Polat Alemdar, Irak'ta

Güncelleme Tarihi:

Polat Alemdar, Irakta
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2006 19:39

Televizyon ekranlarında gösterildiği saatlerde Türk halkının eve kapanmasına neden olan, milli maçlar kadar ilgi gören Kurtlar Vadisi dizisinin sona ermesinin hemen ardından, merakla beklenen sinema filmi Kurtlar Vadisi Irak da izleyiciyle buluştu. Filmde Necati Şaşmaz 'a Billy Zane, Gary Busey, Ghassan Massoud ve Diego Serrano gibi dünyaca ünlü isimler ve Bergüzar Korel eşlik ediyor. Tartışmalara yol açacak sahnelerle dolu olan Kurtlar Vadisi Irak, Türkiye'den sonra Avrupa'da 7 ülke ile Rusya, Suriye, Mısır, Kırgızistan, Kazakistan, Avustralya ve Amerika'da da izleyiciyle buluşacak.

Haberin Devamı

KURTLAR VADİSİ IRAK
Yön: Serdar Akar
Oyn: Necati Şaşmaz, Billy Zane, Ghassan Massoud
Tür: Aksiyon-Macera
Süre: 122 dk.

Televizyonda başarılı olan dizilerin yolu sonunda sinemadan da geçiyor.

Sadece bizde değil, dünya genelinde de durum böyle. Film yapımcıları, diziler sona erdikten hemen ya da yıllar sonra (bkz. Miami Vice, Tatlı Cadı), farklı oyuncularla bile olsa pek çok izleyeni ekrana bağlamış bu yapımları sinemaya uyarlama yoluna gidiyorlar.

Yurda dönersek akla hemen Deli Yürek ve Asmalı Konak gelmekte.

Kurtlar Vadisi'nin sinemaya uyarlanması da bu anlamda bir sürpriz olarak algılanmasa gerek.
Ne var ki, dizinin ve filmin senaristlerinden Bahadır Özdener, aslında "dizi başarılı oldu, hemen bir film yapalım" mantığıyla yola çıkmadıklarını söylüyor.  Irak'ta olup bitenlere daha fazla kayıtsız kalamamışlar, hikayelerini televizyonda istedikleri gibi anlatamayacaklarını anlayınca da sinema filmi yapmaya karar vermişler.
Kurtlar Vadisi Irak, dizide olduğu gibi Türk mafyasını değil, Irak'ı anlatan bir film. Vadinin kahramanı Polat Alemdar, Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi olayının intikamını almak üzere Irak'a gidiyor ve sonrasında orada olan bitene ışık tutuyor.

Haberin Devamı

ÇUVAL OLAYI BAHANE

Polat Alemdar, Irakta

Film, 2003 tarihinde Kuzey Irak'ta konuşlanmış on bir kişilik özel Türk kuvvetinin karargahına, müttefik Amerikan birliklerinin gelip, askerlerin başına çuval geçirmeleriyle açılıyor. Bu askerlerden biri olan Süleyman Aslan, olayı gururuna yediremeyip, ardında Polat Alemdar'a yazılmış bir mektup bırakarak intihar ediyor. Polat Alemdar'ın Irak'a gidiş nedeni işte bu mektup.

Filmin sonrasında Irak'ta yaşanan insanlık dramına ayna tutan bol aksiyonlu bir macera izliyoruz. Polat'a, Irak halkına zulmeden Amerikan kuvvetlerinin başındaki Sam William Marshall'a (Amerika anlamına gelen Uncle Sam'e yapılan göndermeyi atlamayalım) karşı verdiği mücadelede Iraklı Leyla (Bergüzar Korel) yardım ediyor.

Haberin Devamı

LEYLA DA POLAT DA İNTİKAM PEŞİNDE

Sam Marshall, Irak'taki barışı sağlamak adına orada bulunuyor olsa da, Iraklıların organlarını Avrupa ve Amerika'ya satan doktora (Gary Busey) yardım eden, Iraklılar'dan haraç alan ilginç bir kişilik. Daha da ilginci kendini kurtarıcı olarak görmesi ve tüm bu yaptıklarını dini nedenlere ve amaçlara dayandırması.

Bir kamyon dolusu tutuklunun üzerine sırf zevk olsun diye ateş açacak kadar acımasız olan yardımcısı Dante (Diego Serrano) sayesinde bölgeye hükmetmesi hiç de zor olmuyor.

Irak'a onurları kırılan Türk askerleri için gelen ve Sam'i ortadan kaldırmak isteyen Polat Alemdar'ın planları istediği gibi gitmediğinde ona ve arkadaşlarına yardım elini uzatan Irak'lı Leyla oluyor.

