Plaza cinayetinde cezalar onandı... Şule'de son söz

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet (23), 29 Mayıs 2018 günü Ankara’da lüks plazanın 20’nci katından düşerek yaşamını yitirdi. İlk olarak intihar olduğu ileri sürüldü. Olayın ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), Hürriyet’in de ısrarla her aşamasını takip edip gündeme getirdiği soruşturma kapsamında daha sonra tutuklandı. Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Çağatay Aksu’ya ‘kasten öldürmek, nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve suç delillerini yok etme’ suçlarından müebbet ve 12 yıl 6 ay ceza verildi. Sanık Berk Akand ise tüm suçlarda Aksu’ya yardım ettiği gerekçesiyle 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen Çağatay Aksu’ya iyi hal indirimi uygulanarak müebbet cezası verildi. Yerel mahkemenin kararı, sanık avukatları, Şule Çet’in yakınları, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İnsan Hakları Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Ankara Baro Başkanlığı, Adana Baro Başkanlığı ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından farklı gerekçelerle istinafa taşındı.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nin incelemesi sonucu karar açıklandı ve cezalar onandı.

Şule Çet

KARARDAKİ DEHŞET ANLARI

Kararın gerekçesinde, Şule Çet’in o dönemde iş aradığı, zor koşullar ve kendisine iş bulacağı umuduyla olay gecesi sanık Çağatay Aksu ile buluşmayı kabul ettiği belirtildi. Çet’in buradan sonra plazadaki ofise gitme teklifini, Çağatay Aksu’nun ‘ısrar ve baskısı’yla kabul ettiği vurgulandı.

Kararda, Çet’in olay gecesi ev arkadaşlarıyla mesajlaşmalarına da dikkat çekildi: “Çağatay’ın iş bulma vaadiyle maktuleyi olay gecesi içkili mekana çağırdığı ve daha sonra psikolojik baskı uygulayarak plazaya gelmesini sağladığı, anal yoldan cinsel saldırıda bulunduğu, maktulenin bu durumu kabullenmemesi üzerine, yüksek düzeyde alkollü olan sanığın şikâyet edileceğini düşünerek, işlediği cinsel saldırı suçunun ortaya çıkmasını engellemek amacıyla maktuleyi darp ettiği, boğazını sıktığı, bu aşamada öldürdüğü veya bilincini kaybederek kendinden geçmesi nedeniyle öldüğünü düşündüğü maktuleyi, işlediği cinsel saldırı suçunun delillerini ortadan kaldırmak ve intihar ettiği görüntüsü vererek bu durumu gizlemek amacıyla plazanın 20. katından aşağı atmak suretiyle öldürdüğü...”

BABANIN HAYKIRIŞI

Baba İsmail Çet aralık ayında cezalar açıklandığında, “Suçlular ceza aldı. İçimize biraz su serpildi ama baba olarak acım devam ediyor” demişti.

SESSİZ KALMADIK

İNTİHAR SÜSÜ VERİLMİŞTİ

Kararda, dosyada bulunan Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporları, Şule Çet’in ev arkadaşıyla gerçekleştirdiği mesajlaşmalar, sanık Berk Akand’ın eski kız arkadaşına gönderdiği, “Çok kötü şeyler oldu, bana ulaşman lazım, telefonu aç” şeklindeki mesajı, olay yeri fotoğraflarına göre maktulenin ellerinde yolunmuş şekilde kendisine ait saç tellerinin bulunması; sanıkların olaydan önce kullandıkları bardakların yıkanmış olması ve delil niteliğindeki bir kısım bulguların ve izlerin yok edilmiş olması, sanıkların olaya gizlemeye yönelik çabaları, “maktulenin intihar etmesini gerektirir bir neden olmadığına” ilişkin raporu hatırlatılarak, sanıklara verilen cezadan isabetsizlik görülmediği ifade edildi.

İTİRAZ YOLU AÇIK

Berk Akand’a “nitelikli kasten öldürmesine yardım suçundan” verilen 12 yıl 6 ay hapis cezası ile sanık Çağatay Aksu’ya verilen cezalara Yargıtay’da temyiz yolu açık.

‘İYİ HAL’E İTİRAZ

Çet ailesinin avukatlarından Onur Tatar da “Taleplerimiz olayın oluşuna göre yerinde görülmüştür. Yerel mahkemenin hükmü doğru bulunmuştur. Ancak sanıklar yönünden uygulanan iyi hal indirimini elbette kabul etmiyoruz. Bu yönden de ayrıca müdahil taraf olarak hükmü temyiz edeceğiz. İyi hal yönünde biz de karara itiraz ederek, Yargıtay’a taşıyacağız. Kararı olumlu buluyoruz” dedi.