Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2008 15:12
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, “Pirinç kıtlığı konusunda en çok konuşanlar reklam ve PR yapanlar aşırı derecede kar ediyor” dedi.
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Ankara Sheraton Oteli'nde yapılan olağan genel kurulunun açılışında konuşan Bakan Eker, Türkiye'de üretime ilişkin bir sorun olmamasına karşın pirinç ve buğdayda spekülatif bir sorun yaşandığına dikkati çekti.
Halen yurtiçi piyasada 120 bin ton pirinç, 120 bin tondan fazla da çeltik bulunduğunu belirten Eker, şunları söyledi:
“Birileri bir sorun var gibi göstermeye çalışıp tüketicinin sırtından aşırı derecede kar etmeye çalışıyor. Devletin ilgili kurumları rekabet ile vergi ile ilgili gerekenleri yapar. Biz de TMO'ya ithalat yetkisi verdik. 100 bin ton ürünü hemen getirecek durumda. Serbest ticaret anlaşmaları kapsamında da kısa sürede ürün getirebilecek. Vatandaşa karşı bunu silah olarak kullanmak isteyenlerin elinde bu silah patlar. 1 kilogram pirincin maliyeti 1,3 YTL. Toptan fiyatı 2 YTL. Markete gidiyorsun fiyat 4-5 YTL. En çok konuşanlar reklam, PR yapanlar aşırı derecede kar ediyor.
TMO elindeki pirinci kilogramı 1,8 YTL'den geçmişte olduğu gibi bugün de satmaya devam ediyor. Elimizde yeteri kadar pirinç var, kimse endişe etmesin.”
SETBİR Genel Başkanı Erdal Bahçıvan'ın hayvancılık desteğinin değiştirilmesi ve hayvan başına teşvik sisteminin getirilmesine ilişkin eleştirilerini de yanıtlayan Bakan Eker, amaçlarının rekabet gücü yüksek tarımsal ve hayvansal işletme kurmak olduğunu belirterek, bu değişikliğin üretimi kesinlikle olumsuz etkilemeyeceğini savundu.
Eski sistemin karmaşık olduğunu ve izlenemez hale geldiğini anlatan Eker, sistemi sadeleştirip, izlenebilir hale getirdiklerini belirtti ve esas amacın kayıt dışını azaltıp, kaliteyi artırmak olduğunu söyledi.
“Ucu açık ve bütçe disiplinini bozan destekleme bütçesi” yerine, “öngörülebilir destek bütçesi” oluşturmayı hedeflediklerini kaydeden Eker, şöyle devam etti:
“10 yıl önce destekleme verilen süt miktarı 3 milyon tondu. Bugün hala 3 milyon ton süte teşvik veriliyor. Gerçekte üretim 11 milyon tonun üzerinde. 8-9 milyon ton sütü nasıl sistem içine alacağım, bakteri sayısını nasıl düşüreceğim, kaliteyi nasıl artıracağım? Esas sorun bu... Getirilen hayvan başına desteği 4-5 şarta bağladık. Hayvan kayıtla ve küpeli olacak. Suni tohumlama yapılacak. Kültür ırkı veya melezi olacak. Hastalıklara karşı aşılanacak. Ayrıca 5 baş anaç hayvana sahip olunacak. Buna paralel yem desteği veriliyor. Hayvan başına destek verilince bunun kapsamına 3 milyon ton süt veren hayvan değil, 7 milyon ton süt veren hayvan girecek. Başka türlü sistemi modernize edip, sektörü kayıt altına alamayız. Benim desteklerin ucunu görmem lazım. Bu sene kaç milyon ton sütün, kaç hayvanın destekleneceğini bilmiyorum. Nasıl bir fatura ile karşılaşacağımı bilmiyorum. Bütçeyi öngörmek için sistem değişikliğine gidildi. Süt ve sütün kalitesi bundan kesinlikle olumsuz etkilenmez.”
Tarım sektöründe verim ve üretimi artırmak amacıyla GAP'ta bir kaç yılda 1 milyon hektar alanın sulamaya açılması için bir proje hazırlandığını ve bunun yakında Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacağını bildiren Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, “Türkiye'de istikrarı bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Bunun en ağır bedelini sanayici, üretici çiftçi öder. İstikrarsızlık çabası içinde olanlara karşı çabamızı demokratik sistem içinde devam ettireceğiz, Türkiye için yola çıktık” diye konuştu.
Dünyada tarım ürünlerinde görülen fiyat artışları hakkında da bilgi veren Eker, gıdadaki sorunun tarımsal üretimden değil, üretilen gıdanın adil dağıtılamamasından, ticaret politikalarındaki aşırı baskılardan kaynaklandığını kaydetti.
