PKK'lı teröristten şok itiraflar

Güncelleme Tarihi:

PKKlı teröristten şok itiraflar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2007 09:40

PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarında 3 yıl boyunca silahlı faaliyet yürüten Atatürk Üniversitesi sınıf öğretmenliği mezunu Gül Kırtan, PKK’nın Haftanin Kampı'nda grup sorumlusu olan babası Şükrü Kırtan’ın örgüt tarafından infaz edildiğini öğrenince, kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Kırtan, etkin pişmanlıktan yararlandırılarak ceza verilmeden serbest bırakıldı.

Haberin Devamı

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 6 ay önce güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra tutuklanan 26 yaşındaki ‘Rejne Pir’ kod adlı PKK’lı Gül Kırtan, 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Atatürk Üniversitesi’nde 4 yıl sınıf öğretmenliği öğrenimi gören ve mezun olduktan sonra 3 yıl önce örgüte katılan Gül Kırtan savunmasında, “Babam 1990 yılında PKK’ya katıldı. Haftanin Kampı'nda grup sorumlusuydu. Babamın 1995 yılında bir çatışmada öldüğü bize bildirildi. Ancak atılan bir iftiradan dolayı örgüt tarafından infaz edildiğini Zap Kampı sorumlusu Haki Akçay bana söyledi. Bunu duyunca örgüte kin ve nefretin arttı ve teslim olmaya karar verdim” dedi.

KPSS'YE KATILMIŞ

Kapatılan DEHAP’ın Ankara’daki kongre ve konferanslarına katıldığını, gençlik örgütlenmesi içinde yer aldığını belirten Kırtan şunları anlattı:,

“DEHAP Genel Merkezi'nde gençlik eğitimi aldıktan sonra örgüte katıldım. Asıl amacım babamın akibetini öğrenmekti. Çünkü bana örgüte katılabileceğim yönünde olumlu cevap gelince ben bir süre erteledim. Erteleme sebebim ise okuldan mezun olup, KPSS'ye girmek için önüme bir engel çıkmamasıydı. KPSS için resmi başvurumu yaptıktan sonra örgüte katıldım.

Haberin Devamı

Çünkü geri dönmek üzere gittim. Operasyonları durdurmak için kendilerine ‘canlı kalkan’ adını veren grubun sorumlusu Şevket Yıldız örgüte katılmama yardımcı oldu. Kampta örgüte katılmadan önce, devlet adına terörle mücadelede görev yapmış asker, polis veya MİT mensubu olabilir ‘Kava’ kod adlı örgüt mensubu vardı. Bu kişi Diyarbakırlıydı. Örgüt ajan olabileceği ihtimali nedeniyle bu kişinin kullandığı kod ismine layık olmadığı için adını ‘Zalim Dehak’ olarak değiştirdi. Sonra da Türkçe'de isimsiz anlamına gelen ‘Benav’ adı verildi. Bu şekilde teşhir edilince kaçıp KDP’ye teslim oldu.”

KAMPTA  DENİZ SUBAYI

Kampta daha çok Doğu bloku ülkeleri yapımı silahların tanıtımı ve kullanımı üzerine eğitim aldıklarını ifade eden Gül Kırtan şöyle devam etti:

“Merkezi İstanbul’da bulunan Özgür Halk adlı dergide çalışan ‘Erdem’ kod adlı kişi, örgüt mensubu olan bir kızı sevdiğini açıkça söyleyince, aşırı derecede rencide edilerek teşhir edildi. Erdem kendi silahıyla intihar etti, ilk müdahalesi kasıtlı olarak geç yapılınca öldü. Halen örgütün Botan eyaletinde faaliyet gösteren ‘Çiçek’ kod adlı kadın intihar saldırısı yapmak için örgüte yazılı dilekçe verdi. Ayrıca ‘Ali Kemal’ kod adlı Amasyalı ve aslen Türk olan örgüt mensubu eşiyle birlikte örgüte katıldı. Bu kişi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bir subay okulundan mezun olduktan sonra örgüte katılmıştı. Şırnak kırsalında bir süre kaldıktan sonra Kandil ve Zap kamplarına geldi ve şu anda siyasal birim içinde eğitim veriyor. Eşi örgütten kaçtı. Kendisi askeri kanadın disiplin kurulundan sorumludur.”

