OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 30, 2008 12:09
Hava Kuvvetleri’nden ağır darbeler yiyen PKK’nın pasif radarlar aldığı ortaya çıktı.
Türk Hava Kuvvetleri’nin geçen Aralık’tan bu yana PKK’ya karşı gerçekleştirdiği başarılı hava harekatları sonrasında ağır darbeler alan PKK’nın, uçakların önceden yerini tespit etmede kullanmak üzere ‘pasif radarlar’ aldığı ortaya çıktı. İstihbarat birimleri PKK’nın bu radarlardan iki tane aldığını tespit etti.
Teknolojik olarak, bilinen klasik aktif radarlardan daha ileri olan pasif radarların yerini tespit etmek çok güç. Çünkü, pasif radarlar herhangi bir ışıma yaymadan, havadaki çeşitli sinyalleri kullanarak havada yaklaşan cisimlerin yerini önceden
haber verebiliyor. Bu da, aktif radarlar gibi yerlerinin saptanmasını neredeyse imkansız hale getiriyor. Yani, uçaklar aktif radarları cihazdan yansıyan sinyaller sayesinde rahatlıkla tespit edebilirken, pasif radarlar ise kolay kolay bulunamıyor.
| Metehan DEMÄ°R YAZIYOR |
|
KÄ°MLER ÃœRETÄ°YOR?
Bu tip radarları normalde dünyada askeri savunma sanayi teknolojisi çok ileri olan ülkeler üretebiliyor. Bunların içinde ise, ABD, Rusya, İsrail, İngiltere ve Ukrayna gibi ülkeler de yer alıyor. Çeşitli değerlendirmeler olsa da, bu radarları PKK’ya kimin verdiği tam olarak bilinmiyor.
Pasif radarlar, havada yaklaşan cisimlerin, kendiliğinden yaydığı frekans ve ışımasını mesela telsiz vericileri, uydu bağlantısı gibi özelliklerini kullanabiliyor. Kimi zaman da, havada mevcut FM bandındaki frekansların dolaşımından faydalanarak ortamda mevcut sinyal hareketliliğinden yararlanabiliyor.
Hava harekatları ile gerek Kuzey Irak’taki, gerekse Kandil’deki kampları olsun ağır darbeler alan PKK’nın bu sayede, Türk savaş uçaklarının gelişinin önceden haber almayı ve tedbir almayı planladığı belirtiliyor. Ayrıca, insansız hava araçlarını da takip edebilen bu pasif radar sisteminin kullanılabilmesi için teknik eğitim de şart.
Sonuçta, PKK’ya ağır darbeler vuran Türk Hava Kuvvetleri’nin bu baÅŸarısından hangi ülkenin rahatsız olduÄŸu ve teknik eÄŸitim dahil, bu radarları nasıl temin ettiÄŸi, hatta ileri vadede radarın bilgileri ile füzeleri de örgüte temin edip etmeyeceÄŸi ortada kalan sorular.Â