POLİS KORDONUNDA MOZART OPERASI

FEDERAL İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, 27 Eylül'de yapılan İslam Konferansı'nda tüm katılımcıları gösteriye davet ettiği halde, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Axel Eyyup Köhler ve Genel sekreteri Aiman Mazyek ile Almanya İslam Konseyi yöneticilerinden Ali Kızılkaya davete katılmadılar. Köhler ile Mazyek “Idomeneo” operasının politikaya alet edildiğini savundular. Ali Kızılkaya sanat özgürlüğünün korunması gerektiği için “Idomeneo”nun gösterilmesini doğru bulduğunu belirtirken, “Ama insanların da bu operaya gidip gitmeme özgürlüğü olmalıdır” dedi.

Opera önünde gösterisi düzenleyen 2 Alman ellerinde İsa'ya saygı pankartları taşıyarak operayı protesto ettiler. Pankartlarda "İnsanların inancına ve onuruna saygı" ile "Sanat özgürlüğü mü, İsa mı?" yazıları yer aldı. 

POLİS ORDUSU VARDI

Daha önce oyunun içindeki tartışmalı sahneler nedeniyle aşırı dincilerin eylemde bulunması tehlikesine karşı kaldırılan ancak gelen baskılar üzerine tekrar gösteriye konulan oyun için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Yüzlerce polis Opera binası ve çevresinde kuş uçurtmadılar. Binaya giren herkesin üstü dedektör yardımı ile arandı.

KİMLER GELDİ?

Büyük tartışmalara yol açan gösteriyi izlemek için Berlin Operası'na çok sayıda kişi geldi. Gösteriyi izleyenler arasında Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit, Yeşiller'li Berlin milletvekili Bilkay Öney, Özcan Mutlu, Başkonsolos Ahmet Alpman, DİTİB görevlisi Bekir Alboğa, ATT Genel Başkanı Kenan Kolat, avukat Seyran Ateş, yazar Necla Kelek ve Alevi Birlikleri Federasyonundan Ali Ertan Toprak yer aldı.

NE DEDİLER?

Kenan Kolat: "Sanat ve düşünce özgürlüğünü desteklemek çok önemli. Bu operanın dinle bir ilgisi yoktur. Tabi herkesin buraya gelme zorunluluğu yok. Buraya katılmayanları eleştiriyorum. Çünkü bunun sembolik bir değeri ve anlamı var. Tabi bir taraftan İslam düşmanlığı da mevcut. Biz de bununla her türlü şekilde mücadele ediyoruz. Ama bu iki konu birbiriyle karıştırılmamalı.

 

Seyran Ateş: "Sanat konusunda farklı düşünebilirsiniz ama sanatın özgürlüğünü savunmamız gerekir. Bu operadaki kanlı sahneler benim hoşuma gitmiyor ancak buraya sanat ve düşünce özgürlüğüne destek vermek için geldim. Burda yapılanların İslam'a saygısızlık olduğunu düşünmüyorum, çünkü her din için aynı şeyler geçerli. Sadece İslam'a yönelik olmuş olsaydı saygısızlık olarak algılıyabilirdim. Diğer dinleri de eleştirdiği için saygısızlık olarak görmüyorum. Buraya katılmayan diğer dernekler çok büyük hata yaptılar. İlk başta evet deyip sonra gelmediler."

Bilkay Öney: "Bugün sembolik olarak bir başörtüsü takarak buraya geldim. Düşünce özgürlüğüne destek vermek istiyorum. Müslümanlardan neden bu kadar korkuyorlar, bunu anlamıyorum. Çünkü Almanya'da yaşayan Müslümanlar çok sağduyulu. Müslümanların bu tür şeylere tepki göstereceğine inanmıyorum. Zaten Müslümanların burda olup bitenlerden haberi bile yoktu."

Bekir Alboğa: "Hem sanat özgürlüğüne evet hem de dini inançlara saygı. Bunu göstermek için buraya geldim. Ben rejisöre sormak isterdim. Mozart'ın orjinalinde böyle bir şey yokken oyunu neden değiştirdi? Ayrıca bu operaya neden sadece Müslümanlar davet edildi? Acaba buraya Kardinal Lehman ile kardinal Wolfgang Huber gelecek mi? DİTİB'in düşünce özgürlüğüne destek verdiğini göstermek için burdayız. Kültür yapanların Müslümanlar'ın inaçlarına saygı göstermelerini bekliyoruz."

Özcan Mutlu: "Baştan beri operanın yasaklanması saçmaydı. Suni bir tartışma yaratıldı. Programdan kaldırılması tamamen gereksizdi. Her Müslüman düşünce özgürlüğü ve sanata karşı değildir. Ancak bu tüm Müslümanlar sanata ve düşünce özgürlüğüne karşıymış gibi gösterildi. Ben operaya giden birisi değilim ama özelikle bunu vurgulamak için geldim.

Ali Ertan Toprak: Düşünce ve sanat özgürlüğü söz konusu. Laik bir ülkede yaşıyoruz. Her türlü kısıtlamaya karşıyız. Tüm demokratların bu konuda tavır amlması gerek.

Necla Kelek: Müzakere kültürü önemli. Operayı seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz ancak onları savunmak önemlidir.

GÖSTERİDEN NOTLAR

• Gösteriyi gazeteci ordusu takip etti
• İçeriye girenler dekektörle arandılar
• Gösteri yaklaşık iki saat sürdü