Polis sınavında şok iddia

Güncelleme Tarihi:

Polis sınavında şok iddia
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 13, 2012 12:23

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev yaptıktan sonra istifa eden Hakan Yılmaz, görev yaptığı süre içerisinde Polis Meslek Yüksekokulu’na öğrenci alınması amacıyla katıldığı 4 komisyonda, polis adaylarının adli sicil kaydı ile değil, gayri resmi ve gayri hukuki ancak resmi niteliği taşıyan terörle mücadele ve istihbarat raporlarının fişlemeleriyle elendiğini iddia etti. Kadın bir adayın, 'Sivas nasıl bir şehir' sorusuna 'biraz tutucu' dediği için elendiğini ileri süren Yılmaz, "Fişleme raporlarında bir gencin amcasının oğlu hakkında soruşturma olduğu için, bir diğer kişinin ise misyonerlik faaliyetlerine katıldığı için eledik" dedi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü bünyesinde psikoloj olarak görev yapan, Hakan Yılmaz, part time çalışmak isteÄŸi kabul edilmeyince konuyu Bölge Ä°dare Mahkemesi’ne taşıdı. Yılmaz, mahkemeye baÅŸvurunca emniyetle çeÅŸitli sıkıntılar yaÅŸadığını anlattı. Åžikayette bulunmasından sonra 6 ayda hakkında 10 soruÅŸturma açıldığını, tüm bu soruÅŸturmaların da iftira ve sahte evraklarla hazırlandığını iddia eden Yılmaz, "Ocak ayının başında, 'ortalığı karıştıran sıkıntılı bir personel' olduÄŸum gerekçesiyle Sinop’a sürgün edildim. Bir emniyet müdür yardımcısının, o dönem Sinop’a telefon açarak, 'sıkıntılı bir personel gönderiyoruz, ona nefes aldırmayın, göz açtırmayan' diye telkinde bulunulduÄŸunu öğrendim. Hukuki ve mesleki güvenliÄŸimi koruyabilmek için ben de istifa etmek zorunda kaldım ve mayıs 2012’de istifam kabul edildi" diye konuÅŸtu.Â

'POLİS ADAYLARI, ADLİ SİCİL KAYITLARINA GÖRE DEĞİL FİŞLENME İLE ELENDİ'

Polis Meslek Yüksekokulu’na alınacak öğrencilerin mülakat sınavlarında adayları, adli sicillerine göre değil, istihbarat birimlerinin fişleme raporuna göre elediklerini ileri süren psikolog Hakan Yılmaz, "Polis alım sınavlarında, İstihbarat, Terörle Mücadele ve Kaçakçılıkla Mücadele şube müdürlüklerinden gelen gayri resmi ve gayri hukuki, ama resmi nitelik taşıyan belgelerle insanları eledik. Adayların kendilerinin yaptıklarından değil, 1’nci hatta 2’nci derecedeki akrabalarının yaptıklarından dolayı, bu durumu onlara fatura ederek eledik. Evet fişleme. Şahıs geliyor, şahısla komisyon mülakatını gerçekleştiriyor, şahıs dışarı alındıktan sonra şube eğitim müdürü, ’bu şahıs sıkıntılı’ diyordu ve biz onu eliyorduk" dedi.

'SİVAS GÜZEL AMA BİRAZ TUTUCU DEDİĞİ İÇİN ELENDİ'

Fişleme bilgileriyle eledikleri adaylarla ilgili örnek veren Hakan Yılmaz, "Amcasının oğlu veya teyzesinin oğlu, 10 yıl önce hakkında soruşturma veya kovuşturması bulunan ya da mahkumiyeti bulunan kişilerin durumlarının emniyet açısından sıkıntılı olduğu değerlendirilerek bu şahıslar elendi. Çok iyi hatırlıyorum bir mülakatta, Sivas adı geçince bayan arkadaşa sorulmuştu. 'Sivas nasıl bir yer?' diye. O bayan arkadaş da 'Sivas güzel bir şehir ama halkı biraz tutucu' demişti. Aday dışarı alındıktan sonra komisyon başkanı, 'yok bu olmaz. bu arkadaşın insan ve şehirlerle ilgili ön yargısı var. Bundan polis olmaz' dedi ve biz o arkadaşı eledik. Hatta ikinci günden itibaren artık komisiyon başkanı, adaylara saçma sapan sorular sorduğunda, biz o adayı eleyeceğimizi biliyorduk. Mesela dışarıya çıkarken adaya, 'Duvara dön, kaç kişiyiz, üzerimdeki gömleğin veya kravatın rengi ne?' diye soruyordu. Ve biz o adayı eleyeceğimizi biliyorduk" dedi.

Psikolog Yılmaz, bugüne kadar polis alımları sınavlarında görev aldığı 4 komisyonda, yaklaşık 5 bin kişinin mülakatına katıldığını belirtti. Yılmaz, "Bugüne kadar elememiz gereken kişilerin yarısı elenmedi, elenmemesi gereken kişilerin yarısından fazlası da elendi. Dönemin emniyet müdürleri el yazısıyla isim listeleriyle alımlar gerçekleşti. Ankara’dan milletvekilleri, farklı şehirlerin vali ve emniyet müdürleri, telefonla Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne, adaylarla ilgili gereğinin yapılması istenir ve telkinlerde bulunuldu" iddiasında bulundu.

'MİSYONERLİK FAALİYETLERİNDE GÖRÜLDÜ ELENDİ'

Polis adaylarından birinin sabıka kaydı temiz olmasına rağmen istihbarat raporlarına göre misyonerlik faaliyetleri esnasında görüldüğü gerekçesiyle elediklerini ileri süren Yılmaz, şu iddialarda bulundu:

"İnsanları elimizde hukuki bir dayanak, bir delil olmadığı halde inançlarından dolayı eledik. Mesela elediğimiz adaylardan biri hakkında istihbaratın hazırladığı raporda, ’misyonerlik faliyetleri esnasında görülmüştür’ şeklinde bilgi geldi. O adayı çok iyi hatırlıyorum, omuzunda siyah bir hayvan pencesi vardı. Hıristiyan veya Müslüman mıdır? Misyonerlik faaliyetinde ne şekilde yeralmış, hiç bir bilgi yoktu."


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!