Güncelleme Tarihi:
‘POLONYA’yla yüzyıllara sari geçmişimize baktığımız zaman bunun şöyle 25 yılını bir kenara koyarsanız tamamen barış içerisinde, dayanışma içerisinde geçen bir dostluğumuz var, dayanışmamız var. Bu dostluk dayanışma az önce kendileri iki nükteyi ortaya koymak suretiyle zaten ifade ettiler. Bu bizim için de bugün de aynen geçerlidir. Çünkü biz ecdadımızdan aldığımız mirası onların ilişki münasebet noktasındaki mirasını aynen koruduk ve korumaya da devam ediyoruz.
KAZAN-KAZAN
Şu anda aramızdaki ticaret hacmine baktığımız zaman 6 milyar dolar gibi bir seviyedeyiz ama bu iki güçlü ülke için bu rakam çok düşük bir rakam. Bunu önümüzdeki beş yıl içerisinde temennim odur ki 10 milyar dolara çıkarmalıyız. Bu ticaret hacmi tabii ki ‘kazan kazan’ esasına dayalı olarak devam edecektir, şu anda nitekim böyle devam ediyor ve bunları aramızda görüşme fırsatını bulduk. Birçok sektörde bu münasebetleri geliştirmemiz mümkün.
AB’YE: İŞİ BAĞLAYALIM
“Avrupa Birliği’nde Polonya bulunuyor, biz de Avrupa Birliği’ne sokulmuyoruz, Polonya bizi destekliyor fakat sene 63, sene 2017. Türkiye Avrupa Birliği’ne alınmadı, alınmıyor. Halbuki bizim müracaatımızdan sonraki süreçte alınan ülkelerin birçoğunun bizimle mukayese edilir yanı yok. Şöyle fasılları masaya yatırdığımız zaman örneğin Başbakanken liderler zirvesine katılırdım, 15 fasıl vardı daha sonra bu fasılları 35’e çıkardılar, çıkarmanın sebebi de ne biliyor musunuz? Türkiye’nin buraya girmesi mümkün olmasın. Hatta bazıları ‘imtiyazlı ortaklık’ dedi, bazıları ‘mümkün değil’ dedi. Tabii ben de hep şunu söylüyorum, diyorum ki ‘Almayacaksanız açıklayın şu işi, bilelim. Ne biz sizi meşgul edelim ne de siz bizi meşgul edin, işi bağlayalım’. Bunun da kararını vermiyorlar. Biz de ‘minderden kaçan biz olmayacağız’ diyoruz. Onların kararını bekliyoruz.”
30 MİLYAR DOLAR
Gelelim işin bir başka yönüne, biz şu anda Suriye, Irak ve buradaki gelişmelerde 3,5 milyona yakın insanı, mülteciyi ağırlıyoruz. Bunları çadır kamplarda, konteyner kentlerde ve şehirlerimizde ağırlıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama 30 milyar doların üzerindedir. Peki size Avrupa Birliği’nden gelen bir şey var mı? Son aldığım rakamı söyleyeceğim, 885 milyon Avro gibi bir destek geldi. Fakat bize verilecek rakam, 2016 Temmuz’da 3 milyar Euro vereceklerdi, o yılın sonuna kadar artı bir 3 milyar Euro daha vereceklerdi. Hâlâ oradayız. Başka gelen bir şey yok. Türkiye kendi imkanlarıyla buralarda kalanlara her türlü yardımı veriyor, vermeye de devam edeceğiz.
(Suriye ve Irak’taki gelişmeler) Sınırımızda olan bu savaşla ilgili de tedbirimizi almak durumundayız, çünkü biz de taciz ediliyoruz, tehdit altındayız.”
POLONEZKÖY’Ü GÖRÜN
Erdoğan, Polonya’nın, İstanbul’daki Polonezköy’den dolayı iyi tanındığını belirterek, İstanbul, büyükşehir olduğu için Polonezköy’ün köy olmaktan çıktığını, mahalle olduğunu söyledi. Polonezköy muhtarının da bu seyahatte bulunduğunu belirten Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı’na ‘Türkiye’ye geldiğinde beraberce oraya gidelim. Orayı yerinde görmenizi isterim’ dedim. Kendisi de ‘Duydum, güzelmiş’ dedi. Duymak yetmez, ben diyorum ki ‘Gördüğünüz zaman çok daha mutlu olacaksınız. Hakikaten şirin adeta butik bir mahalle, köy; böyle bir özelliği var” ifadelerini kullandı.
HER ZAMAN LEHİSTAN'DAN ELÇİ BEKLENİYORDU
POLONYA Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) katılımını desteklediklerini belirterek, “Türkiye ve AB’nin yollarının kesişeceğine inanıyorum. Atılacak adımların sonucunda Türkiye’nin AB’ye tam katılımı olacaktır, tam üyelik olacaktır” dedi. Polonya’nın bağımsızlığının 100. yıldönümü etkinliklerine Türkiye’nin destek vereceğini söyleyen Duda, şöyle devam etti: “100 sene önce bu dostluk unsuru çok büyük bir rol oynadı. O zaman Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu olarak haritada bulunuyordu. Hiçbir zaman Polonya’nın parçalandığını kabul etmemiştir, hiçbir zaman Polonya’nın Avrupa haritasından silindiğini kabul etmemiştir. Osmanlı Padişahı, kabul töreninde ‘Lehistan’dan bir elçi geldi mi’ diye sorardı. ‘Hayır, Lehistan elçisi henüz gelmemiştir, yoldadır’ diye cevap verilirdi. Çünkü her zaman Lehistan’dan bir elçi bekleniyordu, Polonya devletini, Lehistan devletini temsil edecek bir heyet bekleniyordu. Bu önemli bir jest.”
VİZE 2013 SONUNDA KALDIRILACAKTI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan Latin Amerika ülkeleri için herhangi bir vizenin bulunmadığını, rahat rahat Avrupa ülkelerine gidip geldiklerini belirterek Avrupa Birliği’ne şöyle sitem etti: “Türkiye müzakereci ülke ama Türkiye gelemiyor, böyle saçma şey olur mu? Buradaki gariplik ortada. Ben de diyorum ki Avrupa Birliği üyesi ülkelerden, dostlardan ‘Bunları dile getirmeniz lazım’ diyorum. 2013’ün sonunda bu vizeler kalkacaktı, imzalar atıldı ama o günden bugüne hâlâ bizi oyalıyorlar.”