Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 1998 00:00
Mehmet SAYGINER Mukuş, 6 aydır yaşadığı Halkalı'daki evin balkon kapısını açık görünce, güneşe doğru kanat çırptı. Tüm hemcinsleri gibi, onun da yön duygusu yoktu. Bir daha evine, kendisini taparcasına seven Kıtırcı Ailesi'ne geri dönemedi. 8 aylık mavi bir muhabbet kuşunun firarı, Kıtırcı Çifti'ne, her gece TV ekranlarını parselleyen 'Action' filmlerinin gerilimini gerçek yaşamda tattırdı.O gün, Halkalı 1. Etap Başbakanlık Toplu Konutları'ndaki apartmanlarının çevresinde, Mukuş'u aradılar saatlerce. İsmiyle çağırdılar. Islık çaldılar. Ama nafile. Mukuş, sır olmuştu. Gece gözlerine uyku girmedi. Mustafa Kıtırcı ve eşi Serpil Hanım, ertesi gün işlerine giderken de Mukuş'u aramak için ayrı ayrı yoları kullandılar. Kulakları Mukuş'un sesine endekslendi. Gözleri, balkonlarda, pencerelerde, ağaçlarda Mukuş'u aradı.SİLAH ÇEKTİİki kez spazm geçiren yorgun kalbi, Mukuş'un kaçışından çok etkilenen Mustafa Kıtırcı, bir apartmanın önünde durup, mimari detaylarda sevgili kuşundan bir iz ararken, ‘‘Ne yapıyorsun burada kardeşim’’ sesiyle irkildi. Eşofman giymiş bir, kuşku dolu bakışlarla onu süzüyordu.Kaybolan muhabbet kuşunu aradığını söyledi. Uzun boylu, kumral, üç haftalık sakall, sert bakışlı adam ikna olmamıştı.‘‘Hırsız mısın nesin? Kimliğini ver bana?’’Karşısındakinin kim olduğunu bilmek Mustafa Kıtırcı'nın en doğal hakkıydı. Kalbi hızla çarpmaya başlamıştı. Gerilimini bastırmaya çalışıp, kim olduğunu sordu adama. Sivil polismiş. Polis kimliğini görmek istedi.Adam elini sert bir hareketle beline attı. Kimlik yerine kocaman bir tabanca çıktı. Parmağı tetikteydi.Kalbi sıkışmaya başladı Mustafa Kıtırcı'nın. Sanki üçüncü kriz geliyordu.Kimliğini gösterdi. ‘‘Adam ikna olmamıştı. ‘‘Sen tekin biri değilsin’’ dedi.Mustafa Kıtırcı, kalp hastası olduğunu, heyecanlanmaması gerektiğini söyledi. Cebinden kalp ilaçlarını çıkartıp gösterdi.Adam ikna olmamıştı ama, silahı eşofmanın cebine soktu. Namlusu, hala Mustafa Kıtırcı'ya dönüktü.Mustafa Bey, tüm cesaretini toplayıp ağır ağır uzaklaştı oradan.Eşiyle birlikte Halkalı Karakolu'na başvurdu. Resmen şikayetçi olmasını istediler. Mustafa Kıtırcı, bundan sonraki gelişmelere, yorgun kalbiyle göğüs geremeyeceği için, dilekçe yazmadı.VE MUTLU SONEve döndüklerinde, tüm sıkıntılarını unutturacak mutlu bir
haber onları bekliyordu. Apartmanın afacanlarından biri, Mukuş'u karşıdaki çam ağacının dalları arasında görmüştü.Çamın dalları çok sıktı. Kıtırcı Çifti, dakikalarca dallara baktılar. Mukuş'u bir türlü göremediler. Serpil Hanım'ın aklına parlak bir fikir geldi. Daha önce, Mukuş'un sesini teybe kaydetmişlerdi. Eve gidip teybi getirdi. Ortalığı bir kuş cıvıltısı kapladı. Bir taraftan da Mukuş'un çok sevdiği, yaylı oyuncağını tıkırdakıp beklemeye başladılar.Ve mutlu son. Mukuş, önce yandaki yaprakları dökülmüş ağaca uçtu. Oradan gelip omuzlarına kondu.20 kelime konuşan, öpücükleriyle, cilveleriyle kendilerini mesteden Mukuş'un bulunması, Kıtırcı Çifti'ne tüm dertlerini unutturdu. Ama, polis olduğunu söyleyen, güpegündüz insanlara silah çeken o adamı hiç unutamayacaklar.EĞİTMEN GÖZÜYLEKöpek neden kaçarEğer bir köpeğiniz varsa ve her parka gidişte, her otomobilden indiğinizde, size baka baka kaçıyorsa, onu yakalamak için asla arkasından koşmayın. Ona kötü davranmadıkça, köpek asla kaçmaz. Böyle koşması, av içindir. Oyun arkadaşı bulmak içindir.Siz, peşine düşüp onu yakalamak isterseniz, daha keyifle kaçar. Çünkü sahibi onu onaylamış, oyuna katılmıştır. Onu geri getirmenin yolu, oyuna katılmayıp 180 derece geriye doğru, ondan daha keyifli bağırarak koşmaktır. Köpek bu defa durup, sahibinin daha güzel bir av bulduğunu düşünür. Liderine yardıma koşar.Yanınıza ulaşınca, onu sevip okşamalı, ödül maması vermelisiniz. Onunla, iki arkadaş gibi keyifle konuşarak yürümelisiniz. Bu aşamada, unu sevip okşadığınızda, ödül maması verdiğinizde, köpeğinize av keyfini yaşatacaksınız. Bu egzersizlere bir süre devam ederseniz, köpeğiniz peşinizden ayrılmayacaktır.Cihan ÖZYAĞMURKöpek EğitmeniKEDİ HİKAYELERİMurka’nın zaferiMurka adlı ev kedisi, iki kediyi cezalandırıp yediği için evden uzaklaştırılmıştı. 