Polisler kaçırıp tecavüz etti
Güncelleme Tarihi:
Ardıç AYTALAR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2001 02:06
Şile'de polisler tarafından kaçırılıp tecavüz edilen üç çocuk annesi L.B.'nın, ilçe Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın makam otomobiliyle götürüldüğü ortaya çıktı.
L.B.'ya tecavüz etmekle suçlanan Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın koruması Kerem Döndü ile kaçırmaya yardım eden polis arkadaşı Benal Demir tutuklandı. Olaya adı karışan İyot Bar'ın sahibi Mehmet Pot ise tutuksuz yargılanacak.
Romanya'da kimya öğretmenliği eğitimi alan L.P., 1989'da tanıştığı Eyüp Bozacı ile birlikte 1993 yılında Türkiye'ye geldi. Müslüman oldu, ayrıca adını da L. olarak değiştirdi. Eyüp Bozacı'dan Ebru, Elif ve Elhan isimli üç çocuğu oldu.
Eşi Eyüp'le birlikte Ümraniye'de oturan L.B., 30 Ağustos günü, 12 yaşındaki Ebru, 10 yaşındaki Elif ve 10 aylık Elhan'la birlikte, tatil için aile dostları Hülya Yiğit'in Şile'deki yazlığına gitti. Akşam birlikteyemek yiyip çay içen L.B. ile Hülya Yiğit, çocuklarını uyuttuktan sonra, saat 23.30'da, otomobille Şile Limanı'na gezintiye çıktılar. Bir saat sonra eve dönmek istediler, ancak otomobilleri çalışmadı. Bunu gören bir arkadaşları, ‘‘Arabanızı burada bırakın, ben sizi eve bırakırım’’ dedi.
KARAKOLA DEDİLER, KAÇIRDILAR
Bu sırada, Şile Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın 34 K 8040 plakalı Renault marka makam otomobiliyle gelen üç kişi, L.B. ve Hülya Yiğit'in içinde bulunduğu otomobilin önünü kesti. Emniyet Müdürü'nün koruması Kerem Döndü, üzerinden kimlik kartı çıkmayan L.B.'yı makam otomobiline bindirip götürmek istedi. Hülya Yiğit'in, ‘‘O benim misafirim. Üç çocuğu var. Kötü kadın değildir’’ demesine aldırmadan L.B.'yı makam arabasına bindirip götürdüler. Buna tepki gösteren Hülya Yiğit'i ise İyot Bar'ın sahibi Mehmet Pot engelledi. L.B., Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın makam şoförü Kerem Döndü ve polis arkadaşı Benal Demir tarafından, ‘‘Karakola götürüyoruz’’ denilerek kaçırıldı.
GRAND OTEL PERSONELİ UMURSAMADI
Kerem Döndü ve Benal Demir, L.B.'yı doğruca ormanlık alana götürdüler. Benal Demir, koruma Kerem Döndü'ye, ‘‘Bu kadın başımıza iş açacak. Öldürüp kurtulalım’’dedi. Döndü ise ‘‘Önce otele götürelim, hava aydınlanmadan dönüp öldürürüz’’ diyerek, buna karşı çıktı.
Polis memurları Kerem Döndü ve Benal Demir daha sonra, L.B.'yı Şato Otel'e götürdüler. Kerem Döndü, otelin girişinde Benal Demir'e, ‘‘Sen otomobili teslim et’’ dedi.
Yaşadığı olayın etkisinden h*lá kurtulamayan L.B., bundan sonrasını şöyle anlattı:
‘‘Kafama silah dayayıp otomobilden indirdi. Sonra da saçlarımdan sürükleyerek zorla otele soktu. Resepsiyondaki görevliler, durumumu gördükleri halde hiç bir şey sormadılar. Kayıt yapmadan anahtarı polise verdiler. Polis, beni 107 numaralı odaya çıkardı ve defalarca tecavüz etti. Sonra da organını ağzıma dayayarak, zorla içirmeye çalıştığı idrarını üzerime boşalttı.’’
Uzun süre bar sahibi Mehmet Pot tarafından Şile Limanı'nda zorla tutulan Hülya Yiğit de olayın gelişimini şöyle anlattı:
‘‘Limanda zorla tutulurken, arkadaşlarımı gördüm ve yardım istedim. Bunu gören barcı Mehmet Pot kaçtı. Sonra da arkadaşlarımla birlikte, L.'nın tutulduğunu öğrendiğimiz otele gittik. Otel görevlileri, bizi içeri sokmadılar. Karakola gittik, kimse ilgilenmedi. Yaşlı bir polis geldi ve 'Gayrettepe'deki Haber Merkezi'ni arayın, oradan talimat gelirse, mutlaka bakarlar' diye yol gösterdi. Biz de öyle yaptık. Telsiz emri gelince, karakol otele ekip göndermek zorunda kaldı. Resmi süreç başladı ancak iş işten geçmişti.’’