Toplantıdan ayrılırken, AA muhabirinin “MHP'nin kendisi hakkında gensoru önergesi vermesiyle” ilgili sorusu üzerine, “Politikadır, bunlar olur. Gensoru Anayasa'da öngörülen bir denetim mekanizmasıdır. MHP de bunu kullanmış” dedi.
TARIM SATIŞ KOOPERATİFLERİ İÇİN YENİ DÜZENLEME
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da genel kurulda yaptığı konuşmada, tarım satış kooperatiflerinin etkin ve rasyonel çalışmasını sağlamak üzere yeni bir mevzuat düzenlemesi üzerinde çalıştıklarını bildirdi.
Tarım satış kooperatiflerinin yeniden yapılanmasının bu yıl tamamlanacağını hatırlatan Çağlayan, uygulamada görülen aksaklıkları gidermek üzere mevzuat değişikliğine gideceklerini belirterek, şu bilgiyi verdi:
“Bununla rasyonel ve sürdürülebilir finansman sistemi getirilecek. Birliklerin özerklikleri pekiştirilecek. İç denetimin etkili, dış denetimin zorunlu hale getirilecek. Kooperatif ve birliklerin rasyonel tüccar gibi çalışması için tedbir alınacak. AB'ye paralel kurulacak finansman müdahale kurumu ve ödeme ajansı ile entegre çalışan kuruluşlar haline getirilecek. Tarım satış kooperatifleri sisteminin önü açılacak.”
Bakanlığı tarafından yürütülen mevzuat çalışmaları hakkında da bilgi veren Zafer Çağlayan, bugüne kadar 24 kanun üzerinde çalıştıklarını belirtirken, “Türkiye'nin değişim ve dönüşüm sürecinin desteklenmesi için gece gündüz çalışıyoruz. 50 yaşındayım ve feleğin çarkından geçen biri olarak 42 yıldır çalışıyorum. Ama, şimdiye kadar son 8 aydır çalıştığım kadar çalışmadım. Feda olsun. Ekonomik ve siyasi istikrarın kazanımlarının sürdürülmesini hedefliyoruz” diye konuştu.
Türkiye'nin 2023'de dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesini hedeflediklerini vurgulayan Zafer Çağlayan, kararlılıkla kimsenin cesaret edemediği reformları yaptıklarını ve yapmayı da sürdüreceklerini vurgularken, “Halka rağmen halkçılık yapanların engellemeye çalıştığı sosyal güvenlik reformunu çok şükür çıkardık” dedi.
Türk Ticaret Kanunu'nda da değişiklik yapılacağını, artık tek kişi ile bile anonim şirket kurulabileceğini, şirket genel kurullarına üyelerin online olarak katılabileceğini, şirket raporlarının da şirketlerin internet sayfalarında yayımlanacağını anlatan Çağlayan, “Şirketlerin durumunu ayna gibi, önünden arkasından göreceksiniz” diye konuştu.
Sanayi envanteri çıkarılması, sanayi stratejisi hazırlanması yönünde çalışmaların sürdüğünü ve buna bağlı olarak yeni bir teşvik paketi hazırlanacağını kaydeden Bakan Çağlayan, bu çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü bildirdi.
Çağlayan, sosyal güvenlik piriminde bu yıl yapılacak 5 puanlık indirimin, kayıtlı istihdam ve diğer gelişmelere, sanayicilerin reaksiyonuna göre ileri yıllarda devam edebileceğini söyledi.
Büyük mağazacılık kanununda da rekabete aykırı olmayan düzenlemeler öngörüldüğünü, ayrıca, organize sanayi bölgeleri kanunda yapılacak değişiklik ile tarım ihtisas bölgeleri kurulması imkanı getirildiğini anlatan Bakan Çağlayan, halen 9 tarım ihtisas bölgesinin yer seçiminin tamamlandığını, 3 tanesi ile ilgili yer seçimi yapılacağını, bu bölgeler sayesinde dünya gıda sektörüne hitap edecek yeni markalar çıkacağını kaydetti.
“İşsizliğe inanmadığı” görüşünü yineleyen Bakan Çağlayan, işgücünde arz ve talebin çakışmadığını, eğitimli işgücü sorunu yaşandığını belirtti.
Tarım-sanayi entegrasyonunu sağlanmasının gerekliliğine işaret eden Bakan Eker, bu amaçla çıkarılan lisanslı depoculuk kanunu ile özel sektöre de ürün borsası ve lisanslı depo kurma imkanı getirildiğini hatırlattı, bu depolar sayesinde ürün piyasalarının gelişmesi, fiyatlarda istikrar sağlanması ve hammadde temininin kolaylaştırılmasının öngörüldüğünü anlattı.