Polisin vurduğu hırdavatçı AHİM'e başvurdu
Güncelleme Tarihi:
Bahri KARATAŞ/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2010 12:28
İZMİR'in Bornova İlçesi'nde, 2 yıl önce trafikte tartıştığı hırdavatçı Hasan Köse'yi tabancayla vurup yaralayan huzur timlerinde görevli motosikletli sivil polis memuru 37 yaşındaki C.U., ‘Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan yargılandığı davada 5 ay hapis cezasına çarptırıldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Polisin az ceza aldığını ve adil yargılama yapılmadığını savunan Hasan Köse, avukatı aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Hasan Köse ile kardeşi İbrahim Köse hakkında, aynı olayda açıla ‘Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret’ suçlarından açılan dava ise beraatle sonuçlandı.
Olay, 2008 yılı Ocak ayında Kamil Tunca Bulvarı 94 numara önünde meydana geldi. 5'inci Sanayi Sitesi'nde hırdavat işiyle uğraşan 36 yaşındaki Hasan Köse, kardeşi 31 yaşındaki İbrahim Köse'yle minibüsle işyerine giderken, huzur timlerinde görevli motosikletli sivil polis memurları C.U., L.T., H.M. ve A.Y. ile trafik tartışmasına girdi. Köse kardeşlerin minibüsle tali yoldan anayola çıkışları sırasında, Pınarbaşı Semti'ndeki görevlerine motosikletle giden polis memurları C.U. ve L.T.'yle el kol işaretleriyle tartıştığı öne sürüldü. Yol kenarında durulmasının ardından aynı birimde görevli polis memurları H.M. ve A.Y. de arkadan gelip tartışmaya müdahale etti. Tartışma kavgaya dönüştü. Bu sırada tabancasını çeken polis memuru C.U. önce bir el havaya, ardından yere ateş etti. Bu sırada C.U.'nun elinden tabancayı almak istediği öne sürülen Hasan Köse, yaşanan arbedede karnından vuruldu. Tartışmada kendisi de kafasından yaralanan C.U. ile Köse'nin kardeşi İbrahim Köse gözaltına alındı. Olayın ardından Hasan Köse, hastanede tedavi edildi. Adliyeye sevk edilen polis memuru C.U. nöbetçi mahkemece, Hasan Köse ve kardeşi İbrahim Köse de savcılıkca serbest bırakıldı.
2 KARDEŞ BERAAT ETTİ
Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Fatih Mehmet Öztürk, olay sırasında karnından yaralanan Hasan Köse ile kardeşi İbrahim Köse hakkında ‘Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret’ suçlarından 2- 5 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Olayda mağdurken sanık konumuna geldiğini belirten Hasan Köse, daha önce savcılıkta verdiği ifadesinde şunları anlattı:
“İşyerine gidiyorduk. Birden önümüzü iki motosikletli polis kesti. Hasta olduğumu, yoldan çekilmelerini istedim. Ağır sözler söylediler. Üzerimize saldırıp vurdular. Başedemeyince yüzümüze sprey sıktılar. Önce onlar bizlere vurdu. Kendimizi korumak için biz de bu şekilde davrandık. Vurulduğum karakolda anlaşıldı. Benim ağabeyim de polis. Sanıklardan şikayetçiyim.”
Hasan Köse ve kardeşi İbrahim Köse, İzmir 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda beraat etti.
Polis memuru C.U. hakkında da ‘taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan önce Asliye Ceza Mahkemesi'nde 4- 8 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı, ardından dosya görevsizlikle İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Diğer 3 polis memuru hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
‘KAZA İLE VURULDU’
İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada polis memuru C.U. suçlamayı kabul etmedi. C.U. ifadesinde şunları söyledi:
“Üç arkadaşımla birlikte görev yerlerimize gidiyorduk. Tali yoldan birden minibüs çıktı. Arkadaşım motosiklet ile son anda orta şeride geçip darbe almaktan kurtuldu. Minibüs çok tehlikeli bir şekilde yolda seyretmeye devam etti. Az illeride diğer arkadaşlarım aracı durdurup evraklarını aldı. Biz geriden geliyorduk. Hasan Köse, H.M.'yi darp ediyordu. Köse'yi güçlükle engelledik. Hasan Köse, arkadaşım H.M.'nin boynuna sarılıp, yere düşürmek istedi. Arkadaşıma zarar verecek diye biber gazı sıktım. Köse, birden aracına yönelip sopa aldı. Bana saldırıp sol omzuma vurdu. Sağ elimde olan tabancayla korkutmak amacıyla önce yere ateş ettim. Birden elimdeki silahı almaya kalkıştı. Birlikte yere yuvarlandık. Silah benim elimdeydi, yerdeyken patladı. Olay kaza ile oldu.”
