Güncelleme Tarihi:
Şeker Kurumu’na iletilen şeker örneklerinin yüzde 72’si "kamış şekeri-kaçak şeker" çıktı. Torbası 50 YTL olan ucuz şeker, 100-120 YTL’den satılıyor.
ŞEKER kaçakçılarının, faaliyetlerini kamufle edebilmek, yurtiçi piyasaya daha rahat ürün sürebilmek ve kárını artırabilmek için, şekeri "kesme şeker" olarak işlemeye yöneldiği belirlendi. "Kesme-küp şeker tesisi" olarak üretim izni alan firmalar, yurtiçindeki fabrikalardan, kaçak şeker işleme faaliyetlerini gizleyebilmek için düşük miktarlarda şeker alırken, İran, Irak ve Suriye’den getirdikleri yüksek miktardaki şekeri burada işleyerek, yurtiçi piyasaya sürüyor.
Analizde ortaya çıkıyor
Şeker Kurumu, kaçak şekeri belirlemek için, TÜBİTAK ile gerçekleştirdiği işbirliği sonucunda, geçen yıl kasım ayından itibaren kamış şekeri ile pancar şekerini ayıran analizler yaptırmaya başladı. Yapılan analiz sonucunda, bir şekerin şeker kamışından mı şeker pancarından mı üretildiği belli oluyor. Türkiye’de şeker pancar şekerinden üretilirken, kamış şekerinin varlığı, kaçak şeker girişini ortaya koyuyor. Türkiye’ye kaçak şekerin getirildiği İran, Irak, Suriye gibi ülkelerde de kamış şekeri üretilmiyor. Ancak bu ülkelere ithal edilen şekerin, kaçakçılar tarafından Türkiye’ye sokulduğu belirtiliyor.
Yüzde 72’si kamış
Doğu ve Güneydoğu’dan, emniyet kurumları ve savcılıklar tarafından Şeker Kurumu’na gönderilen çok sayıda şeker örneğinden yüzde 72’sinin, yapılan analiz sonucunda, Türkiye’de üretimi olmayan kamış şekeri olduğu belirlendi. Kurum, sonuçları hem ilgili güvenlik güçlerine hem de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bildirirken, böylece, şeker kaçakçılığı ile ilgili çok sayıda davanın açılmasını da sağladı.
Torbada 70 YTL kár
Toz şekerin kilosu piyasada 2 YTL’ye satılırken, kesme-küp şekerin satış fiyatı 2.5-3 YTL’ye çıkıyor. Yurtiçinde üretilen şekerin 50 kg’lık torbalardaki satış fiyatı 89-90 YTL iken, şeker kaçakçıları, 50 YTL’ye getirdikleri ucuz şekeri, küp şeker haline getirip 100-120 YTL’ye satarak kárlarını artırıyor. Şeker Kurumu Başkanı Azmi Aksu, kaçak şekerin Ankara’ya kadar girdiğini dile getirirken, Ankara’da Gimat’ta kesme şeker tesislerinde yapılan denetimlerde, birkaç firmanın kaçak şeker kullandığını belirlediklerini açıkladı. Aksu, kaçak şekerin boyutunu ölçmenin çok zor olduğunu belirtirken, kaçak şekerin azaltılmasının, yurtiçindeki fabrikaların rantabl çalışması, vergi gelirlerindeki kaybın önlenmesi açısından önemine dikkat çekti.
Ambalajlar taklit faturalar TasİŞ’ten
KAÇAK şeker ile mücadele sırasında, şeker kaçakçılarının yurtiçindeki şeker fabrikalarının ambalajlarını bile taklit ettiği ortaya çıktı. Yurtiçindeki şeker fabrikalarının ambalajına benzer ambalajları, çuvalları kullanan şeker kaçakçılarının, bu ambalajlar üzerine üretim seri numarası, fabrika damgası gibi işaretleri de koyuyor. Bazı şeker işleme firmaları, kaçak şekeri kamufle etmek için, TASİŞ (Tasfiye İşleri Genel Müdürlüğü) mağazalarından aldıkları faturaları kullanıyor. Kaçak şekeri alan firmalar, denetimlerde bu faturaları göstererek, "Gümrüklerden aldığım şekeri kullanıyorum" diye savunma yapıyor.
Sağlık açısından riski var
FİYATININ ucuzluğu nedeniyle kaçak yollardan sokulan kamış şekerinin önlenmesi, haksız rekabet, haksız kazanç, vergi geliri kaybı, yerli üretim ve istihdam kaybı, stok maliyeti artışı gibi olumsuzlukların ortadan kaldırılması yanında insan sağlığı açısından da önem taşıyor. Kaçak yollarla kontrolsüz şekilde ülkeye sokulan şekerde, genetik modifiye ham maddeden üretilebilmesi yanında, bulaşıcı hastalıkların yaygın olarak görüldüğü az gelişmiş ülkelerden getirilmesi halinde hastalık taşıma riski de bulunuyor.