Güncelleme Tarihi:
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından geçtiğimiz ay açıklanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçları Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile OECD tarafından düzenlenen konferansta değerlendirildi. ‘Eğitime Bakış: PISA 2022 Sonuçlarının Ekonomik Kalkınma ve Geleceğin Çalışma Hayatı için Önemi’ başlıklı konferansta, eğitimin ve çalışma hayatının geleceğine yönelik değerlendirmeler yapıldı. Toplantıya video konferans aracılığıyla katılan OECD Eğitim ve Beceriler Direktörü Andreas Schleicher, PISA 2022 sonuçlarında diğer OECD ülkeleri arasında en önemli yolu kat eden ülkenin Türkiye olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
SADECE BİLMEK YETMİYOR
“Türkiye’yi eğitimde gösterdiği gelişimden dolayı tebrik ederim. Bunu kesinlikle herkes takdir etmeli. Dünyamız değişiyor ve bazı yenilikler söz konusu. Bugünün öğrencileri yarının ekonomisini oluşturacaklar. Bu sebeple PISA dünyanın en büyük ve titiz değerlendirme merkezi olarak 15 yaşındaki çocukların neleri bildiğine ve yapabildiğine bakıyor. Türkiye’deki öğrenciler öğrendiklerini tekrar etme konusunda iyiler ama bildiklerini uygulama konusunda zorlanıyorlar. Bu da günümüzde çok önemli. Modern dünyada sadece bilmek yetmiyor. Bildiklerinizle ne yaptığınız önemli. Türkiye’de buna odaklanılması gerekiyor.
MATEMATİKTE GELİŞME KAYDEDİLDİ
81 ülkeden 15 yaş grubundaki öğrencilerin matematik, fen okuryazarlığı ve okuma becerilerini değerlendirdik. Matematik alanını 2003 yılından beri ölçüyoruz. OECD ülkelerindeki öğrencilerin matematik yetkinliklerinde 2018 yılından beri bir düşüş yaşanıyor. Ancak Türkiye bu alanda olumlu gelişme kaydetti. Eğitimde kalite ve nitelik anlamında da gelişme kaydeden ülkelerden biri. Bu şekilde çok fazla ülke yok.
OKULLAR ARASINDA FARKLAR GÖRÜYORUZ
Türkiye’deki eğitimde çok büyük bir cinsiyet uçurumu görmüyoruz. Kızlar ve erkekler hemen hemen aynı seviyede. Ancak sosyal uçuruma bakacak olursak bu OECD ortalamasının üstünde seyrediyor. Varlıklı ve yoksul ailelerin çocukların arasındaki uçurum Türkiye’de çok belirgin ve bunun kapatılması gerekiyor. Bazı ülkeler bu uçurumu kapatabildi. Türkiye de buna odaklanmalı. Okullarda kaynak kullanımına dikkat edilmeli ve kırsalda eğitim kalitesi iyileştirilmeli.
ÖĞRENCİ ÜRETKENLİĞİ ARTIRILMALI
Okullar arası farkları değiştirmek için akla ilk para kullanımı geliyor ama tek başına yeterli değil. Öğrenme sürelerinin iyileştirilmesi de çok önemli. Ülkeler arasında okul içi ve dışında öğrenme süreleri büyük farklara sahip. Örneğin Fas’ta öğrenciler haftada 50 saatini okulda geçirirken İsviçre’de bu 30 saat. Öğrencilerin üretkenliğine baktığımızdaysa İsviçre’nin Fas’tan önde olduğunu görüyoruz. Öğrenciler daha az sürede daha fazla şey öğrenebiliyor. Yani müfredata fazladan saat eklemek önemli değil. Türkiye’de de öğrencilerin okullardaki üretkenliği artırılmalı ve daha fazla şey öğrenmeleri sağlanmalı.”
OKULDA TELEFON YASAKLANMALI
Okullardaki dijital araç kullanımının performansa etkisini de değerlendiren Schleicher, şöyle devam etti:
“Birçok ülkede öğrencilerin çoğu elinde cihaz olmadığında kötü hissediyor. Türkiye ve Malezya bu konuda zor durumda. Öğrencilerin yüzde 70’i ‘elimde telefonum olmadığında üzülüyorum ve sıkılıyorum’ demiş. Öğrenci gergin hissettiğinde de sonuçları iyi olmuyor. Diğer yandan okulda akıllı telefonlarını kullanan öğrencilerin diğer öğrencilere kıyasla dikkatinin daha fazla dağıldığı belirlendi. Bu konuda telefonların okullarda tamamen yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.
OKULA AİT HİSSETMİYORLAR
Türkiye’de öğrenciler okula karşı büyük bir aidiyet hissetmiyor. Bu alanda çalışmalar yapılmalı. Ayrıca Türkiye’de çocuklar okulda kendilerini çok güvende hissetmiyor. Bu sebeple okulda öğrenmeye ayırdıkları kapasite de azalıyor.”
‘MÜFREDAT PISA’YA GÖRE HAZIRLANMALI’
Konferansın açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da 5 yıl içinde meslekler ve becerilerde büyük değişimler olocağının tahmin edildiğini belirterek, “2003 yılından beri PISA araştırmasına katılmamız çok kıymetli. Bu kapsamda iş dünyası olarak yeni müfredat değişikliğinin PISA’nın işaret ettiği alanlarda hazırlanması gerektiğine inanıyoruz. Erken yaşlardan itibaren ezberci değil analitik düşünceye dayanan nitelikli ve kapsayıcı bir eğitim sunmalıyız. 21’inci yüzyılın teknoloji ve inovasyona dayanan ekonomisi için üstün performans gösteren öğrencileri daha da yukarı çıkarmak önemli” dedi.