Polisin doktoralısı garaja amir yapılıyor

Güncelleme Tarihi:

Polisin doktoralısı garaja amir yapılıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2006 00:00

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 1999’da başlattığı bir uygulamayla, en zor sınavları geçip, başta ABD olmak üzere yurtdışına 178’i master, 116’sı doktora için gönderilen 294 polisten 134’ü döndü. Döndü de ne oldu derseniz, yüzde 70’i, uzmanlık alanıyla ilgisi olmayan birimlerde çalışıyor.

Anti-terör, trafik ya da kriminoloji üstüne uzmanlaşanlar, dönüşte garaj amiri, karakol polisi, bilgi işlem memuru, mesleki teknik yazışma hocası yapılıyor. Diplomalı genç polislerin iddiasına göre en büyük engel, klasik ve alaylı müdürler. Bir de örnek veriyorlar: "Personel Daire Başkanı İbrahim Selvi, yurtdışına doktora ve master amacıyla gidilmesini önlemek için 2004’te Terfi Yönetmeliği taslağı hazırladı. Taslağa yerleştirdiği ’Yurtdışına gidenlerin dönünceye kadar terfileri durdurulur’ maddesinin kabulü için çok çalıştı. Ancak madde kabul görmedi, taslaktan çıkarıldı." Yükseklisans ya da doktoralılar arasında daire başkanlığı ya da il emniyet müdürlüğüne yükselen birkaç istisna yok değil.

EMNİYET’TE DOKTORUN NE İŞİ VAR, ÖNCE POLİS OLUN

Nihat Dündar (58), yönetim; İsmail Metin (62), hukuk; Turan Genç (64), eğitim üzerine doktora yapan ve 1978-79’da tamamlayan ilk üç emniyetçi. Dündar, şimdi Aksaray Emniyet Müdürü. Metin Ankara’da avukat. Genç ise merkez valisi. Üçü de büyük kentlerde emniyet müdürü ya da vali olamadı.

Aksaray Emniyet Müdürü Dr. Nihat Dündar, Emniyet’in ilk kamu yönetimi ve siyasal bilimler doktoru. 1995’te ABD’de Louisiana Eyalet Polis Akademisi’nde üst düzey yöneticilik ve anti-terör programına da katıldı. Doktoralı polislerin teşkilatta nasıl karşılandığına ilişkin şunları söylüyor: "Doktoralı polislere karşı bir direnç var. Önce polis olun, denir hep. Emniyet’te farklı uzmanlık dalı olanlar küçümsenir. En azından başlangıçta böyleydi. İlk olduğunuz için farklısınız, endişe kaynağısınız. Doktorun ne işi var Emniyet’te, denir. ODTÜ’lü öğretim üyeleri de yadırgamıştı beni başlangıçta. Polisin burada ne işi var, demişlerdi. Oysa her farklı bakış, her branş polisliği kapsamalı. Mezuniyetimizden bugüne eminim çok şey değişti. Ancak istihdam açısından sorun var. İşe göre adam yerine adama göre iş zihniyetinden ülke kaybediyor."

DR. SAVAŞ YÜCEL (Eskişehir Emniyet Müdürü)

Küçümsendiğim an kızak kadro talep ettim

Master ve doktora yaptığım sırada bağımsız birimde, yani karakolda görevliydim. En yüksek rütbeli memur bendim. Küçümsendiğimi hissettiğim an, en kızak kadroyu talep ettim. İnterpol Daire Başkanı olduğumda master’lı üç eski personelimi çağırdım. Hiçbiri gelmedi. Rahatlığı bırakmak istemediler. Oysa ihtisas yapmaları için teşvik etmiş, ders sonrası mesailerinde rahat bırakmıştım.

DR. RECEP GÜLTEKİN (Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanı)

Hasan Özdemir’le çok münakaşa ettim

40 yaşında ODTÜ sosyoloji bölümünde doktora yaptım. Neyse ki, o sırada 1. sınıf emniyet müdürü olduğum için zorluk yaşamadım. Bazıları, birkaç ilde emniyet müdürlüğü yapınca kendilerini farklı konumda görüyor. Düşünemiyorlar ki geleceğin polisini doktoralı, yüksek lisanslılar şekillendirecek, geleceğin idarecileri olacaklar. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir’le bu konunun çok münakaşasını yaptım. Doktora tezim, Emniyet’in terfi ve atamalardaki politikası ve politik ilişkiler üzerineydi. Atamaların neye göre yapıldığı, teşkilatın geleceği adına, objektif olarak sorgulanmalı.

Kin ve kıskançlık yüzünden heder ediliyoruz

ABD’de doktora yaparken Amerikan polisini yakından inceledim. Orada kolej mezunu, master ya da doktora yapanlar çok hızlı terfi ediyorlar. Onların polis şefleri, bizdeki gibi nasıl baltarız, demiyor. Türkiye’de sadece biz değil, polis okulundan sonra üniversiteyi kazanıp mezun olanlar da uzmanlıkları doğrultusunda görevlendirilmiyor. Bizim gibi direkt karakollara gönderiliyor. ABD’de doktora yapan çok sayıda Türk sivil öğrenciyle tanıştım. Türkiye’ye döndüklerinde özel sektörde genel müdür yardımcısı olarak işe başladılar. Bize yazık ediliyor. Şahsi kin ve kıskançlık yüzünden heder ediliyoruz. (Adının açık yazılmasını istemiyor)

DOKTORALI POLİS HİKAYELERİ

3 Fikriye Ercan (31), Polis Akademisi’nden mezun olduktan sonra sınavları kazanan ilk kadın polis memuru olarak 2003’te New York John Jay College’de kriminoloji master’ı yaptı. Bir kriminoloji uzmanı ama Diyarbakır Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksek Okulu’nda, mesleki teknik yazışma dersi veriyor.

3 Güneydoğu’daki bir polis okulundan ABD’deki bir üniversiteye trafik üzerine doktora yapmaya gitti. Tezini yazdı ve polis okuluna döndü. Okul müdürünün makamına çıkıp, "Döndüm efendim" dedi. Müdür şu cevabı verdi: "İyi o zaman. Git, garaj amiri olarak göreve başla!" Hatırlı tanıdıklar araya girip "Yapmayın, bize gülerler" dedi, garaj amirliğinden kurtuldu. Ama polis okulunda hiç ders veremedi. Personel şubesinde mesai yapması uygun görüldü.

3 ABD’de doktorasını tamamlayıp döndü. Polis Akademisi’nin Kapı Karakolu’nda görevlendirildi. Yine devreye birileri girdi de bilgi işlem bölümüne tayini çıktı. Haline şükretti.

3 1988’de Polis Akademisi’nden mezun oldu. ODTÜ’de master’a başladı. Yabancı dilde, bilgisayar teknolojisinde, yazılım programlarında, nişancılıkta 10 numaraydı. Akademinin güvenlik kameralarını bile o yapmıştı. Sertifikalı simültane çevirmeniydi. Çok parlaktı, hızla yükseleceği okul yıllarından belliydi. Doktoraya başlayacaktı ki, Siirt’te atandı. Müdürü, itiraz etti. Yazık etmeyin bu dehaya, diye. Kimseye söz dinletemedi. Deha, istifa etti. Bir şirkette genel müdürlük yaptıktan sonra Kanada’ya gitti. Keşfedilmesi uzun sürmedi. Şimdi Kanada devletinin yeraltında ofisleri olan çok önemli bir biriminde ve en gizli görevde!

3 Komiser yardımcısydı. ABD’de suç ve ceza üzerine master yaptı. Şimdi yurdun hangi köşesinde olduğu bile bilinmiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!