Ali LEYLAK/ŞANLIURFA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2017 13:10
Şanlıurfa'da oto yıkamacı 34 yaşındaki Bülent Doğrudağ ve yakınları iddiaya göre yanında kimlik bulundurmadığı gerekçesiyle polislerle çıkan tartışmada dövüldüklerini iddia etti. Aile fertleri polislerden şikayetçi olurken, olayda sol kolu kırılan ve seramik olan sağ gözünün kaybolduğunu ileri sürenLevent Doğrudağ, "Biz terörist değiliz" dedi.
Olay, geçen pazar günü Yenişehir Mahallesi’nde meydana geldi. Parkta uygulama yapan polisler, iddiaya göre köpeğini gezdiren Bülent Doğrudağ’dan kimliğini istedi. Polislere kimliğinin yanında olmadığını söyleyen Doğrudağ, parka5 metre mesafedeki evdekieşi Rabia Doğrudağa seslenerek kimliğini istedi.
YAPAY GÖZÜ KAYBOLDU
Bu sırada iddiaya göre, bir polis memuru ’Neden kimlik taşımıyorsun?’ diyerek Bülent Doğrudağ ile tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen tartışmada, bir polis memuru Doğrudağ’ın yüzüne biber gazı sıktıktan sonra copla vurdu. Kimliğini almaya ve yüzünü yıkamaya giden Bülent Doğrudağ’ın peşinden eve giden polisler, iddiaya göre hastababası Ahmet, eşi Rabia, ağabeyi Mustafa ve kardeşi Levent Doğrudağ’a dacopla vurdu.Olay sırasında iddiaya göre temizlik görevlisi Levent Doğrudağın, sol kolu kırılırken,5 yıl önce taktırdığı seramik yapay göz de sağ gözünden çıkıp kayboldu. Emniyete götürülen Doğrudağ kardeşler, alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
'BİZE BU YAPILANLAR İNSANLIĞA SIĞMAZ’Bülent Doğrudağ, kimlik sorma meselesi yüzünden kendisi ve ailesinin polisin orantısız şiddetine maruz kaldığını öne sürdü ve yapılanların insanlığa sığmadığını belirterek şunları söyledi:
"Ben akşam saatinde evimin bitişiğinde bulunan parkta köpeğimi gezdirme çıktım. Bu sırada polis parkta bulunan kişilerin kimliğine bakıyordu. Beni görünce benden de kimlik istediler. Ben de polislere kimliğimi yanımda değil diyerek, balkonda bulunan eşimden kimliğimi istedim. Bu sırada bir polis memuru neden kimlik taşımıyorsun? Mahalle senin hakkında şikayetçi olmuş diyerek, bana hakarette bulunarak ağza alınmayacak küfürlerde savurmaya başladı. Ben de daha fazla bu hakaretlere dayanamayıp cevap vermeye başlayınca, gözüme sprey gaz sıktılar, sonra da yere yatırıp tekme-tokat ve copla dövmeye başladılar. Benim
dayak yediğimi gören mahalle sakinleri, olay yerinde toplanması üzerine polis takviye kuvvet istedi. Gazdan gözlerim yandığı için eve geçtim yüzümü yıkarken, birden evimize polisler doluştu. Hiçbir şey demeden ikince kez beni yere yatırıp ellerime ters kelepçeleyerek, dövmeye başladılar. Onlara kalp hastası olduğumu söylememe rağmen durmayıp beni darp etmeyi sürdürdüler. Çocuklarımın gözü önünde beni darp ettiler. O sırda yatalak babama bakan kardeşim Levent ide evden çıkartıp bodrum katında darp edip kolunu kırıp gözünü çıkardılar. Biz terörist değiliz, uyuşturucu satmıyoruz. Bize bu yapılanlar insanlığa sığmaz."
"BENİ BODRUM KATINA GÖTÜRDÜLER"Ağabeyinin dayak yediği sırada hasta babasına baktığını anlatan 32 yaşındaki Levent Doğrudağ, eve gelen polislerin kendisini bodrum katına indirerek dövüldüğünü ileri sürerek "Ağabeyimin kimliği üstünde olmadığı için onu parkta dövdüler. Daha sonra yüzünü yıkmak için eve geldiğinde hasta çoluk çocuk demeden eve gaz sıkıp coplarla 2 kardeşimi ve yengemi dövdüler. Beni ise bodrum katına götürdüler. Onlara engelli olduğumu söylemem rağmen beni dinlemediler. O sırada yüzüme yumruk yiyince sağ gözümde bulunan seramik yapay gözüm yerinden çıkarak kayboldu. 5 yıl önce gözüme matkap ucu batması sonucu kör olmuştu. Bize yapılanlar resmen zülümdür. Ben ve kardeşlerim bize yapılan bu uygulamayı kabul etmiyoruz ve bundan dolayı polislerden şikayetçi olduk" diye konuştu.
Doğrudağ ailesi, yaşananların ardından polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunurken, Emniyet Müdürlüğü tarafından da konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.