Güncelleme Tarihi:
Kardeşi ile birlikte işlettikleri kuyumcu dükkanını açan ve vitrinini düzenlemeye başlayan Vedat Çalıkan'ın yanına gelen komşu işyeri sahibi, karakoldan bir polis memurunun aradığını ve kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Telefonda kendisini ‘polis memuru Mehmet Öztürk’ olarak tanıtan ve 14317 olarak da sicil numarasını da veren şebeke elemanı, Vedat Çalışkan'ı, faturasız ürün sattığını ve bunun suç olduğunu söyleyerek oyalamaya başladı.
Bu sırada kuyumcunun yakınında bekleyen diğer şebeke elemanları ise işyerinin kapısının zorlayarak açtıktan sonra vitrindeki ve kasadaki, 104 bin 500 Dolar, 60 bin TL, 1200 Euro, 220 Sterlin, 2.5 kilo 22 ayar altın bilezik, 54 Cumhuriyet altını, 5 tam altın, 10 gram has altın, 140 gram 14 ayar altın bilezik, 100'ye yakın çeyrek ve yarım altını çuvala doldurduktan sonra onlarca kişinin gözleri önünde yürüyerek kaçtı.
ARAMALAR SONUÇSUZ KALDI
Yaklaşık 5 dakika sonra komşularından işyerinin kapısının açık olduğunu öğrenerek hemen dönen Vedat Çalışkan, gördüğü manzarayla şoke oldu. Hırsızların kasadaki ve vitrindeki tüm altınları aldıkları, bir kısmını ise almaya çalışırken yere düşürdüklerini gördü. Yardım istenen polis ekiplerinin çevre sokaklardaki aramalarından bir sonuç elde edilemedi. İşyerinde parmaz izi çalışması da yapan polisin, olayla ilgili soruşturmasının devam ettiği bildirildi.
Yaşadığı şokun uzun süre üzerinden atamayan Vedat Çalışkan, “Herşey 5 dakika içerisinde gerçekleşti. Kişisel sorunlarım olduğu için polisin arayabileceğini düşünerek komşu dükkana gittim, başıma bunlar geldi. Hırsızların biran önce yakalanmasını bekliyorum” dedi. Çalışkan zararının 500 bin TL'yi aştığını önesürdü. Kuyumcunun sigortasız, güvenlik kameraların ise bozuk olduğu belirlendi.