Yargılama sonunda C.U.'yu 5 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve C.U.'nun 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verdi.
‘TEMYİZ HAKKI ELİNDEN ALINDI’
Hasan Köse'nin avukatı Eylem Salık, yapılan yargılamanın adil olmadığını ve sanığın az ceza aldığını öne sürerek AİHM'ne başvurdu. Avukat Eylem Salık dilekçesinde şöyle dedi:
“Sanık C.U. adam öldürme kastı ile ateş etmiştir. İddia makamı, mütalaasında bunu da haksız tahrike gerekçe yapmıştır. Müvekkilim Hasan Köse vurulduğu halde, hastaneye götürülmeyip karakola götürülmüştür. Olay sırasında da gözüne biber gazı sıkılıp, yerde tekmelerle dövülüp, elleri kelepçelenip, işkence yapılmıştır. Yargılama sonunda sanık hakkında düşük ceza ve hükmün açıklanmasına yer olmadığına, yasaya uygun olarak karar verilmiştir. Adam öldürme kastı içindeki devletin polisi olan sanık korunmuş, muhafaza edilmiş, düşük bir ceza verilerek kanunların yetersizliğinden sanık yararlanmıştır. Müvekkilimin, sanığa verilen bu karara karşı temyiz başvurusu yapma hakkı elinden alınmıştır. Bu sebeple, müvekkilim Hasan Köse'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve yasada sayılan diğer hakları ihlal edilmiştir. Sanık polisin yeniden yargılanarak daha ağır bir cezayla cezalandırılmasına ilişkin bir hüküm verilmesi amacına yönelik bir karar verilmesini istiyoruz. Aksi taktirde müvekkilimin mağduriyetini giderilmesi için lehine maddi ve manevi tatmine yönelik uygun bir tazminata hükmedilmesini talep ediyoruz.”
Olay, 2008 yılı Ocak ayında Kamil Tunca Bulvarı 94 numara önünde meydana geldi. 5'inci Sanayi Sitesi'nde hırdavat işiyle uğraşan 36 yaşındaki Hasan Köse, kardeşi 31 yaşındaki İbrahim Köse'yle minibüsle işyerine giderken, huzur timlerinde görevli motosikletli sivil polis memurları C.U., L.T., H.M. ve A.Y. ile trafik tartışmasına girdi. Köse kardeşlerin minibüsle tali yoldan anayola çıkışları sırasında, Pınarbaşı Semti'ndeki görevlerine motosikletle giden polis memurları C.U. ve L.T.'yle el kol işaretleriyle tartıştığı öne sürüldü. Yol kenarında durulmasının ardından aynı birimde görevli polis memurları H.M. ve A.Y. de arkadan gelip tartışmaya müdahale etti. Tartışma kavgaya dönüştü. Bu sırada tabancasını çeken polis memuru C.U. önce bir el havaya, ardından yere ateş etti. Bu sırada C.U.'nun elinden tabancayı almak istediği öne sürülen Hasan Köse, yaşanan arbedede karnından vuruldu. Tartışmada kendisi de kafasından yaralanan C.U. ile Köse'nin kardeşi İbrahim Köse gözaltına alındı. Olayın ardından Hasan Köse, hastanede tedavi edildi. Adliyeye sevk edilen polis memuru C.U. nöbetçi mahkemece, Hasan Köse ve kardeşi İbrahim Köse de savcılıkca serbest bırakıldı.
