Polisten bin ah işittik

Güncelleme Tarihi:

Polisten bin ah işittik
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kapkaç sabıkası bol olan semtlerin karakollarını gezdik. Kapkaççı kovalayan polislerle konuştuk. Neden kapkaççı kovalamadıklarını sorduk. Onlar bizden daha dertli çıktı. İşte polis gözüyle kapkaç.

İlk durak, kapkaççı, yankesici ve torbacılarıyla ünlü semtimizin yakınında bir karakol. Çok da yakın değil! Selamlaşma, çay ikramı derken telsiz sesleri arasında sohbet başlıyor. Amaç, kapkaç olaylarında kendisinden bu kadar şikayet edilen, duyarsız kalmakla suçlanan polisin gözüyle kapkaççıları tanımak. Tabii olanaklar el verirse, biraz da perde arkasına bakmak.

Süper kapkaççı babaanne

Lafa Karadeniz şivesi ağır basan bir polis memuru başlıyor: ‘‘Burada işin başında ailenin en yaşlı kadını vardır. Bütün torunlar, hatta komşu çocuklar kullanılır. Daha çok Taksim, Elmadağ ve Beyoğlu civarında çalışıyorlar. Turistlere ve paralı olduğunu düşündükleri yaşlı kadınlara kapkaç yapıyorlar. Kapkaç yaptıktan sonra Elmadağ'dan Dolapdere'ye inen yokuşa ulaştılar mı, tutabilene aşkolsun.’’

Bu noktada hemen, ‘‘O halde bu kişileri tanıyorsunuz’’ sorusunu sormak gerekiyor. Cevap hemen geliyor: ‘‘Şöyle bir durum var. Kapkaç, yankesicilik, torbacılık gibi suçlardan bir insanın sabıkası oldu mu 100'ün altına düşmez. Ama her olayda herkesi toplayamazsın. Kapkaça uğrayan kişinin ya da görgü tanığının teşhis etmesi şart.’’

Pek ikna olmadığımızı göstermek için sorulara devam edince ve esmer, gür saçlı diğer polis memurundan önemli bir bilgi geliyor: ‘‘Aslında her horoz kendi çöplüğünde öter misali bu bölgenin dışına pek çıkmazlar. Yani küçük kız çocuklarını özellikle arabanın yan kapısından çanta kapmak için kullanıyorlar. Mesela buralarda tanınan kapkaççı bir teyze var. Lakabı Kel Fatma. Kapkaç ve yankesicilikten 100'e yakın sabıkası var. Bunlar bir gün tutup Maslak tarafına açılmışlar. Tesadüfen de hatırlı bir kişinin çantasını kapmışlar. Anında güvenlik kameralarından tanınıyorlar tabii. Akşamında Hacıhüsrev'deki evlerinde yakaladık. Ama ne oldu yalnızca bir ay hapis yatıp çıktılar.’’ Hemen ekleyelim bu nine-torun çaldıkları eşyaları saklamak için İş Bankası'nın Kasımpaşa Şubesi'nde bir de kiralık kasa tutmuşlar!

Pazarlıkta küçük çocuk

Bu arada Hacıhüsrevli biri tarafından kapkaça uğrayan kişinin diğer semtlere oranla daha şanslı olduğunu da öğrendik. Neden mi? hemen anlatalım: Eğer Hacıhüsrevli biri tarafından kapkaça uğradıysanız hemen şikayet ve teşhis için karakola gidiyorsunuz. Sizi çarpan kişiyi fotoğrafta tanımasanız bile gözünüze kestirdiğiniz bir diğer suçlunun fotoğrafının üstüne ‘‘İşte bu!’’ diyerek parmağınızı koyuyorsunuz. Suçlanan kişi kendini temize çıkarmak için mutlaka çantanızı ve paranızı bulup getirtiyor. İşte bu noktada da küçük çocuklar devreye giriyor. Çünkü paçasını sıyırmak isteyen asıl suçlu da kendi yerine 11-12 yaşlarındaki çocukları karakola gönderiyor. Ama çoğu kez çantanızla beraber.

