Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2001 00:00
''Muslukçuluk'', ''tırnakçılık'', ''pislikçilik'', ''tantanacılık'' ve ''zarfçılık'' gibi sözcüklerin Türkçe'de karşılığı yok. Ancak polis, yankesicilik ve dolandırıcılık yapanlarla ilgili kendi arasında geliştirdiği bir çok benzer sözcük var.
Yankesicilik ve dolandırıcılığı, suç ve suçluların tasnifi amacıyla bu kavramlar altında alt gruplara ayıran polis, bu konularda suç dosyası kabarık ''uzman'' sabıkalıları da daha kısa sürede ele geçiriyor. Polis, yapılan işin çeşidine göre, suçun faillerini tahmin edip, ''hedef küçültme'' yöntemiyle sanığa giden yolu kısaltıyor.
''Muslukçuluk'' kavramı, camide abdest almak için ceketini asanların ceket cebinin boşaltılması anlamına geliyor. ''Muslukçu'' diye tabir edilen yankesiciler, camilerde ''görev'' yapıyor. Camide abdest alanın astığı ceketin üzerine kendi ceketini ''asar gibi'' yapan yankesici, bu sırada alttaki ceketin cebindekileri, kendi cebine''transfer'' ediyor. Bu işleme ''muslukçuluk'', işlemi yapana da ''muslukçu'' deniliyor.
''Tırnakçılık'', döviz bozdurma, alışveriş ve benzeri toplu para alımı sırasında kullanılan bir yöntem. ''Tırnakçı'' olarak tanımlanan yankesici, para sayarken, muhatabının dikkatleri üzerinde olmasına rağmen, el çabukluğuyla, içinden bir miktarını büyük bir ustalıkla ''yok ediyor'' ve paranın eksik olduğunu iddia ederek, genelde amacına ulaşıyor.
''Pislikçilik'', centilmen görünümlü ''pislikçi'' tarafından uygulanan yöntem. Bu yöntemde, pislikçi, karşıdan gelen ve ''gözüne kestirdiği'' kişi yanına yaklaştığında, üzerine hapşırıyor. Pislikçi, daha sonra özür üzerine özür dileyerek mendilini çıkarıp, hapşırdığı kişinin üzerini silerken, cebindekileri de hissettirmeden alıyor.
''Tantanacılık'', genellikle 10-15 yaş grubundakilerin tercih ettiği bir yöntem. Bir kenarda bekleyen 3-5 kişilik grup, gözlerine kestirdikleri ve genellikle orta yaş grubunun üzerinde birisinin geldiğini görünce, aniden kavga etmeye başlıyor. Gelen kişi araya girip, ''kavga etmeyin'' diye ayırmak istediği sırada, grup üyeleri kaygayı sürdürür gibi yapıp, av olarak ortaya aldıkları kişinin ceplerini boşaltıyorlar.
''Zarfçılık'' yöntemi, adından da anlaşılacağı gibi, zarf kullanılarak uygulanıyor. Zarfın içine bir miktar para koyan hırsız, zarfı yola attıktan sonra bir kenara geçip beklemeye başlıyor. O sırada yoldan geçen ve zarfı aldığında içinde para olduğunu görüp cebine koyarak yoluna devam eden kişinin arkasından giden ''zarfçı'', ''İçinde param olan zarfı düşürdüm ve sizin aldığınızı görenler olmuş'' diyor.
Zarfı alan kişi inkar ederse, ''zarfçı'' üzerini aramak istiyor vekarşının itirazına fırsat vermeden aradığı sırada, zarfla birlikte, karşısındaki kişinin cebinde bulunan parayı da ''el çabukluğu'' ile alıyor. Zarfı almadığını söyleyen kişi, cebinden zarf çıkınca mahcubiyet duygusu içinde olay yerinden uzaklaşırken, cebinin boşaltıldığını da farketmiyor.
Bunların yanı sıra özellikle otobüs ve dolmuş durakları, otobüs vedolmuşlar ile yoğun alışveriş merkezlerinde, ''cepçilik'' diye tabir edilen yöntemle, ''göze kestirilen'' kişinin cebindekilerin alınması da bulunuyor. (İstanbul/aa)