Güncelleme Tarihi:
Ankara’da polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük için vurulduğu yer olan Kızılay’da cenaze töreni yapılmak istendi. 16 Haziran 2013 tarihinde cenaze töreni için bir araya gelen kalabalığa polis müdahale etti. Kurtuluş kavşağında plakasız bir zırhlı araçtan atılan gaz fişeği ile Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Dilan Dursun kafasında yaralandı.
YÜZDE 10 ENGELLİ
Numune Hastanesi Sağlık Kurulu verdiği raporda, Dursun’un “görme yetisinde kayıp ve oluşan kafatası kırığı nedeniyle günlük aktivitesinin ortada derecede etkileyen baş ağırsının mevut olduğuna” işaret ederek, yüzde 10 ömür boyu engelli raporu verdi. Dilan Dursun, olayda hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle tazminat talebinde bulundu. İçişleri Bakanlığı, tazminat talebini reddetti. Bunun üzerine Dursun avukatı Tonguç Cankurt aracılığıyla Ankara 2. İdare Mahkemesine dava açtı.
BİLİRKİŞİ: 116 BİN TL ÖDENMELİ
Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi hazırladığı raporda, olayda polisin kusurlu olduğunu belirterek, Dursun’a 116 bin 995.35 TL tazminat ödenmesi gerektiğini yönünde görüş bildirdi. İçişleri Bakanlığı da mahkemeye sunduğu savunmasında, “olayın idarenin kusurundan değil, zarar görenin kendi kusurundan meydana geldiğini, polis memurlarının görev ve yetkilerini aşan eyleminin olmadığı, davacıya tazminat ödenmesi gereken bir durumun bulunmadığı” belirtti.
KABAHATİN BÜYÜĞÜ DİLAN’A AİT
Mahkeme, yargılama sonucunda olayda polisi yüzde 25 oranında kusurlu bularak, Dilan Dursun’a yaklaşık 40 bin TL tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Mahkeme, kararında olayda Dilan Dursun’un da yüzde 75 oranında kusurlu olduğu da savunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Polisin direnen kişilere karşı bedeni kuvvetin dışında, basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar, cop, kelepçe, polis köpekleri kullanma yetkisinin olduğu, burada polisin zor kullanma yetkisini aşmasının söz konusu olmadığı, ancak gaz bombası fişeğinin davacının kafasına gelecek şekilde sıkılmasında kusurlu olduğu, bahsedilen gaz bombası fişeğinin davacıya zarar vermeyecek şekilde de kullanılabileceği göz önüne alındığında, tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
GÖSTERİYE BİLEREK KATILDI
Ayrıca, davacının ise Kanuna aykırı olarak izinsiz bir şekilde düzenlenen, demokratik gösteri sınırlarını aşan, yasa dışı örgütlerin boy gösterdiği ve şiddet olaylarının yer aldığı eylem ve gösteriye bilerek ve isteyerek aktif bir biçimde katılmış olması nedeniyle takdiren yüzde 75 oranında müterafik kusurunun bulunduğu dikkate alındığında zarar görenin kusuru oranında idarenin tazmin sorumluluğunun azaldığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda; bilirkişi raporunda 116 bin 995,32 TL maddi tazminat miktarı hesaplanmış ise de; davacının da kusur payı dikkate alındığında, yüzde 25 oranında takdiren 29 bin 250,00 TL maddi tazminata, 10 Bin TL manevi tazminat ödenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.”
HAKİM:TAŞ ATTIĞINA İLİŞKİN DELİL YOK
Üye hakimde yazdığı karşı oy yazısında olayda Dilan Dursun’un emniyet kuvvetlerine taş, sopa veya benzer materyaller ile karşı koyduğuna dair herhangi bir görüntü tespite rastlanılmadığının belirterek, tazminat talebinin yarı oranında verilmesi gerektiği gerekçesiyle çoğunluk görüşüne katılmadığını belirtti.
EYLEM YASADIŞI DEĞİL
Dilan Dursun’un avukatı Tonguç Cankurt Hürriyet’e, “Müvekkilin kanuna aykırı bir eylemde bulunduğuna dair hiçbir bilgi, belge ne savcılık ne de tazminat dosyasında bulunmaktadır. Hakkında bu yönde bir soruşturma dahi açılmamıştır. Kanuna aykırı bir gösteride yer aldığı doğru kabul edilse dahi bu durum, olay yerinden uzaklaşmaya çalışan bir kişinin 10 metre mesafeden arkasından gaz kapsülüyle vurulmasına haklı bir gerekçe olamaz. Mahkeme yapmış olduğu yorumda tüm göstericilerin suçlu olduğu ön kabulüyle yola çıkmakta, adeta onları düşman görmektedir” dedi.