2 KARDEŞ BERAAT ETTİ
Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Fatih Mehmet Öztürk, olay sırasında karnından yaralanan Hasan Köse ile kardeşi İbrahim Köse hakkında ‘Görevi yaptırmamak için direnme, kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret’ suçlarından 2- 5 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Olayda mağdurken sanık konumuna geldiğini belirten Hasan Köse, daha önce savcılıkta verdiği ifadesinde şunları anlattı:
“İşyerine gidiyorduk. Birden önümüzü iki motosikletli polis kesti. Hasta olduğumu, yoldan çekilmelerini istedim. Ağır sözler söylediler. Üzerimize saldırıp vurdular. Başedemeyince yüzümüze sprey sıktılar. Önce onlar bizlere vurdu. Kendimizi korumak için biz de bu şekilde davrandık. Vurulduğum karakolda anlaşıldı. Benim ağabeyim de polis. Sanıklardan şikayetçiyim.”
Hasan Köse ve kardeşi İbrahim Köse, İzmir 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda beraat etti.
Polis memuru C.U. hakkında da ‘taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan önce Asliye Ceza Mahkemesi'nde 4- 8 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı, ardından dosya görevsizlikle İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Diğer 3 polis memuru hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
‘KAZA İLE VURULDU’
İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada polis memuru C.U. suçlamayı kabul etmedi. C.U. ifadesinde şunları söyledi:
“Üç arkadaşımla birlikte görev yerlerimize gidiyorduk. Tali yoldan birden minibüs çıktı. Arkadaşım motosiklet ile son anda orta şeride geçip darbe almaktan kurtuldu. Minibüs çok tehlikeli bir şekilde yolda seyretmeye devam etti. Az illeride diğer arkadaşlarım aracı durdurup evraklarını aldı. Biz geriden geliyorduk. Hasan Köse, H.M.'yi darp ediyordu. Köse'yi güçlükle engelledik. Hasan Köse, arkadaşım H.M.'nin boynuna sarılıp, yere düşürmek istedi. Arkadaşıma zarar verecek diye biber gazı sıktım. Köse, birden aracına yönelip sopa aldı. Bana saldırıp sol omzuma vurdu. Sağ elimde olan tabancayla korkutmak amacıyla önce yere ateş ettim. Birden elimdeki silahı almaya kalkıştı. Birlikte yere yuvarlandık. Silah benim elimdeydi, yerdeyken patladı. Olay kaza ile oldu.”
Yargılama sonunda C.U.'yu 5 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve C.U.'nun 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verdi.
‘TEMYİZ HAKKI ELİNDEN ALINDI’
Hasan Köse'nin avukatı Eylem Salık, yapılan yargılamanın adil olmadığını ve sanığın az ceza aldığını öne sürerek AİHM'ne başvurdu. Avukat Eylem Salık dilekçesinde şöyle dedi:
“Sanık C.U. adam öldürme kastı ile ateş etmiştir. İddia makamı, mütalaasında bunu da haksız tahrike gerekçe yapmıştır. Müvekkilim Hasan Köse vurulduğu halde, hastaneye götürülmeyip karakola götürülmüştür. Olay sırasında da gözüne biber gazı sıkılıp, yerde tekmelerle dövülüp, elleri kelepçelenip, işkence yapılmıştır. Yargılama sonunda sanık hakkında düşük ceza ve hükmün açıklanmasına yer olmadığına, yasaya uygun olarak karar verilmiştir. Adam öldürme kastı içindeki devletin polisi olan sanık korunmuş, muhafaza edilmiş, düşük bir ceza verilerek kanunların yetersizliğinden sanık yararlanmıştır. Müvekkilimin, sanığa verilen bu karara karşı temyiz başvurusu yapma hakkı elinden alınmıştır. Bu sebeple, müvekkilim Hasan Köse'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6'ncı maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve yasada sayılan diğer hakları ihlal edilmiştir. Sanık polisin yeniden yargılanarak daha ağır bir cezayla cezalandırılmasına ilişkin bir hüküm verilmesi amacına yönelik bir karar verilmesini istiyoruz. Aksi taktirde müvekkilimin mağduriyetini giderilmesi için lehine maddi ve manevi tatmine yönelik uygun bir tazminata hükmedilmesini talep ediyoruz.”