Haberin Devamı

Nişanlısı, düğünlerini basan Amerikalı askerler tarafından öldürülen Leyla'nın amacı Polat'ınkinden çok farklı değil: Sam Marshall'ı öldürmek ve intikam almak.

AMERİKALILARIN HEPSİ Mİ KÖTÜ?

Kurtlar Vadisi Irak daha gösterime girmeden konusu nedeniyle tartışmalara neden olmuş, hatta bir vatandaşımız filmle ilgili olarak bir suç duyurusunda bile bulunmuştu. Ona göre çuval olayının intikamını aldığını söyleyen filmin amacı milliyetçi Türklerin intikam duygularını köreltmek ve böylelikle Amerika'ya karşı duydukları nefreti azaltmaktı.
Olaylara başka bir açıdan yaklaşanlar ise çuval olayını yeniden gündeme getiren filmin Amerikan düşmanlığını körükleyeceğini öne sürüyor.

Bu birbirine tamamen zıt yorumlar, filmin farklı okumalara gebe olduğunun açık bir göstergesi.
Kurtlar Vadisi Irak'a bir sinema filmi olarak baktığımızda ise Amerikan askerlerinin resmedilişinde abartıya kaçıldığını, bu yaklaşımın da filme darbe vurduğunu söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Film, komşumuz Irak'ta olan bitene cesur bir anlatımla yaklaşsa da, zaman zaman coşmakta, ipin ucunu kaçırmakta.
Amerikalı karakterlerin neredeyse hepsinin kötü olması, denge unsurunun kurulmaması sinema dili açısından çok da kabul edilebilir bir şey değil, inandırıcılığı da olumsuz yönde etkiliyor. Bir süre sonra ister istenmez, "Bu adamların hepsi mi cani ruhlu, orada yaptıkları hiç mi iyi bir şey yok" demeye başlıyorsunuz.

"Kendini eleştirebilen Amerikalı bu filmi beğenir."
Dizide ve filmde Polat Alemdar'ı canlandıran Necati Şaşmaz, Kurtlar Vadisi Irak'ı şöyle değerlendirdi:
Polat Alemdar, Irakta

"Kurtlar Vadisi'nde mafyayı Polat'ın gözünden nasıl gerçekçi bir şekilde anlattıysak, filmde de Irak'ı yine Polat'ın gözünden anlatıyoruz. Çuval olayı, Polat Alemdar ve arkadaşlarının oraya gidiş nedeni. Filmin geri kalanı Irak'taki gerçekleri konu alıyor."

"Bu filme olumsuz bakacak olan Amerikalılar kendilerini eleştirmekten kaçınanlardır. Ülke politikalarının doğurduğu sonuçları gözardı etmeyen Amerikalılar ise Kurtlar Vadisi Irak'ı beğenecekler."

Amerikalı doktor, Iraklı esirlere rastgele ateş açan askere "Onlar insan, hayvan değil" dediğinde biraz umutlanır gibi olsak da, sonradan anlıyoruz ki onun da amacı sağlam organ elde etmekten öteye gitmiyormuş!

Haberin Devamı

İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİNDE YOK YOK

Kurtlar Vadisi Irak'ın en önemli sorunlarından biri, aynı anda çok şey söylenmek istemesi ve bunları dramatik yapı içinde filme iyi entegre edememiş olması. Gazete ve televizyonlarda gördüğümüz haberlerden yola çıkılarak çekilmiş işkence sahneleri (işkenceci Amerikalı kadın asker, soğuk suya tutulan, soyulup, dövülen, tekme atılan tutuklular), kendi içlerinde son derece etkileyici olsalar da, genel resme bakıldığında filme yapıştırılmış gibi duruyorlar.

Filmin bir başka problemi ise dramatizasyona gereken önemin verilmemiş olması. Aksiyon sahnelerinde başarılı olan yapımın duygusal yönü için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Karakter çalışması daha özenli yapılsa, olay akışı içinde insan ilişkilere de ağırlık verilse, final sahnesi, müziğin de etkisiyle çok daha vurucu ve dokunaklı olabilirdi.
Cannes Film Festivali Jüri Özel Ödülü'ne sahip Serdar Akar, 10 milyon dolar bütçeli Kurtlar Vadisi Irak'ta etkileyici sahneler çekmiş. Burada, Kara Şahin Düştü ve Er Ryan'ı Kurtarmak gibi filmlerde de çalışmış olan özel efekt süpervizörü Mark Meddings'in katkılarını da gözardı etmemek gerek.