Tecavüz olayının patlak vermesinin ardından, Şile Emniyet Müdürü Yakup Acar, 60 günlük izne ayrıldı. Şileliler, Yakup Aras'ın, emrindeki polisleri bardan yönettiğini iddia ettiler.
Müdür Bey, Şile'yi bardan yönetiyor
Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın görev yaptığı üç yıl içinde, ilçede kanunsuzlukların hat safhaya çıktığını iddia eden Şileliler, şu iddialarda bulundular: ‘‘Emniyet Müdürü Yakup Acar, saat 14.00'te işbaşı yapar, 16.00'da bırakır. Sonra Grand Otel'de rakı içmeye başlar. Resmi evraklar oraya gider, rakı masasında imzalanır. Polisler, resmi otomobillerin üzerine çıkıp bira içerler. Tecavüz olayının yaşandığı otel, aynı zamanda bütün polislerin garsonyeridir.’’
Polis tehdit ediyor
L.B., polislerin kendisini tehdit etmeyi sürdürdüğünü söylüyor. L.B., ‘‘Bana şikayetimden vazgeçmem için para teklif ettiler. Mütecaviz Kerem Döndü, karakolda dolanıp duruyordu. Para teklifini kabul etmeyince, kolumdan tutup duvarlara çarptılar. Sanki mağdur değil de suçluydum. Savcı gelmeseydi, belki de beni karakolda öldüreceklerdi’’ dedi.
Bu arada, Şile Merkez Karakolu'nda görevli polislerin, olayı kapatmak için her yolu denedikleri, ancak daha önce Hülya Yiğit ve arkadaşlarına, yol gösteren yaşlı polisin oyunlarını bozduğu ve Savcı Sebiha Gündoğu Sürer'e haber verilmesini sağladığı belirtildi. Saat 04.00'te karakola gelen Savcı Sebiha Gündoğu Sürer, L.B. ile sanıkların ifadelerini aldı. Daha sonra olay yerine gitti ve odadaki kanlı çarşaflar ile saç kıllarını ve meni örneklerini toplattı.
Soruşturmayı bizzat kendisi yürüten ve tamamlayan Savcı Sebiha Gündoğu Sürer, polis memurları Kerem Döndü ve Benal Demir ile bar sahibi Mehmet Pot'u, tutuklanmaları istemiyle Şile Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevketti. Döndü ve Demir tutuklandı, Pot ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.
Romanya'da kimya öğretmenliği eğitimi alan L.P., 1989'da tanıştığı Eyüp Bozacı ile birlikte 1993 yılında Türkiye'ye geldi. Müslüman oldu, ayrıca adını da L. olarak değiştirdi. Eyüp Bozacı'dan Ebru, Elif ve Elhan isimli üç çocuğu oldu.
Eşi Eyüp'le birlikte Ümraniye'de oturan L.B., 30 Ağustos günü, 12 yaşındaki Ebru, 10 yaşındaki Elif ve 10 aylık Elhan'la birlikte, tatil için aile dostları Hülya Yiğit'in Şile'deki yazlığına gitti. Akşam birlikteyemek yiyip çay içen L.B. ile Hülya Yiğit, çocuklarını uyuttuktan sonra, saat 23.30'da, otomobille Şile Limanı'na gezintiye çıktılar. Bir saat sonra eve dönmek istediler, ancak otomobilleri çalışmadı. Bunu gören bir arkadaşları, ‘‘Arabanızı burada bırakın, ben sizi eve bırakırım’’ dedi.
KARAKOLA DEDİLER, KAÇIRDILAR
Bu sırada, Şile Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın 34 K 8040 plakalı Renault marka makam otomobiliyle gelen üç kişi, L.B. ve Hülya Yiğit'in içinde bulunduğu otomobilin önünü kesti. Emniyet Müdürü'nün koruması Kerem Döndü, üzerinden kimlik kartı çıkmayan L.B.'yı makam otomobiline bindirip götürmek istedi. Hülya Yiğit'in, ‘‘O benim misafirim. Üç çocuğu var. Kötü kadın değildir’’ demesine aldırmadan L.B.'yı makam arabasına bindirip götürdüler. Buna tepki gösteren Hülya Yiğit'i ise İyot Bar'ın sahibi Mehmet Pot engelledi. L.B., Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın makam şoförü Kerem Döndü ve polis arkadaşı Benal Demir tarafından, ‘‘Karakola götürüyoruz’’ denilerek kaçırıldı.
