Polis nereye!

Görevi yasaları uygulamak ve karşı çıkanları yakalamak olan polis, dün Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıyla birlikte olup, yasal görevlerini yerine getiren gazetecilere saldırdı. Çok sayıda gazetecinin üzerinde coplar kırıldı. Yaralanan Kanal D muhabirinin durumu ağır.

İBDA-C işareti yapan ve ‘Yaşasın Şeriat', ‘Kanımız aksa da zafer İslam'ın', ‘İslami hareket engellenemez' sloganlarını atan göstericiler, Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın mensuplarına polisle el ele saldırdı. Göstericiler, gazeteci ve kameramanlara taş, bozuk para atarken, Çevik Kuvvet'ten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ziya Kılıç'ın, görevini yapan basın mensuplarını işaret ederek emrindeki memurlara, ‘‘Bu basını da dağıtın kardeşim'' emrini vermesi, dayakçı memurları harekete geçirdi. Saldırganlarla gazeteciler arasında barikat kuran polisler birdenbire yön değiştirerek gazetecileri kıyasıya coplamaya başladı. Bu sırada göstericilerin polislere, ‘‘Bizi engellemeyin. Medyaya saldırın'' diye bağırdıkları duyuldu. Galiz küfürler ederek gazetecilere saldıran ve kıyasıya coplayıp tekmeleyen polislerden bazıları da tabancalarını çekti. Polisin saldırısından kurtulmak için kaçmaya başlayan gazetecilerin üzerine, bu kez de polis köpekleri saldırtıldı. Kanal A muhabiri Mehmet Akif Akbulut polis köpekleri tarafından ısırılarak yaralandı. Akbulut ile birlikte, yaralı diğer gazeteciler Kanal D'den Durak Doğan, ATV kameramanı Hayri Özuğur, CTV Kameramanı Abdullah Koltuk ve İHA muhabiri Fevzi Gülünay hastaneye kaldırıldı. Durak Doğan'ın durumunun ağır olduğu açıklandı. Aralarında Hürriyet muhabiri Hasan Tüfekçi'nin de bulunduğu 10 kadar gazeteci ayakta tedavi gördü. Çok sayıda kamera ve fotoğraf makinesi de polisler tarafından kırıldı. Polisin gazetecilere saldırısı sırasında göstericiler, ‘Asker, polisi yargılayamaz', ‘Polis düşmanı medya' sloganlarıyla polislere destek verdiler. Attıkları sloganlarla doğrudan polise mesaj veren göstericiler, ‘‘Bize niye saldırıyorsunuz, medyaya saldırsanıza'' diye bağırdılar. Polisin gazetecilere saldırısı olayı izleyen göstericiler tarafından alkışlanırken, gazetecilerin yaralanan arkadaşlarına ambulans bulma çabalarını izleyen bazı polisler bir yandan gülerken, bir polis de ‘‘Aldınız mı dersinizi'' dedi.

BAKANLIĞA YÜRÜDÜLER

Yaralı arkadaşlarını hastanelere kaldıran gazeteciler, polisin tutumunu protesto ederek İçişleri Bakanlığı'na yürüdüler. Gazeteciler, İçişleri Bakanı Murat Başeşgioğlu ABD'de olduğundan kendisine vekalet eden Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'yla görüştüler. Sungurlu'dan basının haber alma özgürlüğüne yapılan polis saldırısını protesto ettiler ve sorumlulardan hesap sorulmasını istediler. Basın mensupları, bugün 12.00'de de Murat Başeşgioğlu'yla görüşerek basına saldıran polislerin ortaya çıkartılmasını ve adalete teslim edilmelerini isteyecek.

YAKA NUMARASI ŞART

Kızılay'da yaşanan olay, değiştirilen polis üniformalarında eskisi gibi yaka numarası bulunmamasıyla ilgili yakınmaları da yeniden gündeme getirdi. Polislerin omuzunda küçücük ve okunamayan sicil numaraları taşıması, toplumsal olaylarda ‘‘Nasıl olsa tanımazlar'' rahatlığına da yol açıyor.