Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki akşam CNN Türk’te katıldığı programda tartışma yaratan kayıt yasağıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KURULU
“Anayasa’nın 20. maddesi çok açık. Herkesin kendine ait bir fikri olabilir ama bu tip tartışmalar üzerinden siyasal konumumuza göre bir değerlendirme yaparsak biraz doğruyu bulmakta zorlanırız düşüncesindeyim. Bizim yaptığımız her şeye ‘Bunlar zaten yanlış yapıyorlar, Anayasa’yı ihlal ediyorlar, hukuku ihlal ediyorlar’ bakışını düzeltme imkanımız söz konusu değildir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu var. Biz bu kuruldan görüş almadan, değerlendirme almadan, bu konularda hiçbir adım atmayız. Burada iki ayağı var. Birisi kişisel verileri koruma hukukuna yönelik ikincisi de Anayasa’nın 20. maddesindeki kişi hakkındaki özel hayatın gizliliği esasını ortaya koyar. Bunun anayasaya aykırı olduğunu iddia eden anayasa hukukçuları çıksınlar değerlendirmeleri ortaya koysunlar.
BASIN ÇEKME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİPTİR
Anayasa’ya aykırılık kesinlikle söz konusu değil. Kişisel Verileri Koruma Kurulu oradadır, oraya sorarlar. Elbette herkesin görüşü saygındır. Genelge, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi değil, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgesidir. Acaba bu iş yanlış mıdır, doğru mudur sorarlar, oradan alınacak cevaba biz tabiyiz. Oradan alınacak cevap çok nettir. Bu basın özgürlüğünü engellemez. Basın özgürlüğüyle ilgili bir durum söz konusu değildir. Basın çekme özgürlüğüne sahiptir ve çeker.
ALKOLLÜ VATANDAŞLA TARTIŞMAYI ÇEKİYOR
Geliyor vatandaş bir polis memuruyla alkol almış vatandaşın tartışmasını kameraya çekiyor, bu Anayasa’ya aykırıdır. Kişinin rızası olmadan normal vatandaşın kamera kaydını alamazsınız. Kişinin rızasına uygun olması lazım işlemek ve yayınlamak.
KILIÇDAROĞLU BÖYLE DİYEBİLİR
Sayın Kılıçdaroğlu ‘siyasi olarak bu demokrasiye aykırıdır’ diyebilir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu burada bir ölçü koyabilecek bir kişi değildir. Bunun demokrasiye, anayasaya, hukuka aykırı olup olmadığının yerleri vardır.
ORADA DANIŞTAY VAR
Orada Danıştay vardır, diğer tarafta Kişisel Verileri Koruma Kurulu vardır. Bir kişinin özel hayatının gizliliği ilkesi sadece kişinin evi ve ailesiyle sınırlı değildir, kişinin kamusal hayatı için de bu geçerlidir. Gönderdi, televizyon yayınladı. Bu Anayasa’ya uygun mu, kesinlikle değil.”
FOTOĞRAFI YAYINLARKEN RIZAMI ALMAK ZORUNDASINIZ
Güvenlik, özgürlük için vardır. Özgürlük, güvenlik için var değil. Bu kavramın hiçbir karşılığı yoktur. Kişinin hürriyetinden başka hiçbir denge söz konusu değildir. Güvenlik de kişinin hürriyeti içindedir. Burada ne anayasa ne de demokrasi ihlali vardır. Bütün bunlara cevap verebilecek elinde bir kamerayla herkesi taciz edebilecek noktaya getirmek doğru bir yaklaşım değildir. Anlaşılan o ki dünyada cep telefonu olmadan adalet tecelli etmemiş. Benimle fotoğraf çektirebilirsiniz ama bunu yayınlama hakkını benim rızamla almak zorundasınız.”
TAPU MEMURUNU CEP TELEFONUYLA ÇEKTİNİZ
Bir banka, tapu memuruna gittiniz, bunu cep telefonuyla çektiniz. ‘Sen şunu yapmazsan ben bunu yaparım’ dediğiniz andan itibaren Anayasa’ya uygun davranış ortaya koymazsınız. Burada basın özgürlüğünü engelleyen bir sonuç söz konusu değildir. Kılıçdaroğlu da Anayasa hukukçularına bunu soracaktır. Bir üniversite hocası ders anlatırken bir öğrencisi çekebilme hakkına sahip değildir. Şu tartışmaları yalvarıyorum siyasi ideolojilerimizden sıyrılarak yapmaya çalışalım.
KILIÇDAROĞLU: NE DEMEK FOTOĞRAF ÇEKİLMESİN
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün katıldığı KRT TV’deki bir programda genelge ile ilgili şu yorumu yapmıştı: “Bu genelge şu anlama geliyor; Türkiye’de demokrasi askıya alınmıştır, Anayasa askıya alınmıştır, hak ve özgürlükler askıya alınmıştır. Bunu bütün dünya duysun. Bunun anlamı bu. Ne demek fotoğraf çekilmesin? Bunu yasaklayan bir düzenleme var mı? Keyfinize göre bir genelge yayınlıyorsunuz. Şimdi adaleti tecelli ettirecek fotoğrafları dahi çektirmiyorsunuz. Bu ne demektir; ‘Kim adaleti aramaya kalkıyor, ben ona gösteririm’. Hangi gerekçeyle bu kadar şiddet uyguluyorsunuz, yazıktır günahtır ya!”
ANAYASA’YA AYKIRI
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun genelgeyi eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’nu da hedef alan sözlerine yanıt verdi. Karaca, Hürriyet’e şunları söyledi: “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kurulu, Anayasa’da tanımlanan temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olamaz. Bu hakların güvencesi olan Anayasa, genelge ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile ilgili polislere güç kullanma hakkı ile engellenemez.
Polislerin toplumsal olaylardaki görevi, gösterinin barışçıl bir şekilde sürdürülmesi ve can güvenliğinin sağlanması, ortamın güvenliğini sağlamaktır. Görüntü alınması polisin görevini engellemez. Ama diyorlar ki, bundan sonra toplumsal olaylarda ve toplumsal muhalefeti harekete geçirecek eylemlerde güç kulanacağım ve toplumda ağır eleştirilerin olmaması için de vatandaşın görmesini sağlayacak kanalları kapatacağız.”
İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
Gülizar Biçer Karaca yaptığı yazılı açıklamada da düzenlemenin ifade ve basın özgürlüğüne aykırı olduğu görüşünü dile getirdi.