Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en kanlı ve en uzun süreli iç çatışmalarından birinde sona yaklaşıldı. 36 yıl süren savaştan ve 40 binden fazla canın kaybından sonra PKK silahlı mücadeleyi bırakmaya hazırlanıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin 1999’dan bu yana hapiste olan PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptığı yönünde bir imada bulundu. Kısa bir süre önce böyle bir görüşme siyasi intihar anlamına gelirdi. Ancak Erdoğan geçtiğimiz ay yapılan referandumda partisinin elde ettiği zaferin verdiği cesaretten faydalanıyor. Referandumla kabul edilen yeni anayasa sayesinde PKK’yla herhangi bir görüşme yapılması fikrine karşı çıkan ordunun geri planda kalmasıyla, Erdoğan’ın örgütten geriye kalan öğelerle yapılacak bir pazarlık konusunda eli rahatladı.
Daha da önemlisi, PKK’lılar artık yıllardır sürdürdükleri Türkiye’den ayrılma savaşını, hem siyaseten hem de askeri olarak kaybettiklerinin farkında. PKK’nın Kuzey Irak’taki sığınakları 2007 yılından bu yana düzenlenen bir dizi hava ve komando operasyonuyla yerle bir edildi. Örgüt Türkiye içindeki etkisini de kaybetti.
PKK'ya muhalif açıklamalar yapılmasına yıllar boyunca bir tabu gözüyle bakılırdı. Ancak geçtiğimiz aylarda Diyarbakır Belediye Başkanı’nın PKK’yı bir fabrikaya düzenlediği baskın dolayısıyla eleştirmesiyle bu tabu da yıkıldı. Dahası PKK tarafından öldürüldüğü apaçık ortada olan iki imamın cenazesine binlerce kişi katıldı. Teröristlerin, geçmişte öğretmenlere ve köylerin ileri gelenlerine suikastlar düzenleyerek ve bölgede yaşayanların çocuklarını zorla örgüte dahil ederek halkı kontrol altında tuttuğu bölgede, bu bir ilk oldu.
Herhangi bir şekilde, anlaşma sağlanabilmesi adına PKK’lılar için af ilan edilmesi gerekiyor. Ancak bu durum hem milliyetçileri hem de ordunun önde gelen birçok ismini öfkelendiriyor. Ancak Erdoğan’a bu konuda beklenmedik isimlerden destek geldi. Geçmişte şahin görüşleriyle tanınan Cevat Öneş, herhangi bir anlaşmanın “teröristler için af çıkarılmasını içerebileceğimi ve içermesi gerektiğini” söyledi.
Erdoğan için asıl sorun yerel özerklik talepleri konusunda ne kadar ileri gidileceğinin belirlenmesinde. Ancak bunun artık Kürtlerin birçoğunun hayali olmadığı söylenebilir. Kürtler bugün dillerini ve geleneklerini canlı tutarken, Türkiye’nin son dönemde artmakta olan refahından faydalanmak istiyor.
Bazı Türkler hala Kürtlere böyle benzersiz özgürlükler verilmesinin ulusal birliğe bir tehdit olacağına inanıyor. Ancak diğerleri için Türkiye’deki etnik çeşitlilik, onyıllardır akan kanı durdurmak için ödenmesi gereken küçük bir bedelden başka bir şey değil.
Bu haber Newsweek'te yayımlanan, "The End to a Long Conflict" başlıklı haberden derlenmiştir.
Planet'i Facebook'ta takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetPlanet