Gülden Aydın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2014 10:14
Yıllardır Bayrampaşa’da kayıp eşi Canan’ın evinde yaşıyordu. Komşu kadınlar, hiç tanımadıkları bu adamdan korkuyorlardı. Zorbalığına, kural ve hak tanımazlığına boyun eğmişlerdi.
BURSA Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Sabri Durmuşlar, Şanlıurfa’dayken tozlanmış faili meçhul cinayet dosyalarını indirtmişti. CSI Konya’nın efsane Cinayet Büro Amiri Ertuğrul Güler de Şanlıurfa Cinayet Büro Amiri idi. Cinayetlerin tümü kısa sürede aydınlatılmıştı. Durmuşlar, İznik’te geldiğinde aynı şeyi yaptı. 2008 Nisan’ında kaybolan yaşlı çift Ahmet Refik (82) ile Emine Öner (75) dosyasının da yeniden açılmasını istedi.
Üç ay önce Bursa Cinayet Büro’dan üç polis, gazeteye ziyaretime geldi. Kenan Öner
haberlerimi okumuşlar, aileyle beş yıldır görüştüğümü öğrenmişlerdi. Büyük bir gizlilik içinde Kenan’ın Bayrampaşa’da oturduğu apartmana gitmişler, tüm komşularıyla tek tek konuşmuşlardı. Sohbet sırasında Kenan’dan korktuğumu söylediğimde, “Kadın komşuları da sizin gibi çok korkuyorlar. Üstelik cinayet faili olduğunu bilmedikleri halde” dediler.
Kenan geçmişini ele vermediği halde apartmanda korku yaratmayı nasıl başarmıştı?
FATURA-AİDAT ÖDEMEDİ Kenan sır gibi sakladığı hayatına, meraklı bakışlar çevrilsin istemedi. Komşularıyla diyalog kurmadı. İşsizdi. Dışarı nadiren çıkıyordu. Eşi Canan’ın hayat sigortasını alalı yıllar olmuştu. Kayınpederi ve kayınvalidesinin elinden evlerini alamamıştı. Kayıp anne-babasının kira gelirleri için ablası Zeliha Bedel kayyım atanmıştı. Cesetler bulunmadıkça mirastan pay alma günü gelip çatacaktı nasılsa. Miras işlemleri için mahkemenin gaiplik kararı vermesi gerekiyordu. Elinde sadece eşi Canan’a ait bu dubleks daire vardı. Apartmanın müşterek kullanım alanlarına ait masrafları hiç ödemedi. Kendi elektrik faturalarını da. Elektrik saati mühürlüydü. Merdiven lambasından, üst kattaki çalışma odasına kaçak hat çekti. Komşularıyla bu yüzden kavga etti. Sonunda komşuları lanet olsun deyip pes etti. Bazen paspaslarının üzerindeki market poşetleri de yok oluyordu. Kadınların ödü kopuyordu.
BÜTÜN GÜN NE YAPIYORDU Oğlu C., buluşmamızda “Annem kaybolduktan sonra babamla doğru dürüst bir araya gelmedik. Sekiz yılda sanırım üç kez gördüm yüzünü. Bir kez aradım, ‘Samsun’da çok bunaldım, İstanbul’a geleceğim’ dedim. Bin tane bahane sıraladı. Evde tadilat olduğunu söyledi. Doğup büyüdüğüm evi 14 yaşından beri görmüyorum.”
Oğlunun söylediklerini komşuları da doğruluyordu.
Evinden tadilat sesleri geliyordu arada bir. Ancak bu işi ustalar değil bizzat kendisi yapıyordu.
Bursa polisi, aylar boyunca ön hazırlık yaptı. İşi bu kez sağlama almak gerekiyordu. Her şey tamam, Bursa’dan gelip İstanbul’daki evde arama yapmak için izin pürüzü kalmıştı. Şanslıydılar. Kenan’ın anne-babasını imzalarını taklit ederek dolandırma davası Yargıtay’da sonuçlanmış, 3 yıl 6 aylık cezası onanmıştı. Buna dayanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından 2 saatlik arama izni aldılar. 25 Nisan Perşembe gecesi saat 20.00’de kapısını çaldılar.
SIRLARINI KÂĞITLARA FISILDADI Kenan kapıyı açmadı. Çelik kapıyı çilingirle açtıran polis, ikinci bir kapıyla karşılaştı. Kırıp girdiklerinde, zifiri karanlıkta karşı koltukta oturup kendilerine sakince bakan Kenan’la karşılaştılar. Bir cümle çıktı ağzından: “Susma hakkımı kullanıyorum.”
Üst kat, kocaman bir çalışma odasıydı. Apartmandan çaldığı elektrikle aydınlanıyordu. Avukat ve savcılarla yarışacak kadar çok hukuk kitabı vardı. Numaralandırdığı klasörler dolusu evrak vardı, kimini el yazısıyla kimini daktiloyla yazdığı. Yalnız Kenan, 30 yıllık hayatını günbegün yazarak konuşuyordu. Tıpkı Kral Midas’ın sazlıklara bağırması gibi. Mitolojiye göre sazlıklar, kralın sırrını ele vermiş, “Midas’ın eşek kulakları var” demişti. Kâğıtlara fısıldadığı sırları da Kenan’ı ele vermişti. Polis bu aşamada soruşturmanın sağlıklı yürümesi için bulduğu delilleri açıklamıyor. Öğrenebildiğim anne ve babasını gömdüğü bahçedeki yeri gösteren profesyonelce çizdiği kroki.
SIRADA İSTANBUL POLİSİ VAR Talihsiz anne-babanın ölümleri Kenan’ın elinden olmuştu. Polis, zeki ve kurnaz Kenan’ın bu davasının iki yıla yakın bir sürede sonuçlanacağını düşünüyor. Polis ve savcılıkta susma hakkını kullanan Kenan, sorguda da sessiz kaldı.
Anne-babası ve kayıp eşine ilişin tek söz söylemedi.
Geçen pazartesi İstanbul ve Bursa polisi, Kenan’ın evinde kazı yaptı, kriminal inceleme yapmak için havanın kararmasını bekledi. Neler buldukları şimdilik sır. Ancak kayıp eş Canan eve gömülmemişti. İstanbul Emniyeti Kayıp Şahıslar Bürosu’ndan dosyayı devralan Cinayet Büro’nun önünde zorlu bir süreç olsa da Kenan için geri sayım başladı. Ne kadar zeki ve sinsi de olsa, kusursuz cinayet yoktu. Er ya da geç yaptıklarının hesabı kanun önünde sorulacaktı.
BİTTİ
Annemi öldürüp asitte mi eritti?
ONUN HAYATINDAN İKİ HOLLYWOOD FİLMİ ÇIKAR
Oğluna, ‘Anneni tatile götürüyorum’ dedi ama...