DTP'Lİ YÖNETİCİLER KANDİL'E GELDİ’

PKK’dan kaçmak için Özel Kuvvetler eğitmenliğinde sabotaj uzmanlık eğitimi aldığını, çünkü sabotaj eğitimi alanların eylem için şehirlere gönderildiğini belirten Kırtan şunları söyledi:

“PKK’nın DTP’yle doğrudan ilişkisi var. DTP'li üye ve yöneticiler çeşitli dönemlerde Kandil ve Hınere kamplarına gelerek ideolojik eğitim alıyorlar, ardından legal zeminde siyaset yapmak için Türkiye’ye gönderiliyorlar. Ayrıca DTP içerisinde aktif görev alan eş genel başkanlar dahil tüm üyeler, örgüt propagandası ve ajitasyon faaliyeti yürüterek kitleleri etkilemeye yönelik çalışıyorlar. DEHAP’ın Ankara Gençlik örgütlenmesi sorumlusu Mahmut Bilgin de Hınere Kampı'na gelerek sık sık ideolojik eğitim alıyor. Bu kişinin şu anda DTP içinde hangi görevde olduğunu bilmiyorum. PKK’dan kaçan yaklaşık 2 bin civarında kişi var. Bunlar Irak, Suriye ve Avrupa ülkelerine gittiler.”

“ABD SİLAH VERİYOR”

ABD’li askeri ve siyasi temsilcilerin, 28 Haziran 2006 günü Kuzey Irak’taki Hakurk kampındaki dış ilişkiler idare birimi denilen yerde PKK’nın üst düzey yöneticisi Murat Karayılan ile gizli görüşme yaptıklarını belirten Gül Kırtan, örgütün geçen yıl aldığı eylemsizlik kararının da bu görüşme sonrası ABD güdümünde alındığını ileri sürdü.
Gül Kırtan, “Örgütün şu anda KDP, KYB ve Rusya ile diplomatik ilişkileri çok güçlü. Ayrıca örgüt propagandasına yönelik çekimleri yapılan ve oyuncuları dağ kadrosundaki PKK’lılardan oluşan ‘Beritan’ adlı filmin finansörlüğünü de Almanya’dan gelen bir işadamı üstlendi. Fransa ve Yunanistan’dan da birer grup Hınere kampına geldi. PKK, ABD’den silah, KDP ve KYB’den ise erzak alıyor” dedi.

“TAK, KARAYILAN'A BAĞLI ÇALIŞIYOR”

PKK içerisinde 60 kişilik ‘Ölümsüzler Taburu’ adı verilen intihar komandosu grubu bulunduğunu kaydeden Gül Kırtan itiraflarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye metropollerinde eylem yapan TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri), örgütün askeri kanadının 3'üncü kongresinde, askeri kanat sorumlusu Bahoz Erdal’ın önerisiyle kuruldu. Bu birim, örgütün meşru savunma stratejisine ters düşen ve metropollerde sivillerin hayatını kaybetmesine neden olan ve ulusrarası devlet, kuruluşlar ile özellikle AB’ye üye ülkelerden tepki toplayan intihar, sabotaj ve suikast eylemlerini sahiplenmektedir. TAK doğrudan Murat Karayılan’a bağlı çalışıyor. Türkiye metropollerine sansasyonel eylem için gönderiliyor. TAK sivil hedeflere yönelik eylem yaptığı için, PKK’dan bağımsız bir yapılanma olduğunu iddia ediyor.”

“ETKİN PİŞMANLIK TUZAĞI”

Devletin çıkarmış olduğu etkin pişmanlık yasasını PKK'nın eylem için kullanacağını belirten Gül Kırtan, “Örgüt yeni bir eylem stratejisi olarak özel kuvvetlerde görev alıp eylem yapacak olanları, teslim olmak için göndermeyi planlıyor. Örgüt, teslim olup yasadan faydalanarak kısa sürede özgürlüğüne kavuşan kişinin, serbest hareket etmenin verdiği avantajla sansasyonel eylemleri daha kolay yapabileceğini düşünüyor. Bu konuda Murat Karayılan’ın öneride bulunduğunu biliyorum. Çünkü bu yasadan çok sayıda kişinin faydalanıp serbest kalması örgüt yönetimini çok tedirgin etti” dedi.

Gül Kırtan'ın bu ifadelerinden sonra duruşmaya kısa ara veren mahkeme, sanığın kendiliğinden örgütten çekilmesi, samimi itiraflarda bulunması nedeniyle TCK’nın 221/2 maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlandırılmasına ve bu nedenle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına oy birliğiyle karar verdi. Bu karar üzerine Gül Kırtan serbest bırakıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!