Güncelleme Tarihi:
Dünkü grup toplantısında, “Haftalardır çağrıda bulunuyorum: ‘Eteğinizde ne varsa dökün’ diyorum ama bunlar gidiyor, alçakça montaj yapıp bunu servis ediyorlar. Yahu uydurun da, uydurmanın da bir ahlakı var. Dublajını da kendilerinin yaptığı bir piyesi servis ettiler” diyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
KRİPTOLU TELEFONLARI DİNLEDİLER
17 Aralık komplosu tam anlamıyla millet iradesini gasp etme komplosudur. Bu darbe girişimi hesapsız kalmayacak. 27 Mayıs hesapsız kalmış olabilir, 12 Eylül ancak 30 yıl sonra yargıya intikal etmiş olabilir, 28 Şubat 15 yıl sonra yargılanmış olabilir, 17 Aralık darbesi inşallah o kadar gecikmeyecek. ‘Hükümetsiniz, çözün’ deniyor. Bu çözün dedikleriniz kişiler şu anda devletin içerisinde memur olarak görev yapmış kişilerdir. Biz niye internet, MİT düzenlemelerini getirdik, işte bunun için. İşte en son TÜBİTAK olayı, devletin kriptolu telefonlarını bile oradan dinliyorlar. Bunlar bu kadar alçak. Hepsiyle ilgili yasal süreci işleteceğiz. Bunların izini süreceğiz. Eğer 17 Aralık darbesi gerçekleşseydi dün (önceki gün) o gazetelerde ismi çıkanların kahir ekseriyeti toplanıp içeriye atılacak, tutuklanacaktı.
PARALELİN ELEBAŞI YAPMADIK DİYOR
Ama bu dinlemelerin arkasındaki paralel yapının elebaşı çıkmış, ‘Biz yapmadık’ diyor. ‘Kapalı kapıların ardındakini duyduk’ diyen siz değil miydiniz? Birilerini takip eden, ‘alüfteye’ gideceğini öğrenen, orada bir komplo sezen, sonra o kişiyi uyaran siz değil miydiniz? Elinizde buna benzer başka vakaların olduğunu itiraf eden siz değil miydiniz? Bizim dışımızda bir kişi daha çıkıp, ‘Sen bu kapalı kapıların ardındakini nasıl duydun, sen bu haberleri nasıl alıyorsun’ diye sormayacak mı? Buradan yargıya sesleniyorum; bu suç itirafını daha ne kadar duymazdan geleceksiniz? Bu röntgenciliğin hesabını daha ne kadar erteleyeceksiniz?
BAYKAL NEYİ BEKLEYECEKSİN
Ben şimdi CHP’ye de sesleniyorum; senin genel başkanın ile ilgili o ahlaki olmayan görüntüleri verenler de bunlar. Daha ne kadar buna sessiz kalacaksınız? Sayın Baykal sana da sesleniyorum; bütün bu olanlardan sonra hâlâ daha sen neyi bekleyeceksin? Aynı şeyi MHP’ye de söylüyorum; Genel Başkan yardımcılarınızla ilgili o çıkan yayınlar da yine aynen bu yapının görüntüleridir. Susan herkes bu insanlık dışı suça ortak olur. Dinlendiğini bile bile bu alçakça skandala sessiz kalan bu skandalın paydaşı olur. Biz susmayacağız, biz korkmayacağız.
ALÇAKÇA, HAYASIZCA MONTAJ
Dün (önceki) akşam saatlerinde kendi kurguladıkları, dublajını da kendilerinin yaptığı bir piyesi servis ettiler. Ben haftalardır bir çağrıda bulunuyorum: ‘Eteğinizde ne varsa dökün, elinizde ne varsa çıkarın’ diyorum ama bunlar gidiyor, alçakça, hayasızca, edepsizce montaj yapıp bunu servis ediyorlar. Yahu uydurun da uydurmanın da bir ahlakı, edebi var. Bu kadarı da olmaz. Yapılan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na alçakça, haince bir saldırıdır. Biz bunu kimsenin yanına bırakmayız.
BİZ DE AYNI ŞEKİLDE İZLETECEĞİZ
Sadece kendileri hariç 7 bini aşkın insanın nasıl dinlendiğini gördünüz. Bunların hepsi şantaj dosyalarıdır. Bu liste sadece bir dosyaya ait. Buna benzer daha onlarca dosyanın, binlerce dinleme klasörünün olduğu tahmin ediliyor. Eğer HSYK son değişimi İstanbul’da yapmamış olsaydı, bunlar ortaya çıkmayacaktı. Bu değişim neticesinde önlerinde bu klasörleri görünce gerçek ortaya çıktı. Sizin kaset siyasetiniz bize sökmez. Şimdi şurada 1 hafta, 10 gün içerisinde onların karşıtlarını, aynı şekilde biz de bu teknolojiden hareketle sizlere izleteceğiz. Kılıçdaroğlu Meclis’te izletiyor ya, aynısı. Farklı bir şekilde sizlere izleteceğiz. Teknolojinin nereye geldiğini görmeniz bakımından bunlar çok önemli. Senaryo yazmak zor bir şey değil.
OKYANUS ÖTESİNDEN ATILAN YEM
CHP ve MHP yönetimleri olağanüstü toplantı yapmışlar. Niye? Montaj var ya, oradan bir şey çıkarabilir miyiz, oradan bir rant elde edebilir miyiz? Sandıktan çıkamıyoruz, darbe de olmuyor, bari okyanus ötesinden atılan yemle durumu idare edebilir miyiz? Avuçlarını yalarlar avuçlarını. Bizi buraya millet getirdi, sadece millet götürür. Cevabını veremeyeceğimiz hiçbir iddia yok ama bunların gündemine teslim olmayacağız. 30 Mart’a kadar bunları hiç umursamayacağız.
ROBOT LOBİSİ TWEET’LE VURACAKTI
Vaiz lobisi yargı ve emniyetle, medya lobisi manşetlerle, televizyonlarla, sosyal medyada kurdukları robot lobisi tweet’lerle; faiz lobisi ekonomi kötüye gidiyor yaygarasıyla; terör lobisi terörü kışkırtıp silahları yeniden devreye sokarak; uluslararası lobi de sağdan soldan açıklama yaparak, kınayarak, eleştirerek, uluslararası medyada haberler çıkararak vuracaktı. CHP ve MHP güya siyasetin içindeymiş gibi görünecek, onlar da siyasetle vuracaklardı. Ayrıca AK Parti içinde bazı tuzluklara emir verilecek, onlar da sırttan vuracak, hançerleyecekti. Kendilerince planları kusursuzdu. Onların bir hesabı varsa, milletin de bir hesabı var, onların bir tuzağı varsa Allah’ın da bir tuzağı var.
Yüce Divan’a el salla
TÜRKİYE’nin çeşitli illerinden gelen AK Parti Gençlik Kolları üyeleri, Erdoğan’a şiirli destek verdi. Önce, Nurullah Genç’e ait ‘Uyan artık yiğidim’ şiirinin dizelerini slogan olarak kullanan partili gençler, sonra da 30 Mart seçimleri için uyarlanan dombralı marşı söylediler. Gençler, “Dik dur eğilme, Ankara, Kocaeli seninle” gibi çeşitli sloganlar attılar. Gençler bir ara, “El salla el salla, Yüce Divan’a el salla” diye bağırdılar. Gençlerin sloganı kısa bir şaşkınlık yaratırken, Yüce Divan’dan kastın, grubu yöneten divan olduğu iddia edildi. - Fahir ARIKAN/ ANKARA