GRAND OTEL PERSONELİ UMURSAMADI
Kerem Döndü ve Benal Demir, L.B.'yı doğruca ormanlık alana götürdüler. Benal Demir, koruma Kerem Döndü'ye, ‘‘Bu kadın başımıza iş açacak. Öldürüp kurtulalım’’dedi. Döndü ise ‘‘Önce otele götürelim, hava aydınlanmadan dönüp öldürürüz’’ diyerek, buna karşı çıktı.
Polis memurları Kerem Döndü ve Benal Demir daha sonra, L.B.'yı Şato Otel'e götürdüler. Kerem Döndü, otelin girişinde Benal Demir'e, ‘‘Sen otomobili teslim et’’ dedi.
Yaşadığı olayın etkisinden h*lá kurtulamayan L.B., bundan sonrasını şöyle anlattı:
‘‘Kafama silah dayayıp otomobilden indirdi. Sonra da saçlarımdan sürükleyerek zorla otele soktu. Resepsiyondaki görevliler, durumumu gördükleri halde hiç bir şey sormadılar. Kayıt yapmadan anahtarı polise verdiler. Polis, beni 107 numaralı odaya çıkardı ve defalarca tecavüz etti. Sonra da organını ağzıma dayayarak, zorla içirmeye çalıştığı idrarını üzerime boşalttı.’’
Uzun süre bar sahibi Mehmet Pot tarafından Şile Limanı'nda zorla tutulan Hülya Yiğit de olayın gelişimini şöyle anlattı:
‘‘Limanda zorla tutulurken, arkadaşlarımı gördüm ve yardım istedim. Bunu gören barcı Mehmet Pot kaçtı. Sonra da arkadaşlarımla birlikte, L.'nın tutulduğunu öğrendiğimiz otele gittik. Otel görevlileri, bizi içeri sokmadılar. Karakola gittik, kimse ilgilenmedi. Yaşlı bir polis geldi ve 'Gayrettepe'deki Haber Merkezi'ni arayın, oradan talimat gelirse, mutlaka bakarlar' diye yol gösterdi. Biz de öyle yaptık. Telsiz emri gelince, karakol otele ekip göndermek zorunda kaldı. Resmi süreç başladı ancak iş işten geçmişti.’’
Tecavüz olayının patlak vermesinin ardından, Şile Emniyet Müdürü Yakup Acar, 60 günlük izne ayrıldı. Şileliler, Yakup Aras'ın, emrindeki polisleri bardan yönettiğini iddia ettiler.
Müdür Bey, Şile'yi bardan yönetiyor
Emniyet Müdürü Yakup Acar'ın görev yaptığı üç yıl içinde, ilçede kanunsuzlukların hat safhaya çıktığını iddia eden Şileliler, şu iddialarda bulundular: ‘‘Emniyet Müdürü Yakup Acar, saat 14.00'te işbaşı yapar, 16.00'da bırakır. Sonra Grand Otel'de rakı içmeye başlar. Resmi evraklar oraya gider, rakı masasında imzalanır. Polisler, resmi otomobillerin üzerine çıkıp bira içerler. Tecavüz olayının yaşandığı otel, aynı zamanda bütün polislerin garsonyeridir.’’
Polis tehdit ediyor
L.B., polislerin kendisini tehdit etmeyi sürdürdüğünü söylüyor. L.B., ‘‘Bana şikayetimden vazgeçmem için para teklif ettiler. Mütecaviz Kerem Döndü, karakolda dolanıp duruyordu. Para teklifini kabul etmeyince, kolumdan tutup duvarlara çarptılar. Sanki mağdur değil de suçluydum. Savcı gelmeseydi, belki de beni karakolda öldüreceklerdi’’ dedi.
Bu arada, Şile Merkez Karakolu'nda görevli polislerin, olayı kapatmak için her yolu denedikleri, ancak daha önce Hülya Yiğit ve arkadaşlarına, yol gösteren yaşlı polisin oyunlarını bozduğu ve Savcı Sebiha Gündoğu Sürer'e haber verilmesini sağladığı belirtildi. Saat 04.00'te karakola gelen Savcı Sebiha Gündoğu Sürer, L.B. ile sanıkların ifadelerini aldı. Daha sonra olay yerine gitti ve odadaki kanlı çarşaflar ile saç kıllarını ve meni örneklerini toplattı.
Soruşturmayı bizzat kendisi yürüten ve tamamlayan Savcı Sebiha Gündoğu Sürer, polis memurları Kerem Döndü ve Benal Demir ile bar sahibi Mehmet Pot'u, tutuklanmaları istemiyle Şile Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevketti. Döndü ve Demir tutuklandı, Pot ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.