Güncelleme Tarihi:
Ankara Emniyet teşkilatında polis olarak görevlendirilecek personeli belirlemek amacıyla 26 Ağustos 2007’de yurt genelinde 22 merkezde sınav yapıldı. Adana’da yaklaşık 5 bin adayın katıldığı sınavda, gözetmenler, sınav sırasında 3 öğrencinin kopya çektiğini fark edip, durumu araştırınca cevap anahtarının polis adaylarına satıldığını ortaya çıkardı. Soruşturma sonunda soru cevaplarını sattığı iddia edilen okul çaycılığının yanı sıra Okul Müdürü Kamil Ünsal’ın sekreterliğini de yapan Musa Aytekin, 48 yaşındaki Emniyet Amiri Seydi Kızıloğlu, Karaman Emniyet Müdürlüğü’nde teknisyen olarak çalışan 43 yaşındaki Bekir Halk, kızına 5 bin YTL’ye soru cevaplarını satın alan 54 yaşındaki Şeref Göçer, kızı 19 yaşındaki Fadime, öğrenciler 21 yaşındaki Ahmet Duran Çıkat ve aynı yaştaki Cihan Ünal hakkında dava açıldı. Aytekin’in tutuklu, diğerlerinin tutuksuz yargılandığı, 4’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarına devam edildi.
Duruşmada sınav komisyonu üyeleri tanık olarak dinlendi. Polis okulunda yapılan sınavlar ve eğitimle ilgili sekretarya görevini yürüten Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksekokulu Eğitim Şube Müdürü Mehmet Turgut Özkasap, soru kitapçıklarını sınavdan iki gün önce okul müdürü Kamil Ünsal ve Komiser Yardımcısı Hasan Kişi ile birlikte teslim alıp mühimmat deposuna koyduklarını belirterek, “Anahtar okul müdürü Kamil Ünsal’a verildi. Sınav sabahı depodaki mühür sökülüp açılarak alındı. Mühürlü torba içinde salon sorumlularına teslim ettik. Sınavın yapıldığı polis okulunda 5, üniversitede ise 40 civarında kitap eksik çıktı. Yedek kitaplarla eksikler giderildi. Eksiklik polis akademisinden gönderilirken sayım hatasından kaynaklanmış olabilir” dedi. Polis okulunda öğretim görevlisi olan sınav komisyonu üyeleri Emniyet Müdürleri 37 yaşındaki Arif Emekli ve 57 yaşındaki Cumali İşbilir ile komiser yardımcısı 38 yaşındaki Hasan Kişi, soru cevaplarının nasıl elde edilip satıldığını bilmediklerini söyledi.
SUSUYOR
Soru cevaplarını 5 bin YTL’ye sattığı iddia edilen ve savunmasında, “Komploya kurban gittim” diyen Aytekin, soru cevaplarını kendisine kimin verdiğini yine açıklamadı. Avukatı Hacı Bayram, soru kitapçıklarının saklandığı yerin, merkez bankasından daha sağlam bir yer olduğunu belirterek, “Eğer müvekkilim buradan kitapçık çalmışsa bravo. Cezası verilsin yatsın. Ailesine ben bakarım. Okulun çaycısı olan müvekkilimin bunu yapması mümkün değil. Sınavın yapıldığı gün de zaten izinli. Ortada bir komplo var” diyerek Aytekin’in tahliyesini istedi. Mahkeme Başkanı da, çaycı Aytekin’e, “Cevapları verenin kim olduğunu açıkla tahliyeni düşünelim” dedi. Ancak, Aytekin cevap vermedi.
Cumhuriyet Savcısı, Emniyet Amiri Kızıloğlu’nun da tutuklanmasını istedi. Mahkeme heyeti, savcının bu istemini reddederken, Aytekin’in tutukluluğunun devamına, diğer sanıkların tutuksuz yargılanmalarına karar vererek duruşmayı diğer tanıkların dinlenmesi için erteledi.
‘En ağır cezayı verin’
HALEN olay nedeniyle açıkta bulunan Emniyet Amiri Kızıloğlu ilk duruşmada suçlamayı kabul etmedi. Kızıloğlu, “Sanıklardan bir tanesi, sınavla ilgili aday ve yakınlarıyla konuştuğumu ya da sınav sorularının verilmesi, satılması konularıyla ilgili görüşmede bulunduğumu söylesin ben en ağır cezaya razıyım. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
‘5 BİN YTL VERDİM’
Emekli işçi Şeref Göçer ise, kızının sınavı kazanması için Aytekin’e soru cevapları karşılığında bankadan kredi çekerek 5 bin YTL ödediğini söyledi. Göçer, “Musa sınavdan bir ay önce bana gelerek sınava girecek yakınımın olup olmadığını sordu. Kızımın gireceğini söyledim. Yardım olacağını söyledi. Daha sonra cep telefonuyla arayıp 5 bin YTL vermem halinde kızımın sınavı kazanmasını sağlayacağını söyledi. Sınavdan 20 gün önce bankadan kredi çekip Musa’ya 5 bin YTL verdim. Sınav günü okulun yakınlarında cevap kağıdını verdi. Ben de kızıma verdim” dedi. Kızı Fadime Göçer ise, “Sınav sabahı babam soruların cevaplarının bulunduğu bir kağıt verip ‘hayatın kurtulacak’ dedi. Ben de kağıttaki cevapları cevap anahtarına geçirirken yakalandım” dedi.
Sanıklardan öğrenci Ünal, tanımadığı bir kişiye cevaplar karşılığında 10 YTL, Çıkat ise 100 YTL ödediklerini söyledi. Mahkeme başkanı, cevapları kimden aldıklarını sorduğu 2 öğrencinin ısrarla “Tanımıyoruz” demeleri üzerine, “Polis memuru olacaktınız. Polis hırsızlık yapar mı? İyi ki yakalanmışsınız. Vay Türkiye’nin haline” dedi. Olay tarihinde Adana Emniyet Müdürlüğü’nde teknisyen olarak çalıştığını belirten Halk ise suçlamayı kabul etmedi.