapılan portre fotoğrafları seçkisine ‘Portre Fotoğrafının Değişen Yüzü’ altbaşlığını koyarak, türün başlangıcından bu yana geçirdiği değişimi yansıttığını vurgulamak ne kadar doğru?
- Evet, çok ufak bir seçki bu. Bank of America’nın koleksiyonuyla sınırlı olduğu için, kısıtlı bir seçki. Ufak ölçekte yaşanan değişimleri kapsamıyor elbette. Ama türün değişimi hakkında bir fikir verebilir. Sonuçta portre fotoğrafının dönemsel olarak yaşadığı süreçleri kapsıyor. İyi isimleri bir araya getiriyor. Bundan çok daha kapsamlı bir sergi de çıkabilir sonrasında.
* Bank of America’nın koleksiyonunun odak noktası nedir peki?
- Küratörlerinin oluşturduğu bir koleksiyon bu. Onlar neye göre belirlemişler seçkilerini, bir bilgim yok. Zannediyorum satın alma yoluyla oluşturmuşlar. Biz onların koleksiyonu içinden farklı bir okuma yaptık sadece.
* Sergide birçok coğrafyadan sanatçının yapıtına yer verilirken, Türk sanatçılara rastlanmıyor. Koleksiyonda hiç Türk sanatçı var mıydı?
- Koleksiyondaki sanatçılar dünyadaki galerilerde temsil ediliyor. Her coğrafyaya yoğunlaşma gayesiyle, adı duyulmamış isimleri dahil etmemişler. Onların küratöryal tercihlerini bilemiyorum. Tabii ki düşünülmesi gereken bir detay, ama bizim dahil olduğumuz bir süreç değil bu.
* Bağımsız bir seçki yapıyor olsaydınız, Türkiye’den hangi isimleri dahil ederdiniz?
- Lütfi Özkök ve Ara Güler gibi isimler ilk akla gelenler.
Weegee
ESRARENGİZ FOTOĞRAFÇI HER YERDE
1935’te serbest fotoğrafçı olarak tanınan Weegee, gerçek adıyla Arthur H. Fellig (1899-1968), geceleri çalışıyor; suç mahallerinde çektiği fotoğrafları ajanslara ve tabloid gazetelere satıyordu. Olayların yaşandığı yerlere ulaşmaktaki tuhaf becerisi, ‘Weegee’ (ruh çağırma tahtası) ismiyle anılmasına neden oldu. Sergideki ‘Eleştirmen’ adlı fotoğrafında gece hayatından ilginç bir kareyi görüntülüyor.
Dieter Appelt
YAPI, UZAY VE BEDEN
Appelt (1935), 1970’lerde yaşam ve ölüm, deneyimle belleğin aktarımı temalarını inceleyerek yapı, uzay ve beden arasındaki ilişkiyi sorgulayan görüntüler yarattı. Sanatçının sergide yer alan ‘Nefesin Aynada Bıraktığı İz’ adlı eseri de bu tür çalışmalarından. Appelt, bugün Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nin film, video ve fotoğraf bölümünün başkanı.
Nicholas Nixon
KARDEŞLERİN ZAMAN İÇİNDEKİ EVRİMİ
Nixon (1947), 1975’te karısı Bebe ve onun üç kız kardeşini her yıl, aynı biçimde fotoğraflayarak başladığı ‘Brown Kardeşler’ serisinde kardeşlerin ve birbirleriyle ilişkilerinin daima değişen portresini görüntülüyor. Kardeşler, her portrede biraz daha değişmiş ve yaşlanmış halde.
Gary Schneider
BU YÜZÜ BİTPAZARINDAN TOPLADI
Schneider’ın (1954) ikizlere, biyolojiye ve portreye duyduğu ilgi, onu ‘Genetic Self-Portrait’ serisini üretmeye götürmüş. Bitpazarında bulduğu 19. yüzyıldan kalma negatiflerden bilim insanlarıyla ortaklaşa geliştirdiği karmaşık modern tıbbi fotomikroskopilere kadar birçok farklı malzemeyi kullanarak ürettiği seri, en ünlü çalışması. Seriden ‘Heinz’ adlı yapıt sergide.
Alexander Gardner
SAVAŞ YORGUNU ABRAHAM LINCOLN
İskoçyalı gazete patronu Gardner (1821-1882), Amerikan İç Savaşı sırasında askerleri fotoğrafladı. Sergide yer alan, savaşın son yılında ressam Matthew Wilson için çektiği Abraham Lincoln portresi. Savaşın başkanın üzerinde bıraktığı yıpratıcı etkiyi çok iyi yansıtıyor.
Hellen van Meene
MERHABA DÜNYALI!
Hellen van Meene (1972) ergenlik çağındaki çocukları, sokaktaki sıradan insanı konu alıyor ve onları, bir başka dünyadan geldikleri hissini yaratacak biçimde yeniden yaratıyor.