Çatışma ve aksiyon konusunda Türk sinemasının çıtasını yükselten, Holywood yapımlarını aratmayan filmin en etkileyici ve akıllardan kolay kolay silinmeyecek sekansı ise 6 kamera ile çekilen canlı bomba sahnesi.

ZİKİR SAHNESİNE DİKKAT!

Aksiyon ve heyecan açısından iyi başlayan, Erhan, Memati ve Abdülhey'in varlıklarıyla renklenen (künefe esprisi gerçekten iyiydi) film, Polat ile Leyla'nın biraraya gelmesinin ardından ivme kaybediyor ve bir süre sıkıcı oluyor. Bunda Polat ile Leyla arasındaki diyalogların zorlama hissi vermesinin ve her ikisinin de ana dillerini değil, İngilizce konuşmalarının rolü büyük (Arapça bildiğini bildiğimiz Polat'la Leyla neden İngilizce konuşuyorlar, onu da anlamak pek mümkün olmuyor).

Konuşma demişken, filmin dublaj olması da bence başlıbaşına bir sorun. Sesli çekimlerle yakalanacak doğallık ve inandırıcılık stüdyoda kaydedilen seslerle mümkün olmuyor.

İlerleyen dakikalarda perdeye yansıyan zikir sahnesi filmin en çok konuşulacak sekanslarından biri. Bu sahnenin çok iyi çekilmiş olduğunu, görüntü ve özellikle de müziğiyle izleyenleri derinden etkilediğini ve de tabii bir hayli tartışılacağını belirtelim ve oyunculuklara geçelim.

TÜRKLERİN POLAT'I, NECATİ ŞAŞMAZ

Çuval olayını anlatan açılış sahnesinde sırıtan bir kaç figürasyon var. Bunlar dışında, başta önemli rollerdeki oyuncular olmak üzere herkes elinden geleni fazlasıyla yapmış.

Billy Zane, özellikle filmi ikinci izleyişimde, incelikli oyunuyla dikkatimi çekti. İçinde şeytanları olan, müzik tutkunu (bu arada insanları kardeş olmaya ve dostluğa davet eden Beethoven'ın 9. senfonisi de filmin içine çok iyi konuşlandırılmış) Sam'i gerçekten iyi oynuyor.

Necati Şaşmaz, dizideki Polat Alemdar tiplemesinin aynısına filmde de devam etmekte. Duygularını fazla belli etmeyen, olaylar karşısında güçlü duran, 'cool' kahramanı oynamayı sürdürüyor. Şaşmaz'ın dizideki oyununu devam ettirmiş ve çizgisini bozmamış olmasını olumlu karşılıyorum ve filmdeki sakin oyunculuğunu eleştirenlere katılmadığımı belirtmek istiyorum. Sonuçta karşımızda fenomen haline gelmiş bir dizinin sinema filmi var. Dizidekinden farklı rol yapan bir kahramanı eminim kimse bağrına basmazdı. Artık kabul etmemiz gerekir ki, Amerikalılar'ın Rambo'su varsa, Türklerin de Polat Alemdar'ı var ve o da kendi oyunculuğunu karakterine oturtmuş, fazlasıyla da kabul görmüş durumda.

Diego Serrano ve Gassan Massoud'u özellikle tebrik etmek gerek. Biri iyi, diğeri kötü adam rolünde mükemmel bir performans sergiliyorlar, seyirlerine doyum olmuyor.

Uzun lafın kısası, Kurtlar Vadisi ekibi, tüm eksiklerine rağmen ilk sinema filmlerinde iyi bir başlangıç yapmışlar.
Bir zamanlar uzaktan imrenerek baktığımız Hollywood yıldızlarını bir Türk filminde oynatmak, Mark Medding gibi önemli bir özel efekt uzmanını kadroya dahil etmek, pek çok açıdan ünlü Hollywood filmindekileri aratmayacak sahnelere imza atmış olmak, çekimler ve teknik anlamda Türk sinemasının çıtasını yükseltmek az şey değil.
Dizinin hayranları, müthiş bir canlı bomba sahnesi izlemek, seti, dekoru, kostümü ve aksiyon sahneleriyle Hollywood yapımlarını aratmayan bir Türk filmi görmek isteyenler ve de uzun süre konuşulacağı garanti olan filmin yaratacağı tartışmalara uzak kalmaya dayanamayacaklar Kurtlar Vadisi Irak'ı kaçırmasın.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!