Güncelleme Tarihi:
Genel Kurul’da, görüşmelerden önce taktik savaşı yaşandı. CHP’yi kendi önergesiyle sıkıştırmak isteyen AK Parti yönetimi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun daha önce verdiği önergeyi, diğer önergelerle birleştirerek görüştürmek istedi. Bunu fark eden CHP’liler, Meclis Başkanlığı’na giderek imzalarını geri çektiler. 24 imzalı önergeden o saatlerde Meclis’te bulunan 18 CHP’li imzasını çekerken, bir milletvekili yurtdışından elektronik imzayla diğerleri de şehir dışından faksla imzalarını geri aldılar. İlk imzacı olan Tanrıkulu da, “Birleştirilmesi usule uygun değil. Önergemin arkasındayım, bugün çekiyorum ama bir saat sonra 50 imzayla aynısını geri vereceğim” diyerek imzasını çekti. Onların yerine AK Parti’den 21 milletvekili imza attı.
MUHALEFET MECLİS'TEN AYRILDI / FOTO GALERİ
SUÇ ORTAĞI ARIYORSUNUZ
AK Parti’nin tavrı Genel Kurul’da sert tartışmalara neden oldu. CHP’lilerin yanı sıra MHP yönetimi de “Açıkça hiledir” diyerek AK Parti’yi eleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Biz size kendimizi alet ettirmeyiz. Ali Cengiz oyunu var. Seninle beraber olmak istemiyorum, zorla mı sokacaksın adımı oraya. Bu ne yüzsüzlüktür. Hileyle olmaz bu işler” dedi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da, “TBMM çatısı altında bugüne kadar görülmemiş hileyle karşı karşıyayız. Belli ki burada suç işliyorsunuz, kendinize suç ortağı arıyorsunuz” dedi. CHP’liler, “Meclis önerge hırsızlığını da gördü. Ahlaksızlık yapıyorsunuz” diye tepki gösterdi.
AK PARTİ-BDP OYLARI
Usul tartışması açan Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, AK Partili ve BDP’lilerin oylarıyla CHP’nin önergesini düşürmeyip birleştirince gerilim tırmandı. İnce, “Bundan sonrası zorbalık olur. Zorbalığa zorbalıkla karşılık veririz. Bunu görüştürmeyeceğiz” derken, CHP milletvekilleri de Başkanlık Divanı’nı işgal etti. Verilen aranın ardından CHP’nin istediği oldu. Yakut, önergeyi AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ve 20 arkadaşının talebi olarak işleme aldı.
KILIÇDAROĞLU: ŞEYTANCA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, “Bizim önergemizi değiştirerek kendi amaçları için kullanmak istiyorlar. Şeytanca bir oyun. Kendilerinin görüşü var ve bu görüşten niye korkuyorlar? AKP, ikiyüzlü politikasının tipik bir örneğini Genel Kurul’da gösterdi. İnsanda biraz utanma olur” dedi. Görüşmelerde hükümete ağır eleştiriler yöneltildi.
ÖCALAN’IN MUAVİNİ
CHP’li Muharrem İnce, “Bu, TBMM-PKK görüşmesinin adını koymaktır. Öcalan’ın muavini konumuna geleceksiniz. Bu devlet Silivri’de milletvekillerini kaçma şüphesi var diye tutuyor. Siz şimdi PKK’lı teröristleri nasıl sınır dışına kaçıracağınızı tartışıyorsunuz” dedi.
İKİ PARTİ TERK ETTİ
MHP’li Şandır “Şimdi terörün kucağına oturdunuz. Kaldırdığınız parmaklarla PKK’nın taleplerine evet diyorsunuz” derken, MHP’li Vural da Atalay için “Yıkımdan sorumlu bir bakan. Sadece bakmış, ne biliyor, ne görüyor. Talep İmralı’dandır, bu önergenin altında İmralı canisinin parafı vardır” diye konuştu. Vural’ın “Sizi PKK ile baş başa bırakıyoruz” sözüyle birlikte MHP’liler Meclis’i terk etti. İnce’nin “Biz sizlerin günahına ortak olmayacağız, sizleri baş başa bırakıyoruz” sözleriyle de CHP’liler Genel Kurul’dan ayrıldı. CHP ve MHP sıralarının boş kaldığı salonda AK Parti ve BDP’lilerin oylarıyla komisyon kuruldu.
İFTİRALAR, DARBE GİRİŞİMLERİ
Başbakan Yardımcısı Atalay ise eleştirileri şöyle yanıtladı: “Araştırma komisyoun aracılığıyla çözüm sürecinin farklı aşamalarında Meclis’i bilgilendirme imkanımız olacak. Esasen şu anda milletimizde büyük bir umut var. Elimizde çok iyi kamuoyu yoklamaları var. Destek, referandum oranına, yüzde 58’e ulaşmış durumda. Bunları yaparken biz büyük cesaret gösterdik, riskler aldık. ‘Terörün kucağına oturmamız, işte zillete düşmemiz...’ Ben bunlara girmiyorum. Ne iftiralar, ne badireler, darbe girişimleri, karalama kampanyaları, olmadık sözler. Ama milletimiz yalnız bırakmadı, hamdolsun.
PKK İLE GÖRÜŞMÜYORUZ
Şu anda yine kamuoyu yoklamaları bizi seçimden daha yüksek gösteriyor, yüzde 52,5’larda. Bu millet aldanmaz. Çözüm sürecinde de millete rağmen, milletin istemediği hiçbir şeyi yapmayız. Silahlar bırakılsın, işte bu Meclis konuşsun, siyaset kurumu bunları çözsün. Kimseyle biz pazarlık yapmadık, kimseye söz vermedik. Yapılan her şey milletin huzurunda. Bunun dışındakiler yalan. Ülkemizin milli birliği, üniter yapısı bizim için esastır. Bunları bugün yapmazsak Türkiye’nin geleceği o zaman risktedir. Rahatlayan ülke, şiddet içermeyen her düşüncenin ifade edildiği, büyük ülke budur. Darlıklara düşerek ülkeyi büyütemezsiniz. PKK ile şununla bununla biz görüşmüyoruz.”