Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyesi ve İstanbul Veteriner Hekimler Odası Bilim Kurulu üyesi, veteriner psikoloji uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka, “Yasaklı Köpek Grubu” adlı facebook grubu tarafından organize edilen toplantıyı veteriner hekimler olarak desteklediklerini bildirdi.
Beşiktaş Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilecek toplantının katılımcılarının, sadece Pitbull sahipleri ve veteriner hekimlerden oluşacağını dile getiren Dodurka, toplantıya sahipleri tarafından yaklaşık 50 Pitbull cinsi köpeğin getirilmesinin planlandığını söyledi.
Toplantıyı desteklemelerinin nedenlerine değinen Dodurka, şunları kaydetti:
“Destekliyoruz, çünkü, medyamızda ister istemez, hep olumsuz Pitbull haberlerinin yer alması, hatta birçok kez, ısıran köpekler Pitbull olmadığı halde basına yanlışlıkla Pitbull diye yansıması toplumsal bir Pitbull fobisine yol açmıştır. Bu durumda onun 'iyi bir aile köpeği' olabileceğini anlatmak son derece güçleşmiştir. Oysa Pitbull köpekleri çok güçlü olmaları dışında saldırganlık bakımından diğer köpeklerden büyük bir fark taşımazlar. Bu ırka mensup birçok köpek, arama kurtarma köpeği ya da terapi destek köpeği (çeşitli insan hastalıklarının tedavisine yardımcı olan köpekler) olarak kullanılmıştır.
İnsanlara yönelik genetik olarak agresyon taşıdığı iddiasının hiçbir bilimsel yanı yoktur. Hatta 1898'de bu ırkı ilk defa tanıyan uluslararası köpek kulüplerinden olan United Kennel's Club, 'Pitbull’un insanlara sevecenliği nedeniyle iyi bir koruma köpeği olamayacağını' belirtmiştir.
Nitekim 25 yıllık bir veteriner hekim olarak bana getirilen hastalar arasında bir tek saldırgan pitbull'a rastlamadım. Bunun nedeni, pitbull köpeklerini saldırgan yapan kötü niyetli kişilerin zaten onların sağlığını önemsememelerinden, bizlere getirmemelerinden kaynaklanmaktadır. Bu kötü niyetli insanlar köpeklerini dönüştüren, ağızlıksız olarak gezdiren, hatta serbest bırakıp bu köpeklerin kedi parçalamasından, insanları korkutmasından zevk alan kişilerdir.”
“ MASUM KÖPEKLERİ SAHİPLERİNDEN KOPACAK”
Saldırgan Pitbull köpeklerinin çoğalmasının nedeninin, bu ırkın yasaklanması sonucu, düzgün yetiştiricinin üretimden vazgeçmesi, yasak tanımayan kötü niyetli kişilerin ise merdiven altı üretime geçmeleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dodurka, Çevre ve Orman Bakanlığının 5199 sayılı kanunun çıkmasından bu yana 6 yıl geçmesine rağmen köpek dövüşlerine ve kötü niyetli kişilerin Pitbull üretmesine engel olamadığını, bunun acısını köpeklerine iyi bakan, veteriner kliniklerine götürüp kayıt ettiren insanlardan çıkarmaya kalktığını savundu.
Bu konuda veteriner hekimlerin ihbarcı konumuna düşürülmek istendiğini ifade eden Dodurka, “Bakanlık yetkilileri kötü niyetli kişilere ulaşamayacak, ancak kayıtlı, kimselere zararı olmayan masum köpekleri sahiplerinden koparacaktır. Hem de sahiplerinin insan haklarını ihlal ederek...” diye konuştu.
Prof. Dr. Tamer Dodurka, bazı ülkelerde tehlikeli olabilecek köpekler için kısıtlayıcı hükümlerin bulunduğunu, ancak hiçbirinde insafsızca sahiplerinden toplama uygulamasının bulunmadığını vurgulayarak, çoğu gelişmiş ülkede tam bir yasak değil sadece kısıtlamalar olduğunu söyledi.
“DAVRANIŞ BİLİMCİLERİNE GÖRE SALDIRGAN IRK YOKTUR”
Köpek davranış bilimcilerine göre saldırgan ırk olmadığını vurgulayan Dodurka, şöyle devam etti:“Ancak güçlü olması nedeniyle, kötü yetiştirilmesi nedeniyle tehlikeli olabilecek otuzdan fazla köpek ırkı vardır. Bizim, ırk yasaklama konusunda 'kopyala yapıştır' yöntemiyle taklit ettiğimiz İngiltere bile, bu uygulamanın gereksizliğini itiraf etmiştir; ırk yasaklamayı kaldırmak üzeredir. Hollanda gibi, yasaklardan tamamen vazgeçen ülkeler de vardır. Bilimsel olarak hiçbir işe yaramadığı kanıtlanmış olan ırk yasaklamaktan acilen vazgeçilmesini, vatandaşlarımızın köpekler tarafından ısırılmalarına engel olabilmek için emek ve kaynakların bir ırkı toplamaya harcanmamasını, 'tehlikeli olan' ve 'tehlikeli olmayan' köpek ayırımının yapılmasını, hangi ırk olursa olsun, köpeğin saldırgan olmasına sahibinin yol açması nedeniyle işin insan boyutunun daha fazla önemsenmesini ve bu yönde kısıtlamalar getirilmesini talep ediyoruz.”