Dinsizin hakkından imansız gelir

Kasımpaşa, Hacıhüsrev, Dolapdere civarından ayrılmadan önce kapkaççıların da soyulabileceğine ilişkin bir hikaye anlatalım. Üç yıl öncesi. Yankesicilik ve dolandırıcılık masasının başında olan Eyüp Pınarbaşı üst üste düzenlediği operasyonlarla kapkaççıları canından bezdirmektedir. Nefes alamayan kapkaççıların imdadına Hamiyet Muharrem yetişir. Bir milletvekili yakını olduğunu ve üç milyar liraya, Eyüp Pınarbaşı'nın tayinini çıkartabileceğini söyler. Hacıhüsrev eşrafı hemen parayı toplar ve Hamiyet Muharrem'e teslim eder. Aradan haftalar geçer. Ama hala Eyüp Pınarbaşı görevindedir üstelik operasyonlar da tam gaz devam etmektedir. Ne yapacağını bilemeyen mağdurlar (!) istemeden de olsa olaydan polisi haberdar eder. Hamiyet Muharrem'in evine baskın yapılır ama yerinde yeller esmektedir.

Zengin çocukları da yapıyor

İkinci durak şehrin Anadolu yakası. Yine kapkaç olaylarına sıkça rastlanan semtlerden. Bağdat Caddesi ve Maltepe arasında bir karakol. Giriş, sohbet ve çay değişmez dekor. Buradaki polislerin çizdiği kapkaççı profili farklı. Üstelik konuşan bir hayli dertli olan karakol amiri:

‘‘Kapkaç artık öyle bir olay ki, kesinlikle asayişi bozan suçlar arasında değerlendirmek gerekiyor. Eskiden bu işin kuralı belliydi. Varoşlardan gelen gençler, araba çalar şehrin merkezinde suç işler ve evlerine geri dönerlerdi. Ama son bir iki yıldır durum değişti. Size şöyle anlatayım: Bir süre önce dört-beş gencin kapkaç yaptığını keşfettik. İhbar, teşhis derken gençlerin lise öğrencisi olduğunu hatta birinin kolej öğrencisi olduğunu öğrendik.’’

Polise göre bunun nedeni gençlerin paraya düşkünlüğü ve marka merakı. Bu arada özellikle Anadolu yakası için bir de uyarı: Motosikletlere dikkat. Motorla yapılan kapkaçlarda genellikle otobüs durakları, alışveriş merkezleri tercih ediliyormuş.

Kovalayamam!

Günde ortalama 15-20 kapkaç olayının gerçekleştiği İstanbul'da kapkaççılarla ilgili polisin anlatacağı daha çok şey var. İşsiz gençleri uyuşturucuya alıştırıp sonra da kapkaç yaptıranlar da bunlardan biri. Geçtiğimiz mart ayında yakalanan 33 yaşındaki Servet Bayramlar yalnızca tek bir örnek. Gençlere çalıntı otomobil verip kapkaç yaptıran, Bayramlar'ın sahip olduğu kafeterya ve daireler polisi bile şaşırtmış.

Polisin kapkaçın neden önlenemediğine ilişkin sıraladığı gerekçeler ise, bildik: ‘‘Eleman sayım belli. 200 bin kişiden sorumluyum. Yüzlerce sokak, caddem var. Ama bir otomobilim, bir de minibüsüm var. Hangi sokaklara dağıtabilirim bu iki aracı. Üstelik altımdaki araç bir Renault. Kovaladığım adamın arabası hızlı. Kapkaçın artmasının en önemli nedeni uzmanlık istememesi. Yani el mahareti, kafa patlatmak gerektirmiyor. Geçenlerde bir genç kız geldi. İki gözü iki çeşme. Kapkaçla çantasını almışlar. O kadar üzüldüm ki, kızım ağlıyor sandım. Hemen anonsla ‘‘Gördüğünüz yerde serin yere!’’ diye bağırdım. Ama bununla yürümez. Kanun değişikliği şart. Yoksa bir haftada İstanbul'daki kapkaççıları temizlemek iş değil.’’

