Güncelleme Tarihi:
10. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davaya, "suçu bildirmeme" gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan polis memurları Ş.Ü. ve C.İ, "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası istenen Doktor A.K. ile Fevziye C'nin avukatları katıldı.Sanık polis memurları önceki savunmalarını tekrar ederek üzerlerine atılı suçu kabul etmediklerini beyan etti.
KARAKOLDAKİ FECİ DAYAĞIN GÖRÜNTÜLERİ / WEB TV
Olay günü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Bölümünde nöbetçi doktor olarak görev yapan sanık A.K'de, muayeneyi mevzuata uygun yaptığını, kendini muayene ettirmeyen müştekinin görünen kısımlarındaki bulguları rapora yazdığını ifade ederek, "Kendisi şikayetinin olmadığını, gitmek istediğini tekrarlayıp duruyordu. Bu nedenle ayrıntılı muayene yapamadım, zorlama yetkim de yoktur. Aksi takdirde yasal olmayan muayene veya taciz iddiası olabilirdi. Suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.
Fevziye C'nin avukatı Zeynep Sedef Özdağan da, sanık polis memurları Ş.Ü. ve C.İ'nin müvekkilinin dövülmesine müdahale etmeyerek işkenceye onay verdiklerini, zemin hazırladıklarını, görevlerinin gereklerine aykırı davrandıklarını, suçlarının sabit olduğunu ifade etti.Fevziye C.'nin diğer avukatları Hanife Yıldırım ve Suat Çetinkaya da sanıkların cezalandırılmasını talep etti.Hakim Yıldıray Çakıcı, olayla ilgili polis merkezi görüntülerini izleyip, tarafları dinlendiğini belirterek, temyiz yolu açık olmak kaydıyla sanıkların beraatine karar verdi.
"İşkence meşrulaştırılıyor"
Fevziye C.'nin avukatlarından Hanife Yıldırım, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın işkenceyi meşrulaştırdığını ileri sürerek, temyiz davası açacaklarını kaydetti. Yıldırım, "Olay tamamiyle kamera kayıtlarında görülüyor. İşkencenin görüldüğü duyulduğu halde kör, sağır ve dilsiz kalınması kabul edilemez. Hakimlerin verdiği beraat kararı tarafımızca anlaşılamadı. Toplum açısından baktığımızda da üzücü bir karar. İşkence görmek kabul edilebilir oldu" şeklinde konuştu.
Görüntüler gündeme oturmuştu
Karabağlar'daki müzikhollere yönelik 17 Temmuz 2011'de yapılan denetimde, "kimliksiz olduğu", "izinsiz çalıştığı" ve "polise mukavemette bulunduğu" gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye C'nin, polisler tarafından darp edildiği iddia edilmiş ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler basına yansımıştı.
Fevziye C, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuş, polisler de mukavemette bulunduğunu öne sürerek kendisinden şikayetçi olmuştu. Fevziye C'nin görevli polis memurlarına karşı "basit yaralama ve hakaret" suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığı dava, polislerin "işkence" suçundan yargılandığı dava ile birleştirilmişti.
Cumhuriyet Savcısı Murat Veysel Sular, Karabağlar Polis Merkezi'nde 2011 yılı Temmuz ayında gözaltında darp edilen Fevziye C'ye, olay sonrası rapor veren doktor A.K. ile darp sırasında karakolda bulunan polis memurları Ş.Ü. ile C.İ. hakkında iddianame hazırlayarak dava açmıştı.