"Polis ruhsat dedi, rencide olduk"

Güncelleme Tarihi:

Polis ruhsat dedi, rencide olduk
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2013 09:01

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, milletvekillerinin farklı statüde olmaları dolayısıyla onlara bazı farklılıkların sağlanmasının doğal karşılanması gereken bir husus olduğunu ama bunun, vatandaşın ve kamu vicdanının kabul edemeyeceği ölçüde olamayacağını kaydetti. Yeniçeri, "Kütahya'ya gidiyorduk. Şoför 'araçta milletvekili var' dedi. Polis, emir komuta içerisinde 'ruhsat, ehliyet' dedi, biz de bu tavrından rencide olduk. Bize daha kibar davranabilirdi" diye konuştu.

Haberin Devamı

“Milletvekilini de güçlü kılmak durumundasınız” 

Yeniçeri, "SGK'lı vatandaşın ödeyeceği ücret iki katına çıkarılırken, milletvekillerinin kendisi ve yakınlarına ömür boyu sağlık sisteminden yararlanma hakkı verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz, bu kıyak değil mi?" sorusuna, "Milletvekiline bu tür bir ayrıcalık tanımak yerine vatandaşa böyle bir ayrıcalık tanımak gerekli ama milletvekilini de güçlü kılmak durumundasınız. Milletvekilliğini yapması için kendisini güçlü hissetmesi lazım. Milletvekiliğini güçledirmeden demokrasiyi güçlendiremezsiniz" yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Kütahya'ya giderken araçlarını durduran trafik polisinin kendilerine uyguladığı tavırdan rencide olduklarını belirten Yeniçeri, "Kütahya'ya gidiyorduk, araç biraz hızlı gidiyordu, iki milletvekili vardı. Polis durdurdu 'radara yakalandınız' dedi. Şoför 'araçta milletvekili var' dedi. Polis, emir komuta içerisinde 'ruhsat, ehliyet' dedi, biz de bu tavrından rencide olduk. Bize daha kibar davranabilirdi" diye konuştu.


Yeniçeri, "Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'nın, Oslo süreci ile ilgili Başbakan'a kadar uzanan bir iddianame hazırlığı içinde olduğu için görevden alındığına ilişkin haberler var. Buna ilişkin size bir bilgi geldi mi?" sorusuna yanıt verirken, "Gelmedi ama bunu yadırgamam. Hukuk şu anda sadece muhalefet için var, yasalar yalnız muhalefete işliyor. Hukuk varsa, adaletten söz ediyorsak, savcının soruşturmasını açması ve eğer dahli yoksa 'Başbakan'ın bunda bir dahli yoktur' demesi lazım" şeklinde konuştu.



"TSK'YI TEHDİT EDİYOR"

Haberin Devamı

Yeniçeri, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, iktidarın, PKK'lı ya da PKK'ya dost bürokratları bölgede görevlendirdiğini iddia etti.

"PKK-AKP ittifakı ideolojik olduğu kadar stratejiktir de" diyen Yeniçeri, bölgede askerin adeta garnizonlara, polisin karakollara, devletin de vilayet binalarına hapsedildiğini savundu.

Yeniçeri, "DTK ve KCK AK Parti'nin evladıdır ve onların döneminde doğmuştur, beslenmiştir ve ideolojik olarak güçlenmiştir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, '1999'da teröristlere yapılan müdahaleyi barışın sabote edilmesi olarak niteleyerek, aynı şeyin 2013 yılında da tekrarlanması halinde bunun da barışı sabote etmek olacağını' söylediğini belirten Yeniçeri, "Böylece Başbakan, teröristlere müdahale edilmemesi için TSK'yı tehdit ediyor, gözdağı ve talimat veriyor" ifadesini kullandı.

Yeniçeri, Başbakan Erdoğan'ın "Silahlarını gömsünler gitsinler" dediğini ancak Murat Karayılan'ın "Silahlarla birlikte gideceğiz" diyerek meydan okuduğunu ileri sürdü.

PKK'nın elebaşlarının silah bırakmak için, "Öcalan serbest bırakılsın, Anayasa değiştirilsin, özerklik verilsin, KCK'lılar serbest bırakılsın, TSK bölgeden çekilsin" şartlarını öne sürdüğünü dile getiren Yeniçeri, "Bu, 'güneydoğuyu ayırın, bu iş bitsin' anlamına gelir. Kağıt üzerinde Ankara'ya bağlı ama özerk..." dedi.
Yeniçeri, kırsal alanda TSK'nın boşalttığı bölgelere yerleşen teröristlerin asayiş kontrollerine başladığı haberlerinin geldiğini, istihbarat raporlarına göre PKK'lıların kolluk kuvveti gibi davranmaya başladığını iddia etti.

"Milletvekillerine yeni özlük haklar tanıyan teklif" ile ilgili görüşü sorulan Yeniçeri, "Milletvekillerinin farklı bir statüde olmaları dolayısıyla bazı farklılıkların verilmesi aslında doğal karşılanması gereken bir husustur ama bu, vatandaşın ve kamu vicdanının kabul edemeyeceği ölçüde olamaz" şeklinde konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!