Bankaya giderken kapkaça yakalandı

Bayrampaşa'da kimliği belirsiz 2 kişi, bankaya para yatırmaya giden bir kişinin yanında bulunan 10 milyar lirayı alarak kaçtı.

Maltepe Caddesi Garanti Bankası Bayrampaşa Şubesi önünde meydana gelen olayda, bir firmaya ait 10 milyar lirayı banka hesabına yatırmaya giden Muzaffer Sancak (28), 34 T 9475 plakalı aracını banka şubesinin önüne park etti. Daha sonra bankaya doğru yönelen Sancak’ın yanına 34 YM 6997 plakalı otomobille gelen kimliği belirsiz 2 kişi, otomobillerini park etmek için Sancak’tan yol istedi.

İki kişi, kendilerine yol vermeye çalışan Sancak’ın otomobilinin koltuğundaki çantayı alarak kaçtı. Olayda kullanılan 34 YM 6997 plakalı otomobil de çalıntı çıktı. (A.A.)

BURALARDA ÇOK KAPKAÇ OLUYOR

Levent'teki benzin istasyonu

Küçükçekmece Yeni Mahalle

Nişantaşı Amerikan Hastanesi civarı (Trafiğin yoğun olmadığı saatler)

Bahçelievler-İncirli Caddesi

Beşiktaş Meydanı'ndaki Yapı Kredi Bankası ATM

Tozkoparan Ahmet Kutsi Caddesi

Beylikdüzü Migros

En güvenli ilçe Şile

1999 rakamlarına göre kapkaç ve yankesicilik suçlarının bazı ilçelere göre dağılımı şöyle:

İlçe Olay

Eminönü 797

Bakırköy 687

Bağcılar 593

Bahçelievler 551

Beyoğlu 504

Kartal 356

Beşiktaş 144

Bayrampaşa 139

Avcılar 137

KAPKAÇTA SON BİLGİLER

Bir kapkaç çetesi ayda 100 milyar lira kazanabiliyor.

Zengin semtlerdeki kadınlardan az para çıkıyor.

Kapkaç çeteleri arasında eğitimli ve maddi durumu iyi ailelerinin çocukları da var.

Kapkaççıların pek çoğu şık giyinmeye özen gösteriyor.

Macera olsun diye araba çalanların çoğunluğu aynı zamanda kapkaç yapıyor.

Trafiğin her zaman sıkışık olduğu caddelerde kapkaça daha az rastlanıyor.

Belli bir kişiye ve gruba bağlı olarak çalışan kapkaç çetelerinin sayısının 100'ü aştığı sanılıyor.

Motorlu kapkaççılar otobüs duraklarını, lüks arabalılar alışveriş merkezlerini seçiyor.

OKURLARIMIZ YAZIYOR

Küçük kızlara dikkat edin

Okuyucularımız kapkaç terörüyle ilgili mektuplar yazmaya devam ediyor. Çoğu mektupta küçük kız çocuklarının herhangi bir bahaneyle insanlara yaklaştığı ve elindeki ya da otomobildeki çantayı kapıp kaçtığı anlatılıyor. İşte bir örnek:

‘‘25 Mayıs perşembe günü Bakırköy İncirli Caddesi üzerinde park ettiğim arabama bindim ve çantamı yan koltuğa koydum. Arabaya yaklaşan 7-8 yaşlarında iki kız çocuğundan bir tanesi benim tarafıma gelerek arka lastiğimin patlamış olduğunu söyledi.

Ben kapıyı açıp arka lastiğe bakmak isterken diğer kız yan kapıyı açtı. O anda bir gariplik olduğunu hissederek (çünkü kız lastiğe bakmadan patlak olduğunu söyledi) biraz da önseziyle doğrularak çantamı yakaladım. O anda her ikisi de kaçmaya başladılar. Her ne hikmetse o anda yanımda bir polis arabası belirdi.

Ben durmalarını işaret ettim ve durumu anlattım. Kızların orada olabileceğini söyledim, yoldan geçen bir hanım da kızları gördüğünü söyledi. Ancak polisler hiç ilgilenmediler.’’

Bingül PÜSKÜL

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!