400 millik yolculuk yapıp geri dönmesi, sahibinin onu bağışlamasını sağladı.Murka, sahibi Viladimir Donstov ile birlikte, Moskova'daki küçük apartman dairesinde, sakin ve mutlu bir yaşamı paylaşıyordu. Donstov, 1988 yılında, Murka'nın kedisel içgüdülerini hiç hesaba katmadan eve iki kanarya getirdi. Kuşlar, Murka'nın dayanamayacağı bir tahrik unsuruydu. Birkaçgün sonra, Donstov işteyken, Murka kafesi devirdi. Yere düşen kafesin kapısı açılıverdi. Kanaryalar, canlarını kurtarmak için evin içinde uçmaya başladılar. Zerre kadar şansları yoktu. Murka, atalarının binlerce yıldan beri yaptığı gibi, kuşları kovalamaya koyuldu. Birinciyi yakalayıp yedi. Sonra ikincinin de hakkından geldi. Tok karınla daldığı uykudan, sahibinin çığlıklarıyla uyandı. Donstov öyle kızmıştı ki, Murka'yı, Moskova'nın 400 mil güneyinde, Voronnezh'de oturan akrabalarının yanına gönderdi. Murka, yeni evine gittikten iki gün sonra kayıplara karıştı. Haberi duyan Donstov, kedisini başından attığı için suçluluk duygusuna kapıldı. Zavallı kedisinin başına neler geldiğini düşünürken uykuları kaçtı. Bir yıl sonra, apartmanın dış kapısını açtığında gözlerine inanamadı. Murka, bir köşeye sinmiş oturuyordu. Kirli, aç ve gebeydi. Üstelik, kuyruğunun yarısı kopmuştu. Donstov, ‘‘Bir daha senden ayrılmayacağım’’ diyerek onu kucakladı. Rus gazetelerinden Komsomolskaya Pravda'ya göre, Murka bu uzun ve tehlikeli yolculuğa ve Rusya'nın sert kışına dayandığı için apartmanda şöhret oldu. ‘‘Artık eve döndü’’ diyordu gazete. Azminden dolayı saygı ve hayranlık topluyor. Kanarya yeme olayı da unutulmuş bulunuyor...’’Akvaryumdaki kirpiDeniz akvaryumlarında bir kirpi balığı son derece eğlenceli olabilir. Dikenlerini sempatik bulmuyorsanız, bir balon balığı tavsiye ederim. Her ikisi de tropikal kuşakta etişen bu balıklar, ürktüklerinde tıpkı bir balon gibi şişiyorlar. Çapları 50 santime kadar büyüyebiliyor. Amaç, daha iri cüsseli görünüp, kendilerine yönelecek bir saldırıyı bertaraf etmek. Bu özellikleri, zaman içinde dezavantaja dönüşmüş. Çinliler, kirpi balıklarından fener yapmışlar. Balon balıklarıyla ise, Güneyafrika'da yerli kabilelerindeki çocukların top oynadıkları biliniyor. Kirpi balığı da, balon balığını da, biraz araştırıp ülkemizde bulmak mümkün. Dikkat, bu balıkları kendilerinden küçük balıklarla aynı akvaryuma koymayın.KEDİ MOBİLYALARITolga ÖZBEKEvde de doğsalar, evde de büyüseler, kediler avcı karakterlerinin tamamını kaybetmezler. Tıpkı, avlarının peşinden koşuyormuş gibi, içgüdüsel olarak tırmanmak, bir yerlere çıkmak isterler. Evde kapalı kalan kediler, tırmanacak ağaç, çit bulamayınca, gözlerini mobilyalara dikerler. Büfelerin üzerinde dolaşırlar. Perdelere tırmanırlar. Tırnaklarını, koltukların döşemesinde bilerler.Mobilyalarınızı kurtarmak için, kedinizi mobilyalandırın. Kedilerin tırmanma, tırmalama ihtiyaçlarını gidermek amacıyla tasarlanmış mobilyaların 15 ile 90 milyon lira arasında değişen fiyatları, ilk etapta pahalı gelebilir. Ama, evdeki mobilyaların kurtulacağını düşünürseniz, ödeyeceğiniz paraya değeceğini göreceksiniz.Üzerleri halıyla kaplı, tırmanma bölümleri bitkisel iplerle sarılmış kedi mobilyalarının, çeşitli yüksekliklerde platformları, boşta salınan iplerin ucunda oyuncakları, kedinizin yalnız kalabileceği kapalı bölmeleri bulunuyor. Suni bitkilerle çevresinde doğal bir ortam sağlanmış, kütükler üzerine oturtulmuş mobilyalar da bulmak mümkün.Kedinize mobilya alırken, üzerindeki halının kolay temizlenebilir, kaliteli ve dayanıklı olmasına dikkat edin. Yoksa, kısa sürede eski kılıklı olacaktır. Birde aldığınız mobilya kedinizin boyuyla orantılı olmalı. Yavru kedilere alınan çok yüksek mobilyalar, istenmeyen kazalara yolaçabilir.Kedi mobilyalarını, ülkem
button